Suriye'nin Fırat'ın doğusunda Amerikalıların çekilmesinden sonra nelerin oluşturulmaya çalışıldığı aşağı-yukarı belli oldu.

Türkiye "Buranın güvenliğini biz sağlamalıyız" diyor.

Rusya "Boşluğu Esad güçleri doldurmalıdır, güvenlik böyle sağlanabilir" formülünü kabul ettirmeye çalışıyor.

Amerika, bu boşluğun askerlerinin bir kısmını Suriye'de bırakma planı kapsamında Avrupa ülkelerinden Suriye-Türkiye sınırında kurulacak tampon bölgede görevlendirilmek üzere belirli sayıda asker isteyeceğini söylüyor.

Amerika Başkanı Trump ise "Buranın Esad güçlerine bırakılması düşünülemez "açıklamaları yapıyor.

Amerika'nın planları tutar ve yürürlüğe girerse ortaya çıkacak tablo hiç de parlak olmayacak.

Neden mi?

Bu Türkiye sınırının az ötesinde Batı ülkelerinin askerlerinden oluşan bir Çekiç Güç anlamına geliyor.

Anlaşıldığı kadarıyla ABD ve Avrupalı dostları PKK'nın suriye'deki uzantısı PYD/YPG'li teröristleri korumasız bırakmamakta kararlı görünüyor.

ABD'nin Güney Carolina Senatörü Cumhuriyetçi Lindsey Graham'ın yaptığı açıklamaya göre çok yakın bir zamanda Avrupa ülkelerini ziyaret eden olan ABD Başkanı Donald Trump, bu konuda muhataplarından destek isteyecek.

Almanya'nın Münih kentinde düzenlenen 55. Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşan Senatör Lindsey Graham, ABD yetkililerinin, Avrupa ülkelerinden, Suriye'de Türkiye sınırı boylarında bir tampon bölge kurmak için Suriye'ye asker göndermelerini isteyeceğini, bunun kabul edilmesi halinde ABD Başkanı Trump'ın da belirli sayıda Amerikan askerini Suriye'de bırakmaya açık olduğunu söyledi.

Özetleyelim:

Amerika'nın bölgeden çekilmesi bugünkü koşullarda askıya alınabilir. Zaten açıklamalarda da "IŞİD tamamen bitmeden Amerika buradan çekilmeyecek. Çekilme ise çok yavaş olacak" deniliyor.

Söz konusu planı "IŞİD hilafeti sonrası strateji" olarak tanımlayan Graham, bu planın detaylarını Trump ile kapsamlı bir şekilde konuştuklarını belirtti.

Graham, "Başkan Trump yakında size gelecek ve yardımınızı isteyecek ve siz de umarım ki 'evet' diyeceksiniz ve buna karşılık ise sadece ABD'ye has kabiliyetlerimiz de Suriye'deki savaşta kalmaya devam edecek" diyor.

Görüldüğü gibi her şey kılıfına göre hazırlanmış. Sadece iş düğmeye basmaya kalıyor.

Senatör Graham'ın açıklamalarına bakılırsa ABD'nin bütün planları Türkiye'nin kendi başına karar alıp bölgeye bir harekat yapmaması üzerine kurulu.

"Biz oyun kurmazsak Türkiye Suriye'ye girer ve YPG tehdidiyle ilgilenir" diyerek baklayı ağzından çıkaran Graham, 'Kürt milisler' olarak ifade ettiği söz konusu örgütün ABD'ye DEAŞ ile mücadelede destek verdiğini dile getirdi.

İşin artık gizlisi- saklısı kalmadı. Bölgede nasıl bir şekillenme olacağı bütün çıplaklığı ile görülüyor.

Graham'ın şu açıklamaları da bu görüşleri doğruluyor:

"YPG, Türkiye'nin gözünde PKK'nın uzantısıdır ve sınırlarında YPG'ye katlanmayacaklar. Bu sorunu çözmek konusunda müttefikimiz Türkiye'ye borçluyuz. SDG'nin çekilip sonra savaşın kendilerini yok etmemesi için SDG'ye de borçluyuz. Bunu yaparsak gelecekte kim bize güvenerek yardım eder? Bu sorunu çözmek için güvenli bir bölgeye ihtiyacımız var. Bu güvenli bölgedeki askerler aynı zamanda DEAŞ'ın tekrar ortaya çıkmamasını takip etmelidir. Bunu yapmazsak İran batının çekilmesiyle Suriye'deki en büyük kazanan olarak çıkacaktır."

ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan da Brüksel'deki NATO toplantıları öncesinde ABD'nin NATO'da Suriye'nin kuzeydoğusunda izleme görevi yapacak bir gözlem gücü kurulmasını teklif edeceğini söylemişti.

Diğer taraftan, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel de kısa süre önce yaptığı bir açıklamada, ABD'nin Suriye'de belirli sayıda asker bırakabileceğini ifade etmişti.

ABD'de yayımlanan Washington Post (WP) gazetesi de tampon bölge konusunu gündem etti. Gazeteye göre BD Savunma Bakanlığı (Pentagon), henüz hiçbir ülke birlik göndermeyi önermese de, Suriye'nin kuzeydoğusunda tampon bölge kurma planları üzerinde çalışmaya başladı.

Plana göre Avrupalı ülkelerin 1500 asker göndereceğini belirten WP, bunun gerçekleşmesi halinde Trump'ın da 200 ABD askerini bu bölgede bırakacağını yazdı. Tampon bölgede konuşlanacak koalisyon gücünün NATO bünyesinde kurulmasını da konuşuluyor. NATO ittifakı içinden İngiltere, Fransa ve Almanya'nın tampon bölgede yer alması bekleniyor.