Koç Holding şeref başkanı Rahmi KOÇ geçtiğimiz günlerde Türkiye ekonomisi hakkında önemli tespitlerde bulundu. Türkiye’de rekabet edecek ürünlere yatırım yapılmadığını son 10 yılda taşa, toprağa, çimentoya yatırım yapıldığını söyleyerek Türkiye ekonomisinin gidişatının iyi olmadığını söyledi.

Sadece inşaat sektörüyle ekonominin çarkının dönmeyeceğini belirten KOÇ; AVM ve Rezidans çöplüğüne dönen metropollerin rant sağlamaktan başka bir işe yaramadığını, katma değer ekonomiye geçilmezse ekonomik krizin kapıda olduğunu söyledi. Rahmi KOÇ Türkiye’nin en büyük şirketler grubunu yıllarca yönetmiş ve hala şeref başkanı olarak bir tespitte bulunmuş.

Kendisini seversiniz sevmezsiniz ayrı bir konu ben yaptığı tespitlerin doğruluğuna bakarım. Türkiye bir tüketim toplumu oldu üretmeden tüketerek nereye kadar gideceğiz. Sadece inşaat ve turizm ile ekonomi çarkı dönmez. Katma değer ürünler ve inovasyona yönelmez isek geleceğimiz hiçte parlak görünmüyor.

Hayal ekonomisine yönelmemiz gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde New York üniversitesinden Türk akademisyen Selçuk Şirin’in sosyal medyada dönen bir videosunu izledim. Selçuk Şirin’in tespitleri Rahmi Koç ile benzerlik arz ediyor. Selçuk hoca Türkiye’de verdiği konferansta şu tespitleri yapıyor.

Türkiye nüfusunun yarısı 30 yaşın altında ancak İnovasyon, katma değer ürün konusunda bu genç nüfus ilk 40’ta maalesef yok. G 20 ülkeleri arasındayız yani dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeler arasında ilk 20’deyiz ancak çocuklarımız, gençlerimiz ilk 40’ta yok. Selçuk Şirin’in konuşmasında özellikle üzerinde durduğu bir konu benimde ilgimi çekti.

Diyor ki Selçuk hoca Türkiye tarihinde birçok ekonomik kriz geçirdi düzlüğe çıktı bu durum krize dönüşmeden toparlanıp ekonomi iyiye gidebilir. Ancak İnşaat sektörü ve turizmle değil katma değer ürünlere yönelmekle, inovasyonla ve hayal ekonomisiyle bunu başarabiliriz. Bu bağlamda önümüzdeki en büyük tehlikenin çocuklarımızın hayal kurmuyor olmasını gösteriyor.

Evet Selçuk Şirin hocaya katılıyorum maalesef çocuklarımız hayal kurmuyor. Hayal kurmayınca inovasyon, katma değer ürün yeteri katar ortaya çıkmıyor. Çocuklarımız okulu bitirince memuriyete girip hayatını garanti altına almanın KPSS sınavını kazanıp iyi bir devlet kurumuna kapat atmanın hayalini kuruyor. Yetişkinler ise kısa yoldan para kazanmanın peşinde yani inşaat sektörüne girmenin AVM, Rezidans yapmanın hayalini kuruyorlar. Yani kimse katma değer ürün üretmenin, inovasyon’un hayalini kurmuyor. Ülke nüfusunun yarısını oluşturan çocuklarımız memuriyet hayali ile yaşarken yetişkinler ise boş bir arsa bulup inşaat dikmenin hayalini kuruyor gerisini siz düşünün!!!

Çözüm hayal ekonomisine geçişte;

Arge + İnovasyon + katma değer ürün + pazarlama = Hayal ekonomisi