Hepinize iyi günler dileyerek başladığım bugünkü yazımda gönül isteredi ki sahadaki futbolu, kaçan pozisyonları, oyuncu değişikliklerini, pozitif futbolu konuşalım. Fakat gel gelelim, günümüzün "kurmalı" düdükleri sahiplerinin isteklerini ahlak duygusu gözetmeksizin yerine getiriyor. Teknolojinin sağladığı kolaylıklardan biri olan VAR sistemini hakkıyla kullanmaksızın, konu Beşiktaş olunca bugüne kadar uygulanan hiçbir futbol kuralınu utanmasızca devre dışı bırakarak, görüntüleri bile incelemeyerek oynanan oyunun önüne geçiyorlar. 

* * *

MHK'nın başındaki malûm şahıs, aşık olduğu renkler için her türlü şaibeyi yeşil sahalara soksa da, buna "dur" diyecek olanlar ise bizleriz. Cumartesi bir takım nasıl ipten alınır golündeki faul nasıl verilmez, kalecisine nasıl kırmızı kart gösterilmez, hakemlerden tutun yayıncı kuruluşa kadar nasıl herkes üç maymunu oynar hepimiz şahit olduk. Artık bu durum yenilir yutulur cinsten değildir. Bir an önce futboldaki paralel yapılanma çözülmeli. Başkan seçilir seçilmez "derin yapılanmayı" yardımına çağırıp milyonların hayallerini çalacak süreti başlatanlardan yetkili makamlar hesap sormalı. Bu "derin yapı" kimlerden oluşuyor, açığa çıkarılmalı ve Türk futbolunun üzerindeki tüm şaibe bulutları hızla kaldırılmalıdır.

* * *

Aksi takdirde bu konu dallanıp budaklanıp uzayacak. O yüzden tekrar Beşiktaş'ın verilmeyen penaltısı, görülmeyen ofsaytlar, verilen haksız penaltılar VAR uygulamasının bu ülkeye neden getirtildiğini tekrar düşündürüyor... Önceki akşam Beşiktaş'a yapılanlar masumane hatalar değildi. En ince ayrıntısına kadar planlanmış bu oyun "derin yapılanma"nın maşaları tarafından bu hafta da çok güzel oynandı. Dünün en kısa özeti ise "Teknoloji var, kamera var, ama ne gördüğünü çalabilecek meslek etiğine sahip hakemler, ne de buna bir dur diyebilecek cesarette bir yönetim yok." 
Bu güzelim ülke, futbolun üzerine çöreklenmiş ekibin çirkinliklerini hak etmiyor.