Bülent Uğur, basın camiasının yakından tanıdığı ve sevdiği bürokrattı. Emekli olduktan sonra gezi yazılarına hız verdi. Daha önce, “Gazetecinin Diplomasi Defteri- Azerbaycan Anıları” adlı kitabını okumuş ve sizlere tanıtmıştım. Bu kitapta bir süre görev yaptığı Azerbaycan anılarının yanı sıra Azerbaycan coğrafyasını ve kültürünü de tanıtmıştı. Daha sonra. "Ağınlı Bir Seyyah”, “Bir Dünya, İki Yarım Küre, Dört Yön” kitapları okuyucularıyla buluştu. Bu kitapta yazar, dünyanın 59 ülkesini toplam 154 şehir ve adası ile önemli yerleşim merkezlerini tanıttı.
Bülent Uğur’un Ozan Yayıncılık tarafından çıkarılan yeni kitabı, “Türkiye’m Cennet’im” adını taşıyor. Kitap içeriğinde ilçeleriyle şehirlerimizi birbirinden güzel fotoğraflarıyla tanıtıyor.
Diyor ki: “Bugün bu ülkede bir şekilde yaşıyorsak, vatanımız diyebileceğimiz bir coğrafyaya sahipsek, herhangi bir ülkenin mandasında veya işgalinde değilsek bunu borçlu olduklarımız; başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Millî Mücadelenin tüm şehitleri ve gazileridir. Bu "cennet vatanın" kıymetini bilmek, ona göre duruş sergilemek, Atatürk devrim ve ilkelerinden taviz vermemek ve her gün daha ileriye gitmek asıl görevimiz olmalıdır.”
Bu görevi yerine getirebilmek için öncelikle ülkemizin tarihini, sahip olduklarını, coğrafyasını ve stratejik öneminin bilmesi gerektiğinin belirten Bülent Uğur; Türkiye’m Cennet’im kitabında bunu yapıyor.
Kitaba ilişkin ayrıntı vermeden önce kısaca Bülent Uğur’dan söz edeyim:
Elâzığ’ın Ağın ilçesinden bir ailenin çoğu olmasına rağmen, 1961’de Malatya'da doğdu. Gazi Üniversitesi, Basın Yayın Yüksek Okulu, Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü'nü 1982 yılında bitirdi. Gazeteciliğe 1979 yılında Barış Gazetesi'nde başladı. 1982 yılında Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ne girdi. Bu kurumda; Basın-Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı ile Enformasyon Dairesi Başkanlığı'nda farklı görevlerde çalıştı. 1996-2005 yılları arasında İstanbul İl Müdürlüğü görevinde bulundu. Arkasından beş yıl Türkiye Cumhuriyeti Bakü Büyükelçiliği'nde Basın Müşavirliği görevini yürüttü. 2011 yılında emekli oldu.
Bir süre televizyon yöneticiliği yaptı. Belgesel yapımına ve gezi yazılarına ağırlık verdi. "Ağın’a Yolculuk" belgeseli ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından, 2013 yılında yayınlanan belgeseller arasında ödüle layık görüldü. 2014 yılından bu yana Yeni Gün Gazetesi'nde yazarlık yapmakta.
Bülent Uğur, gezi yaşantısına üniversite çağlarında başlamış. Önce ülkesini sonra yakın ülkelerden uzağa doğru dış dünyayı tanımış. Gezilerine eşi Nuray Hanım’la Yusuf Özdemir, Sabahattin Bektaş ve Naim Ertürk gibi bazı arkadaşları da katılmış. Cennet’e benzettiği vatanını daha iyi tanıtabilmek için kitap içeriğinde 1000’in üzerinde fotoğraf kullanmış. Şehir merkezleriyle birlikte 300’denfazla ilçeden de söz ediyor. Ülkemizin bilinen yerlerinin yanı sıra, turistik anlamda az bilinen yerlerin tanıtılmasına özel önem vermiş.
Türkiye’m Cennet’im, yedi bölümden oluşuyor. Her bölüm bir coğrafi bölgedeki il ve ilçeleri anlatıyor. İlk bölümde Akdeniz bölgesi ele alınmış. Sekiz ilimize yer verilmiş. İkinci bölümde Karadeniz Bölgesinin 17 ili var. Üçüncü Bölüm, 10 ilimizin yer aldığı Marmara bölgesine ait. Dördüncü bölümde sekiz vilayetin yer aldığı Ege bölgesini incelemiş. Burada Firigya Vadisi’ye ayrı yer vermiş. 12 İlin yer aldığı İç Anadolu Bölgesi, 7 ilin bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve 14 ilin olduğu doğu Anadolu Bölgesi kitabın diğer bölümlerini oluşturuyor.
Bülent Uğur önemli değerlendirmelerde de bulunuyor. Bunlar içinde birkaç satır başları sıralayabilirim:
Ülkemiz bir "antik kent" cenneti. Ama bunların ortaya çıkması gerekli. Arkeolog noksanı giderilmeli. Antik kentlerin üzerindeki yapıların kaldırılması gerekiyor. Tarihi eser kaçakçılığı önemli bir sorun. Turizmin yoğun olduğu aylarda, müze ve ören yerleri, milli saraylar haftanın 7 günü, hava kararana kadar açık olmalı. Bazı turistik yerlerde otel ve restoran sayısı yetersiz. Yönlendirmeler yeterli değil. Güneşten veya hava koşullarından etkilenmeyecek tanıtım levhaları kullanmalı.
Sonuç olarak Bülent Uğur yeni yerler gezmeyi, yeni coğrafyalar görmeyi, yeni lezzetler tatmayı, yeni insanlar tanımayı, anılarınıza eklemeyi güzel buluyor. Bu düşüncede olan herkese imkanları çerçevesinde yapmalarını tavsiye ediyor.
