Twitter tarafından 7 bin 340 hesabın kapatılması çok konuşuluyor.

Kapatılan hesapların sahte olduğu ve bir merkezden yönetildiği söyleniyor. Bazı çevreler kararın siyasi olduğunu iddia ediyor.

Kapatılan hesapların kimler tarafından yönetildikleri veya kimlere çalıştıkları ayrı bir konu…

Ancak bilinen bir gerçek var ki, sosyal medya maalesef trollerin işgali altında. Hep bir ağızdan konuşan, aynı kelimelerle yazan, hatta aynı küfürleri eden üç beş bin değil yüzbinlerden fazla hesap olduğu herkes tarafından biliniyor.

Aynı manşetlerle çıkan gazetelere hepimiz aşina olduk artık…

Trol hesaplar da aynı manşetle çıkan gazeteler gibi hep bir ağızdan bağırıyor, bir bakıma küfür, hakaret ve tehdit korosunun sanal versiyonu…

Kötü olan trol hesapların varlığı değil, etki alanının çok geniş olmasıdır.

Düşünün trolün biri bir yalan ortaya atıyor, bir sürü kişi bu yalanı yaymak için adeta yarışıyor.

Trolün mesajını veya verdiği haberi doğru mu değil mi sorgulayan yok. İşine gelen herkes en büyük yalan olsa bile düşünmeden anında paylaşıyor ve yalanı yayıyor.

Kimisi saflığından, kimisi cinliğinden yapıyor. Her iki durumda da trollerin ekmeğine yağ sürülüyor.

Hepimiz biraz dikkatli olsak, çok fazla araştırmaya da gerek yok azıcık aklımızı kullanıp düşünsek, trollerin propagandası boşa gidecek.

Çok acıdır ama bazı kesimler trollerden daha hevesli ve yalanı yaymak için daha büyük çaba gösteriyor.

Gerçekliğini hiç araştırmadan, hatta çoğu zaman içeriğine bile bakmadan gelen her mesajı veya haberi balıklama paylaşanlar var.

Ne yazık ki, trollerin dışında sürü kültürü ile hareket eden bir kesim sanal ortamda dolaşıyor.

Trol hesaplardan herkes dertli, çünkü herkes zarar görüyor.

Trol hesapların engellenmesi için değişik öneriler getirenler var, hatta kimlik numarası ile hesap açılmasını isteyecek kadar ileri gidenler bile var…

Çözüm tabii ki bu değil. Çözüm bizde…

Toplum olarak yalanı yaymazsak, trol hesaplar kendi yalanlarıyla baş başa kalacak, yarın öbür gün yok olup gidecek.

Ne yazık ki, üç kuruşluk menfaat için…

Kendi partimizin reklamını yapabilmek amacıyla…

Adayımızı iyi gösterebilmek uğruna…

Rakibin açığını yakalarız umuduyla…

Trollerin yalanları ilaç gibi görülüyor.

Yalanın zehir olduğunu anlamadığımız müddetçe trol hesaplar kapatmakla bitmeyecek.

*****

Çöp kamyonu kanunu

Kadının biri bir taksiye bindi ve şoföre hava limanına gitmek istediğini söyledi. Taksi şoförü sağ şeritten yoluna devam ederken, park halinde olan bir araba aniden taksinin önüne çıktı.

Taksi şoförü, önüne bir anda çıkan arabaya çarpmamak için birden frene bastı. Taksi ancak kayarak durabildi. Fakat diğer arabaya çarpmaktan son anda kurtuldu.

Hatalı olan adam haksız olduğu halde camdan kafasını çıkararak, taksiciye bağırdı ve daha sonra küfrederek yoluna devam etti. Taksi şoförü ise bu esnada sakin bir biçimde bağıran adama tebessüm ederek, içtenlikle el salladı.

Kadın yolcu kıl payı kurtuldukları kazanın şokunu atlatmaya çabalarken taksicinin böyle davranmasına daha fazla şaşırmış, yaşadığı bu duruma bir anlam verememişti.

Kadın, taksi şoförüne; “Adam az kalsın arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti. Neden böyle bir karşılık verdiniz?” diye sordu.

Taksi şoförü ise yüzünde hâlâ duran tebessümle; “Çöp kamyonu kanunu” dedi.

Kadın; “Çöp kamyonu kanunu mu, o da ne?” diye sordu, taksi şoförünün ne demek istediğini anlayamamıştı.

Şoför şöyle açıkladı: “Dışarıda birçok insan çöp kamyonu gibidir. Her yerde içleri çöplerle dolu olarak gezerler. İçlerinde hiddeti, öfkeyi ve hayal kırıklıklarını biriktirirler. Daha sonra içindeki çöpler doldukça çöpleri bırakacak bir yer ararlar. Bu kimi zaman ben olabilir, kimi zaman da siz olabilirsiniz. Bunu şahsi algılamayın. Onlara sadece tebessüm edin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin.

Bu kişilerin size aktardığı çöpleri alıp iş yerlerinize, evinize, eşinize, çocuklarınıza veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın. Başarılı insanlar, bu kişiler tarafından günlerinin mahvolmasına ve günlerinin onların elinde olmasına izin vermezler.

Yaşam her sabah pişmanlıklar ile uyanmak için çok kısa, bu yüzden size iyi davranan kişileri sevin ve onlar ile daha fazla vakit geçirin. İyi davranmayanlar kişiler için ise iyilikler ve güzellikler temenni edin. Hayatımızın yüzde onu onunla ne yaptığımız, yüzde doksanı ise onu nasıl karşıladığımız ile alakalıdır.”

(Aydın Boysan-Leke Bırakan Gölgeler kitabından)

*****                 

TEBESSÜM

Müdür

Genel müdür, öğle arasında yeni atandığı kurumun lokalinde fıkra anlatıyor; çevresindekiler de kahkahalarla gülüyordu.

Anlatılanlara kayıtsız kalan birini fark eder ve sorarlar:

- Sen neden gülmüyorsun, anlamadın mı espriyi?

Adam kayıtsızca cevap verir:

- Ben sizin kurumunuzda çalışmıyorum.

*****

GÜNÜN SÖZÜ

İki farklı insan var; gerçeği bilmek isteyenler ile yalana inanmak isteyenler.

Friedrich Nietzsche