Türkiye öyle bir duruma geldi ki sürekli tüketiyoruz !!! Parası olanda harcıyor olmayanda. Dolar 3 TL oldu çeyrek altın 200 TL'ye dayandı ancak vatandaş harcamaya devam ediyor. Otomobil fiyatları, Konut fiyatları aldı başını gidiyor ancak satışlar düşmüyor aksine yükseliyor. Sokakta gördüğümüz her 10 arabanın 7'si kredi borçlanmasıyla alınmış. Konut fiyatlarındaki büyük artış oranlarına rağmen 120 aya kadar vadeli kredili satışlar devam ediyor.

Ülkemizde kredi kartı borçlusu sayısı giderek artıyor. Vatandaş borç içerisinde yaşamaya alıştı. Bir daha mı dünyaya geleceğim diyerek lüks tüketimden taviz vermeyen insanların haciz memurları kapıya dayanınca aileleri dağılıyor. Tüketim çılgını bir toplum olduk maalesef atalarımızın geçmişte söylediği önemli sözlerin bir hükmü kalmadı artık. Ayağımız yorgandan taştı gidiyor !!!

Vergiler artıyor lüks tüketim azalmıyor !!!

Otomobil alımında devlete en pahalı vergiyi biz ödüyoruz. Aldığımız otomobilin deposunu en pahalı biz dolduruyoruz ancak bu lüks tüketimden asla vaz geçemiyoruz. Ülkemizde döviz artışıyla birlikte sıfır otomobil fiyatları aldı başını gidiyor. Sıfır km otomobiller en düşük 40.000 TL'ye satışa sunuluyor. Türkiye'de vergilerin bu kadar yüksek olmasına rağmen araç satışları sürekli artış gösteriyor.

Otomobile en fazla vergiyi Norveç'ten sonra biz ödüyoruz.

Taşıt vergilendirmesi ve kullanımı konusunda dünyada çevreciliği ile bilinen Norveç, araç vergilerinde Türkiye'den daha yüksek yüzdelere sahip tek ülke. Yine de farklı kategorilerde Norveç bile Türkiye'nin gerisinde kalabiliyor. Cari açık yarasına en iyi merhem olarak görülen ve ülke bütçesine en büyük katkıyı sağlayan kalemlerden olan otomobil vergileri Türkiye'de %18 KDV + ÖTV olarak tanımlı. KDV sabit kalırken, ÖTV'nin yüzdesi araç tipi ve motor hacmi ayrımına göre değişiyor. Bunların dışında yılda iki kez ödenen MTV ( Motorlu Taşıtlar Vergisi ) de satın alım sonrası eklenen bir diğer vergi türü olarak vatandaşa yansıyor.  Vatandaş bankalara borçlanarak lüks tüketimden vaz geçmiyor devletin yüksek vergilerden kasası doluyor. Devletin kasasının dolmasıyla bir sıkıntımız yok ancak vatandaşın kredi borçlanmasıyla mahkeme kapılarına düşmesinin psikolojik nedenlerinin irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum !!!

Konut satışları durmak bilmiyor.

2015 yılının konut satış rakamları yine rekor kırdı satışlar son hızıyla devam ediyor.15 yıl önce Amerika'dan Morgage sistemini ithal ettik vatandaşımız ev sahibi oldu ! 120 ay bankaya borçlanarak ev alıyoruz 300.000 TL bedelli ev faiziyle 600.000 TL'ye geliyor. Aldığı maaşla yıllarca kirada oturan vatandaş bir ev hayaliyle bedelinin iki katı fazlasına yıllarca taksit ödeyerek ev almayı göze alıyor.

Alışveriş çılgınlığı vatandaşı mahkeme kapılarına düşürdü...

Çarşıda, Markette AVM'de bir alışveriş çılgınlığı aldı başını gidiyor. Vatandaşın harcaması seni ne ilgilendiriyor diyebilirsiniz. Evet haklısınız beni hiç ilgilendirmez cebinde parası olan harcasın esnaf kazansın çark dönsün hiç problem yok. Ancak olanda harcıyor olmayanda sanki bedava dağıtıyorlar. AVM'lerdeki mağazalara bir bakın kredi kartlarının taksitleri havalarda uçuşuyor. Ödeme zamanı gelince para yok sonra mahkeme haciz v.s ve aileler dağılıyor. Evet tüketim toplumu olduk maalesef üretmeden sürekli tüketiyoruz ülkede bu kadar sorun varken nereden çıktı bu konu demeyin diğer önemli sorunlar gibi bu yaraya da bir merhem sürmek lazım !!!