Rusya destekli Suriye ordusu son günlerde ülkede, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) adlı terör grubunun kontrolündeki son kent olan İdlib'e yönelik operasyonlarını yoğunlaştırdı. Suriye hükümet güçleri son olarak İdlib'de 5 köyü daha ele geçirerek, militanlardan arındırılan yerleşimlerin sayısını 5 günde 40'a çıkardı.

Türkiye'den İdlib için "ateşkes" önerisi geldi. Suriye Dışişleri Bakanı Muallim ise "Kesinlikle ateşkes olmayacak ve İdlib kısa zamanda terörist gruplardan temizlenecek" açıklaması yaptı.

İşler karışıyor, tehlike büyüyor.

Bölgeden gelen haberler Rusya'nın havadan desteklediği Suriye ordusunun ilerleyişinin çok hızlı olduğunu gösteriyor. Rusya, rejime havadan destek veriyor.

Uzmanlara göre böyle giderse birkaç hafta içerisinde Suriye ordu güçleri İdlib'i bütünüyle kontrol altına alabilir. Suriye ordusunun amacının, Şam ve Halep'i birbirine bağlayan, stratejik M5 otoyolunu ele geçirmek olduğu kaydediliyor. Bu kapsamda Rus ve Suriye uçaklarının otoyol üzerinde ağır bir bombardıman faaliyeti yürüttüğünü bildiriyor.

Bu gelişmeler İdlib'de yaşayan on binlerce sivilin Türkiye sınırına doğru göçe başlamasına neden oldu. Yabancı haber ajanslar, Şam-Halep otoyolu üzerindeki köylerden yaşanan kaçışın fotoğraflarını paylaştı.

M5 otoyolu üzerindeki Marat El Numan ve Hazano kasabalarındaki yoğun araç trafiği yaşandığı bilgileri geliyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, yalnızca geçtiğimiz hafta 30 bin kişi kenti terk etti. Şu ana kadar toplam rakamın ise 80 bine ulaştığı belirtiliyor.

Suriye ordu güçlerinin İdlib'in güneyinden başlayan ve hızla ilerleyen operasyonları, bölgedeki insanlara Türkiye sınırına doğru kaçmanın dışında bir seçenek bırakmamış durumda.

Rusya Ağustos ayında İdlib'de yeniden ateşkes ilan edildiğini açıklamış, ancak militan gruplar ateşkese uymayınca çatışmalar devam etmişti. Kentte Nisan ayından bu yana yaklaşık binlerce insan yaşamını yitirdi, 400 bin kişi ise göç etmek zorunda kaldı. İç savaş öncesi nüfusu 1 milyon civarında olan İdlib bölgesi, ülkenin diğer noktalarında evlerini terk etmek zorunda kalanların da yerleşmesiyle 3 milyona ulaşmış durumda.

Türkiye'ye doğru başlayan kaçışta sığınmacı sayısının 120 ya da 150 bine ulaşabileceği ifade ediliyor olsa da sayının çok daha fazla olması da tahmin ediliyor.

"Tehlike büyüyor" diyoruz.

3 milyona yakın insanın bulunduğu İdlib'de başlayan göç, 1 milyonu dahi aşabileceği tahmin ediliyor. Sayının ne olacağı belli olmasa da asıl mesele bu sığınmacıların nerede barınacağı. Hükümetten gelen açıklamalara göre İdlib'den kaçan sığınmacılar Türkiye'ye sokulmayacak.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de kontrol ettiği bölgelerde bu sığınmacılar için hazırlıklar başlamış durumda. Ancak bu sığınmacılar Türkiye'ye sokulmasa da, bütün masraflar yine Türkiye'nin cebinden çıkacak. Yaklaşın 4 milyon Suriyeliye 8 yıldır barınak sağlayan Türkiye, bunun için 40 milyar dolara yakın bir harcama yaptı.

İdlib'den başlayan yeni göç akınının ekonomik faturası yine Türkiye'ye kesilecek.

Konunun sadece maddi yapısını konuşuyoruz ama bir başka tehlikeli boyutu daha bulunuyor.

Bölgeden kaçan sivil insanların arasına karışacak olan militanları ne olacağı konusu. Bu militanların Türkiye'ye sızmaları büyük bir tehlike oluşturuyor.

Bölgeyi iyi tanıyan uzmanların açıklamalarına göre İdlib'den kaçan militanların büyük çoğunluğu Türkiye'yi düşman olarak görüyor. Bu bağlamda sivillerin arasına karışacak teröristlerin ellerini kollarını sallayarak yurda girmesi endişe yaratıyor.

Türkiye, Rusya ve İran, Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etmişti. Ateşkesin sık sık ihlal edilmesi üzerine Türkiye ve Rusya ek mutabakata vardı.

Bu mutabakatla militanlar ve Suriye ordusu arasında silahtan arındırılmış bölge oluşturulduğu İdlib'de Türkiye'nin 12 gözlem noktası yer alıyor.

Reuters haber ajansı, Marat El Numan'ın yakınlarındaki Türk gözlem noktasının da, Suriye ordu güçlerince çevrildiğini aktardı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Marat El Numan'ın yakınlarındaki gözlem noktası, Suriye ordusunun geçtiğimiz günlerde ele geçirdiği Hiş Köprüsü'ne çok yakın bir konumda.