Beşiktaş, UEFA Kupası'nda Perşembe gün karşılaştığı Malmö'nün ardından ligdeki durumunu belirleyecek Trabzon karşılaşmasına çıktı. Beşiktaş'ın inişli çıkışlı oyunu bu karşılaşmada da devam etti. İlk yarı oynanan oyun, haftalardır seyrettiğimizin tekrarından ibaretti. İlk yarı, Beşiktaş'ı adeta sahasında ezen muhteşem bir Trabzonspor seyrettik. Futbolun bütün güzelliğini sahaya yansıttılar ve ilk yarıyı da 1-0 önde kapattılar. 

İlk yarıda Beşiktaş'ın Trabzon ataklarını göğüsleyememesi, vasat bir görüntü vermesini kabullenemeyen Şenol Güneş, ikinci yarıya radikal değişikliklerle başladı. Quaresma ve Necip'in yerine Caner ve Gökhan'ı alarak oyun sistemini komple değiştirdi ve karşılaşmaya dengeyi getirdi. İkinci golü bulan Trabzon, maçı koparmak için üçüncü golü düşünmek yerine orta sahaya çekilince, Beşiktaş skoru 2-1'e getirdi. Bu gol, aynı zamanda muhteşem bir futbol sergileyen Trabzon'u paniğe soktu. 4'e 2 yakaladıkları pozisyonda topu ağlara gönderemeyen Trabzon, Beşiktaş'ın baskısıyla iyice geriye çekildi. "Geliyorum" diyen Beşiktaş'ın ikinci golü VAR'a takıldı ama ataklar durmadı. Her ne kadar tribünler ve oyuncular bu kararla demoralize olsa da, Beşiktaş skoru eşitleyip, galibiyete ulaşmak için son dakikaya kadar hiç durmadı. 

Karşılaşmanın uzatma dakikalarında gelen gol, Trabzonspor'a 2 puan kaybettirmekle kalmadı. Beşiktaş'ı avarajla da olsa lig 3'üncüsü olarak yarışın içinde tuttu. Eğer beraberlik golü gelmeseydi, Trabzon 3'üncü sıraya yükselecek, Beşiktaş ise 7'inci sıraya gerileyecekti.

* * *

Beşiktaş-Trabzon karşılaşmasını seyredenlerin, futbol adına da zevk aldılar. İkinci devre iki takımın gole dönük oyunu, biri iptal edilen beş gol futbolun güzellikleriydi. Maça iki teknik direktör olarak bakarsak; Şenol hocanın hamleleri hezimeti önledi, 1 puanı kurtardı. Sosa'nın sakatlanması, Yusuf ve Abdullah'ın ikinci yarıda oyundan düşmesi yanında üçüncü golü atamamaları, maçın bitimine saniyeler kala yenilen gol Ünal hoca açısından büyük şanssızlıktı. 

Trabzonspor'un oyunu, takımın hırsı taraftarı memnun ediyor ve "Bu sezon yarışta ben de varım" mesajını veriyor. Beşiktaş, 2-0 geriye düşmesine rağmen ikinci yarı pes etmeyerek oyuna tutunması takdiri hakediyor. Dorukan, Atiba, Vida, Medel, Caner bu karşılaşmada Beşiktaş'ın en iyileri arasındaydı. Ligin devre arasında yönetimin takıma katkı sağlayacak transferlerin şart olduğunu bu karşılaşmada bir kez daha gördük.

* * *

Pepe'yle yolları ayıran yönetim, Babel'le de vedalaşmaya hazırlanıyor. Pepe, şaşalı bir törenle geldiği Beşiktaş'tan, ücretini alamadığı için bonservisini eline alarak ayrıldı. İspanyol basınında yer alan "Pepe giderken kulüp personelinin maaşını ödedi" haberi, Başkan Fikret Orman'ın sürekli bahsettiği Beşiktaş'ın marka değeriyle tezat yaratıyor. Bu başarısızlık da yönetimden giden yöneticiler ve gelen yöneticiler arasındaki farkı gösteriyor. Sayın Orman'ın bu tabloyu bir değerlendirmesini, kendi içinde muhakeme yapması gerektiğini düşünüyorum. 

Taraftarların da bundan hoşnut olmadığı, tribünlere kulak kabartan herkes tarafından net bir şekilde biliniyor. Devre arasında tüm yönetim önemli bir sınav verecek, biz de izleyeceğiz.