Türkiye, Afrin'e operasyon düzenliyor. Bilindik koro yine aynı teraneyi tekrarlıyor, savaşa hayır zırvaları falan...

Türkiye güvenliğini sağlamak için içerde ve dışarda istediği operasyonu yapabilir...

Eğer Türkiye için tehdit oluşturursa Afrin'e de yapabilir, Irak'ın ve Suriye'nin değişik bölgelerine de yapabilir...

Söz konusu vatansa, gerisi teferruat bile değil, gerisi yoktur. Önce vatan...

Ancak Afrin operasyonu ile ilgili birkaç hususa dikkat çekmeli...

Aklı başındaki herkes savaşa hayır diye nutuk atanların kim olduklarını biliyor...

Kim oldukları çok iyi bilinmesine rağmen, makbul adam diye, uzman diye, sanatçı diye yıllarca ekranlarda boy göstermediler mi? Zırvalarını hepimize dinletmediler mi?

Onlar aynı zırvaları dün de yaptılar, bugün de yapıyorlar... Peki, yıllardır makbul adam (!) diye niye el üstünde tutuluyorlar...

Türk ordusu bugüne kadar defalarla çok başarılı sınır ötesi operasyon yaptı...

Yıllardır da başarı ile yapmaya devam ediyor... Tarihte terörle mücadelede başarılı olan tek ordudur... 

Afrin operasyona Türk ordusu için olağan operasyonlardan biridir... Afrin operasyonunu çok abartırsak Türk ordusunun başarılarına gölge düşürmüş oluruz... Çok şükür, Türk ordusu Afrin ve benzeri onlarca operasyonu bile aynı anda yapacak güçtedir.

Türkiye yıllardır terörle mücadeleyi başarılı şekildi yürütüyor. Ancak zaman zaman bazı hataların yapıldığı da doğrudur... Terörle mücadele ederken yapılan hataları konuşmak, aynı hataları tekrarlamamak açısından çok önemlidir...

Nerede hata yapıldığını tabii ki oturup konuşmalı ama bunu sokak ağzıyla yapmamalıyız... Hatalarımızı gözden geçirirken ordumuzu karalama noktasına asla gelmemeliyiz. Daha da önemlisi terörle mücadelede eğer hata yapılmışsa bunu sokakta veya ekranlarda değil, uzmanları tarafından gerekli mecralarda tartışmalıyız...

Ekranlara çıkıp bangır bangır bağırarak terörle mücadele anlatılmaz... Terörle mücadelede yapılan hatalar varsa bunlar ekranda konuşulmaz...

Erkanlarda terörü ve terörle mücadeleyi konuşmak emin olun ki, terörle mücadeleyi aksatmaktadır...

Maalesef birçoğumuz kaş yapayım derken göz çıkarıyoruz...

****

Tek kollu şampiyon

Japonya'da bir çocuğun en büyük hayali başarılı bir karateci olmaktı. Fakat ailesi buna izin vermedi. Çocuk 10 yaşındayken talihsiz bir trafik kazası geçirdi ve sol kolunu kaybetti.

Sol kolunu kaybeden çocuğun bu kaza ile birlikte bu hayali de tamamen yıkıldı. Çocuğunun büyük bir depresyona girdiğini, moralinin tamamen bozulduğunu gören babası moralinin yerine gelmesi için Japonya'nın ünlü bir karate hocasını tuttu.Hoca ilk dersinde çocuğa karşısındakini sağ koluyla tutup üstünden savurma hareketini gösterdi. İkinci, üçüncü ve sonraki bütün derslerde hep aynı hareketi yapıyorlardı. Çocuk artık bu hareketi çalışmaktan sıkıldı ve hocasına "Hocam ben çok sıkıldım, artık başka hareketlere geçsek" dedi.

Hoca ise bunu kabul etmeyerek dünyada bu işi en hızlı yapan kişi olmadıkça bu hareketi çalışmayı bitirmeyeceğini söyledi. Çocuk artık o kadar hızlanmıştı ki, hocasını bile yenmeyi başarıyor, onu yerden yere vuruyordu. Hocası bir gün elinde bir kağıtla geldi. Kağıtta çocuğun gençler karate şampiyonasına katılabileceği yazıyordu. Çocuk bu duruma çok şaşırdı fakat çok da mutlu olmuştu.

Ertesi gün salonda ilk rakibinin karşısına çıkacakken hocasına bu iş nasıl olacağını, sadece tek hareket bildiğini söyledi. Hocası ise "Sadece başaracağına inan ve hareketini yap" cevabını verdi. Çocuk müsabakaya çıktı ve tek hareketiyle rakibini eledi. Hatta tek hareketle finale kadar çıkmayı başardı.

Finalde karşısında kendisinin iki katı birisi vardı. Önce çok korktu ama başaracağına olan inancı tamdı. Bildiği hareketi yaparak son rakibini de yenmeyi başardı ve şampiyon oldu. Büyük bir mutluluk ve heyecanla hocasının yanına koştu ve sordu "Hocam nasıl olur anlamıyorum, sadece tek bir hareket biliyorum, tek kolluyum ve şampiyon oldum."

Hocası çocuğa baktı ve dedi ki, "Senin yaptığın hareket, karatedeki en zor hareketlerden biridir. Ve bir tek savunması vardır o da, rakibin sol kolunu tutmak. Senin de sol kolun yok."

***

TEBESSÜM

Adamına göre

İncili Çavuş, Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralına gönderildiğinde, elbiselerinin bazı yerlerinde yama varmış. Kral, bunları görünce dayanamayıp:

"Bana senden başka gönderecek adam bulamadılar mı?" diye sorunca;

İncili Çavuş; "Türkler, adama göre adam gönderirler. Beni de sana göndermelerinin hikmeti bu olsa gerek" cevabını vermiş.

****

GÜNÜN SÖZÜ

Mesafe iyidir, ne haddini aşan olur, ne canını sıkan.

La Edri