Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'nin henüz koltuğuna tam oturamamış Başkanı Donald Trump'la yapacağı görüşme çok şeye gebe. ABD'nin muktedirleri, Yeni Dünya Düzeni'nin üçüncü evresine geçmek istiyor. Hem de hızla... Trump'u da bu yüzden desteklediler.

Türkiye'de herkes Hillary Clinton'un seçilmesini bekliyordu hatırlarsanız. Ama bir kesim, Obama döneminde ABD ile yolunda gitmeyen ilişkilerin Trump döneminde rayına oturacağını savunuyor, elinden gelse gidip ABD'de Trump lehine oy kullanacak kadar umut besliyordu. Derin ABD devreye girdi, FBI'ın e-posta soruşturmasına hedef olan Hillary Clinton seçimi kaybetti. Ne vardı Clinton'un e-postalarında? Müslüman Kardeşler ve cihadist örgütlere destek anlamına gelen yazışmalar... Soruşturma, "cihadist örgütleri desteklemekten" değil, "devlet sırlarını içeren bazı yazışmaları şahsi e-posta adresi üzerinden yapmaktan" açılmıştı.

ABD, Arap Baharı makyajıyla uygulamaya sokulan Büyük Ortadoğu Projesi'nin gerçekleşmesi için Ortadoğu'da birçok terör örgütüne silah yardımında bulunmuştu. Bunlardan en net olanını yine bu sütunda ayrıntılarıyla yazdık. Bulgaristan'dan alınan ve aralarında önemli füzelerin de olduğu 2 bin tonu aşkın silahın, Romanya üzerinden Suriye'ye ulaştırılan silahlar, Rusya ve Çin tarafından belgelenmişti. Geminin adını, sefer sayısını vs. de yayınladık.

* * *

Yani, ABD'nin Suriye PKK'sına yaptığı "ağır silah" yardımı, ilk vukuatı değil. Yıllarca Libya, Irak ve Suriye'deki terör örgütlerine "el altından" silah yardımı yapan ABD, kendi yarattığı IŞİD canavarına karşı şimdi başka bir terör örgütünü besliyor. İçerisinde zırhlı araçların, hava savunma sistemlerinin de olduğu silahlarla donatıyor Suriye PKK'sını. Şimdilik hedef Rakka. Ya sonrası? Rakka'yı da kapsayan, bir ucu Akdeniz kıyısına kadar uzanacak Kuzey Suriye Kürt Devleti...

Bugünün gelişmesi değil elbette bu. Obama döneminde başlatılmış, Rotschild'lerin "karanlık savaş şirketi" Blackwater'in koordinasyonunda devam eden bir süreç. Bazı arkadaşlarımız "Önce El Bab, ardından Halep ve sonrasında Şam" haykırışları atarken, biz buradan derin ABD'nin Suriye PKK'sını "kara gücü" haline getirme çalışmalarını yazmakla meşguldük.

Şimdi o arkadaşlarımız, "Önce Menbiç, ardından Rakka" iddiasından da vazgeçmek zorunda kaldı, "dört koldan savaş" sloganı atıyor. Hamaset, duyguları tatmin ediyor ama gerçeklerle yüzleştikçe kabullenmek daha da acı bir hal alıyor sonunda.

* * *

Trump, "Esad'ın geleceğine Suriye halkı karar verir" noktasından, kimyasal saldırı gerekçesiyle Şayrat Hava Üssü'nü bombalayarak yeniden "derin ABD"nin çizgisine döndü. Rusya ve Suriye güçlerini bombardımandan önce haberdar ederek yaptı ama bunu. Ardından "derin ABD" ile müzakereleri başlattı. ABD derin devletinin sözcülerinden biri olan Senatör John McCain ile görüştü. Tartışmalara, bir İsrail temsilcisi olan Senatör Lindsey Graham da eşlik etti.

Belli çerçevelerde mutabakata vardı "derin"ler ile Beyaz Saray'ın yeni sivilleri...

Trump, NATO'yu dağıtmaktan vazgeçti, Rusya'yı başlıca düşman "göstermeyi" kabul etti. ABD derin devleti ise "cihadist" etiketli terör örgütlerini desteklemekten... Neoconlar, Trump'un bürokrasi kadrosuna da belli isimler önerdi. Kulislerde, McCain Institute Müdürü Kurt Volker'in Dışişleri Bakanlığında Avrasya bürosunun başına geçeceği konuşuluyor. Eski bir askeri yargıç olan Volker, Gürcistan savaşı sırasında (Ağustos 2008) Başkan Bush Jr'in NATO daimi büyükelçisi idi.

McCain'in Senato Silahlı Kuvvetler Komisyonundaki yardımcılarından biri olan Tom Goffus'un ise, Savunma Bakanı'nın Avrupa ve NATO'dan sorumlu yardımcısı olarak atanması bekleniyor.

* * *

Peki bunların Türkiye ile ilgisi ne?

Senatör John McCain, Rotschild'lerin uzun süredir "direktörlüğünü" daha doğrusu devletler CEO'luğunu yapan Henry Kissinger'in alt kadrosunda yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen haftalarda Putin'le vardığı mutabakatların ardından Trump, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'u kabul etti Beyaz Saray'da. Kabulün hemen öncesinde Trump-Rusya irtibatını araştıran FBI Direktörü James Comey'i görevinden azletti. Trump-Lavrov görüşmesi biter bitmez, Oval Ofis'in kapısını çalan isim Henry Kissinger'di.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki bir grubun, Eylül 2016'da kapalı kapılar ardında 2 saate yakın Rostchild'lerle yaptığı görüşmeyi sağlayan Henry Kissinger...

Önümüzdeki dönemde, Türkiye-ABD ilişkilerinin, Türkiye'nin "eşbaşkanlığını" yürüttüğü BOP'taki yeni misyonunun da o görüşmede ele alındığından hiç kuşkum yok.

Ulusal Güvenlik Danışmanı yaptığı eski general Michael Flynn'i Rusya ile bağlantıları nedeniyle kaybetti Trump. Yerine Herbert Raymond McMaster'ı atadı. Bu adama "Beyaz Saray'a Rus ayarı" olarak tanımlandı.

Devam edeceğiz...