Suudi Arabistan'ın uzun zamandan bu yana hem Türkiye'ye, hem de Arap dünyasına ve özellikle de Filistin davasına ihanet içinde bulunduğunu görüyoruz. Bu nedenle son yıllarda dikkat edilecek olursa Suudiler ile Türkiye arasındaki ilişkiler giderek daha da kötüleşmeye başladı.

Katar karşısındaki tutumu nedeni ile Türkiye'nin Katar'ın yanında yer alması ile Suudi Arabistan- Türkiye ilişkileri neredeyse kopma noktasına gelmişti.

Birçok konuda da Suudiler Türkiye karşıtı tutumları ile dikkat çekiyor.

Şimdi ise Suudilerin sinsi bir oyunu daha ortaya çıkmış bulunuyor.

Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman yönetiminin, Suudi Arabistan'da askeri hava üssü kurması için İsrail'e izin verdiği ortaya çıktı. Zaten uzun zamandır İsrail ile sıkı ilişkileri olan Suudi Yönetimi, bu izin ile Arap davasına ve dünyasına bir kazık daha atmış oluyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ın Suudi Arabistan yönetiminin başına geçmesinden sonra, işgal devleti İsrail ile ilişkiler hızla gelişmeye başladı. Bunda Amerika'nın baskısı ve etkisinin olduğunu da söyleyebiliriz.

Üst düzey Arap kaynaklar, işgal devleti İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki iki ilişkilerin gelişimini ve derinliğini doğrulayan yeni bir adımdan bahsediyor. Amerika'nın İran üzerindeki baskısında ve Suriye üzerindeki İran'ın etkisinin kırılmasında İsrail ile birlikte Amerika'ya en fazla destek veren ülkenin Suudi Arabistan olduğunu da görmekteyiz.

Suudiler, İsrail'e hava üssü vererek ilişkileri bir üst seviyeye taşımış oluyor.

Arap kaynaklardan edindiği bilgilere göre; Riyad ile Tel Aviv arasında sürdürülen gizli temaslar ve istişare toplantıları sonucu İsrail'in, S.Arabistan'da askeri hava üssü kurulması için mutabakata varıldığı, bu mutabakatın Suudi Arabistan'a destek veren Arap ükeleri ile İsrail arasında yeni ufuklar açacağı ileri sürüldü.

Arap kaynakları, askeri üs kurulması için İsrail'e tahsis edilen yerin Prens Sultan bin Abdül Aziz Bölgesel Havalimanı'nın yakınında, Tabuk şehrine yaklaşık iki kilometre mesafede olduğunu doğruladı. Tabuk havaalanı, Riyad'ın 1100 km kuzeydoğusunda ve İsrail'in Kızıldeniz'deki Eilat bölgesine yaklaşık 200 km uzaklıkta.

Askeri kaynaklar, İran tehdidinin Riyad ve Tel Aviv yönetimlerini askeri alanda da yaklaştırdığını öne sürüyor.

Öte yandan tepkilerden çekinen Suudi Arabistan yönetiminin, topraklarında işgal devleti İsrail'e üs kurma anlaşmasını açıklamayacağını, kurulacak askeri hava üssünün ABD ile varılan bir anlaşmanın parçası olarak yansıtacağını öne sürüyor.

Askeri ilişkiler uzmanı Yusuf el Sharqawi ise, Al-Khaleej Online'a yaptığı özel açıklamada, Suudi Arabistan'ın İran tehdidine karşı topraklarında İsrail'in üs kurma teklifini kabul ettiğini belirtiyor.

Tüm kapıların İsrail'e açıldığını dikkati çeken Yusuf el Sharqawi, İşgal devleti İsrail İle Suudi Arabistan arasındaki askeri ilişkilerin son zamanlarda büyük ivme kazandığını söyledi. Suudi yönetiminin, Tel Aviv'den Demir Kubbe Askeri Savunma Sistemi almasının iki ülke arasındaki ilişkinin boyutunu gösterdiğini belirtti.

Yusuf el Sharqawi, Suudi Arabistan'ın İsrail'den 250 milyon dolar değerinde yüksek kaliteli casus makinesi satın aldığını da dikkat çekti.

Özetleyelim:

Suudiler, koltukları uğruna her şeyi yapabilecek ve en yakın dostlarını bile satabilecek durumdalar. Coğrafyadaki "Arap Baharı" depreminin altında da Suudi Arabistan'ın varlığını görmekteyiz.

İran yayılmacılığının Suudi Arabistan'ı karıştıracağı hesaplanarak İran'a karşı İsrail ile işbirliğini normal sayabilen bu anlayışın bölgeye ne gibi zararlar getirebileceğini hesaplamak oldukça güç sayılır.

İslam dünyasının liderliğini elinden bırakmak istemeyen Suudiler, Türkiye'nin bölgede öne çıkmasının bile karşısında yer alıyor. Türkiye karşıtlığı her işin içine girmekten de çekinmiyorlar.

İslam dünyasına bile ters düşen birçok kararda Suudi Arabistan'ının imzasını görüyoruz.

Filistin'i bile satmaktan çekinmiyorlar. Her alanda olduğu gibi bu alanda da ikili oynamaya devam ediyorlar.

Bu nedenle yazımızın başlığına aldığımız "Suudi Arabistan düşman arama" sözcüğünü bu nedenle kullandık.