Beşiktaş, hafta içi yaşadığı travmanın stresiyle Başakşehir'i evine ağırlayarak taraftarıyla buluştu. İlk dört haftadaki başarısız performansın seyirciyi nasıl etkileyeceği adeta merak konusuydu. Beşiktaş'ın kadro yapısına baktığımızda bulunduğu yerin özeti gibi Marcello, Pepe, Talişka, Negredo gibi oyuncuları 4 milyon Euro bonservisle oynatan yönetimin, bu sezon 16 milyon bonservisle kurduğu takım arasındaki farkı okuyuculara bırakıyorum.

Beşiktaş'da, stadı yokken ve bütün maçlarını deplasmanda oynadığı "feda" dönemindeki futbolundan bugün eser yok. Ligin 5 haftasını 5 kayıp puanla kapatan Abdullah hoca, sezon hazırlığı döneminde ve 5 haftada oturtamadığı takımı ne zaman oturtacak merak ediyorum.

Tüm imkansızlıklara rağmen Kartal'ı uçuran Şenol Güneş hocaya bir özür borcumuz var diye düşünüyorum. Beşiktaş'ın son yıllarda oynadığı futbola bakınca, Şenol hoca bu özürü sonuna kadar hakediyor.

Bugünkü tablonun kuşkusuz baş mimarı Başkan Fikret Orman ve oluşturduğu yönetimidir. Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'ne damgasını vuran kadrosuna takviye yapılması gerekirken, takımın önemli dinamiklerini yollaması bugünün işaretiydi.

Başkan Orman sadece oyuncuları değil, 1+1 yıllık sözleşme yaptığı Şenol hocayı, başarılı dönemin önemli dinamiklerinden Ahmetnur Çebi ve Erdal Torunoğulları gibi yöneticileri de tasfiye etti. Bu yöneticiler, takımla yönetim arasındaki köprüydü.

Bu köprü çöktü ve takım direk başkana bağlandı.

Başakşehir karşısında son 5 haftanın özeti gibi bir karşılaşma izledik. Pozisyonu olmayan, pres yapamayan, rakip kaleye gidemeyen bir takım, rakibi seyreden bir hoca ve ruhunu kaybetmiş bir yönetim...

Tribünlerde ise ızdırap çekerek isyan eden, hüsrana uğrayarak futboldan soğuyan milyonlarca taraftar gecenin özetiydi.

Başkan Fikret Orman'ın, takımı bu duruma getirdikten sonra enkazı kaldırmak ve güzel günler için çalışmak yerine istifa kararı alması da tarihe not olarak düşüldü.

Beşiktaş ve Beşiktaşlı iyi olanı yüreğine, kötü olanı da tarihin ibretlik sayfalarına gömer...