Göztepe karşılaşması Beşiktaş için 3 puandan çok daha fazla değerliydi. Rakiplerinin berabere kalarak 1'er puanla yetindiği haftada, 5 puanlık bir avantaj elde etme fırsatı yakalayan Beşiktaş, sahaya sürdüğü kadroyla şaşırttı. Şenol hocanın Quaresma'yı yanında oturtması Beşiktaş'ı adeta "kanatsız kartal" gibi bıraktı sahada. Bu yüzden ne bir pozisyon üretebildi, ne de doğru dürüst bir şutunu görebildik Beşiktaş'ın.
"Var mı, yok mu" tartışmasıyla verilen penaltı adeta Fikret Orman'ın hafta içinde yaptığı serzenişlere cevap olarak verilmiş gibiydi. Pozisyon öncesi Roko'nun yaptığı net faüldü ama hakem VAR ekranına baktı ve penaltı düdüğünü çaldı. Tam bir eyyamdı yani. Topun başına geçen Oğuzhan'ın penaltıyı kaçıracağı gelişinden belliydi. Kaçan penaltı, kanatsız kartalın gardını iyice düşürürken, Göztepe'ye de özgüven geldi, muhteşem bir moral oldu.

* * *

Şüphesiz, penaltıyı Oğuzhan'ın atması "Bu kaçıncı", "Beşiktaş'ın penaltıcısı Oğuzhan mı olmalı" tartışmalarını da beraberinde getirdi. Çoğunluk, takımın forveti kimse, penaltıyı da onun atması gerektiğini düşünüyor. 
Penaltı kaçırmanın moral bozukluğuyla ikinci yarıda orta sahada çıkarken kaptırılan top kalesinde gol olunca, hem takım hem de Şenol hoca oyundan koptu. Şuursuzca saldırmaya başlayınca, ikinci gol için doğan fırsatı da es geçmedi Göztepe. 
Beşiktaş sezonun en kötü maçını çıkardı ve hayal kırıklığı yarattı. Yenilgiden daha acı olan, mücadele hırsı, pozisyon üretkenliği olmaması, Beşiktaş'ın geçmiş yıllardaki ruhunu kaybettiğini gösterdi. 
Göztepe'nin de hakkını yememek lazım, oyun disiplininden hiç kopmadı ve 3 puanı haketti.

* * *

Beşiktaş sağ ve sol bekinde oynayan oyuncuların 90'ar, orta saha oyuncularının 40'ar defa topla oynaması, başarısız bir futbolun en net göstergesiydi. Şampiyonluk söylemi olan bir takımın, dağınık bir orta saha ve defansı ile olyaman forveti taraftarı kahreder. Ruhunu, mücadele azmini kaybeden Beşiktaş'ı, rakipleri de ezberledi artık. Şenol hocanın hem takıma hem de oynattığı sisteme ciddi müdahalelerde bulunması gerekiyor. Aksi taktirde hem Avrupa, hem de Süper Lig'de hayal kırıklığı yaşamaya devam edeceğiz. Zirve için 5 puanlık önem taşıyan maçta 3 puan kaybetmek ve deplasmanda yenilgi alışkanlığa dönüşmeye başladı. 

Pepe, Layiç ve Vida'nın yokluğu net bir şekilde görüldü. Bundan sonraki her karşılaşma ve puan, şampiyonluk yolunda "altın" değerinde olacak. Kaybedilen puanlar da aranacak.