Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim olan Şebnem Schaefer. Kendisi oyuncu ve modelliğinin yanı sıra, pek çok sosyal içerikli projede imzası olan bir isim. Yarı Alman yarı Türk olan Şebnem Schaefer'in asıl adı ise Jennifer Simone Macide Şebnem Schaefer. 16 yaşından beri modellik yapan güzel oyuncu sunuculuğunun yanı sıra dizi ve tiyatrolarda da yer aldı. Frankfurt'taki Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi'nde 2 sene Türkoloji eğitimi, 1 sene de Kültür Antropoloji eğitimi alan Schaefer devam zorunluluğu yüzünden bu bölümleri bırakmak zorunda kaldı. Sonrasında ise Hristiyan Demokrat Parti(CDU)'ya üye olarak siyasete atıldı ve siyaset bilimi eğitimi aldı. Son olarak, çocuklar için masal uydurma atölyelerine de başlayan Schaefer, "Çocuklarla zaman geçirmekten çok mutluyum" diyor.

Masal uydurma atölyesi nedir? Çocuklar ile nasıl bir konsept geliştirdiniz?

"Masal uydurma atölyelerinde ben masala giriş yapıyorum çocuklar da devamını getiriyor. Amacımız, onların hayal gücünü pekiştirmek. Çocuklar ile olan her projeye destek vermeye çalışıyorum. Onlar ile harika zaman geçiriyorum. Masallarımızın başında uydurduğumuz kısımları da alanında uzman eğitmenlerimiz ile buluyoruz. Masallarda kötü olan hiçbir şey yok. Çocuklara her sorunu iyilikle çözmelerini aşılıyoruz. Çevre bilincini ve doğa sevgisini de bu masallar ile onlara aktarmaya önem veriyoruz."

Başka ne gibi çalışmalarınız bulunuyor?

"İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Profesör Doktor olan Orhan Kural ile birlikte Bloomberg Tv'de Lütfen+1 isimli programı sunacağım. Cumartesi günleri 15.15'te yayınlanacak. Ayrıca, çocuklar ile ilgili bir Youtube kanalı açma projemiz de bulunuyor. Bir yandan da çocuk hikayeleri yazmaya başladım."

Mesleğinizin ne gibi zorlukları bulunuyor?

"Her mesleğin kendisine göre zorlukları var tabi. Dışarıdan kolay görünse de işimizin zor olduğunu düşünüyorum. Sürekli göz önünde olduğumuz için hal ve hareketlerinize daha çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bir yanlış yaptığımızda daha çok göze batıyor."

Eleştiriye açık biri misiniz peki?

"Elbette, hakarete girmediği sürece eleştiriye açık birisiyim."

Mesleğinizin olumlu yanları da olsa gerek

"Olumlu yanı her gün farklı bir şey yapıyorsunuz. Bilgi birikiminiz artıyor. Çevreniz genişliyor. Hayata karşı bakış açınız gelişiyor. Her yeni gün hayat yolculuğuma yeni bir taş eklemiş oluyorum. İnsanların arasında olmaktan da büyük keyif alıyorum. Bir yandan da modellik yapıyorum. O da bambaşka bir kulvar. Sanatsal bir faaliyet yürütüyorum orada."

Siyaset Fakültesi'nden sanat camiasına geçişiniz nasıl oldu?

"Ben 16 yaşından beri sanatla iç içe bir hayat sürüyorum. Siyasete atılma kararını sonradan aldım. Almanya Frankfurt'ta Hristiyan Demokrat Parti (CDU) Kadın Kolları'nda 2 sene boyunca yönetim kurulunda görev yaptım. 2009 yılında da Demokrat Parti'den Şişli Belediye Meclis Üyesi Adayı olmuştum ancak barajı geçemedim."

Önümüzdeki süreçte sizi siyaset sahnesinde tekrardan görecek miyiz?

"Şu an çocuklarla çok mutluyum. Yoğun bir çalışma tempom var. Hem Almanya hem de Türkiye'deki siyasi sistemi yakından takip etme fırsatım oldu. Zamanın ne getireceği belli olmaz siyasete her zaman açık kapı bırakmak isterim."

Ülkemizin kanayan yarası taciz ve kadına şiddet ile ilgili topluma ne mesaj vermek istersiniz?

"Bu sorunun çözümünde eğitim yatıyor. Ebeveynlerin eğitimi de bu noktada büyük önem arz ediyor. Bir yerde hata yapılıyor ki insanlar zamanla canavarlaşıyor. Aileler, kız ve erkek çocukları arasında ayrım yapmamalı. Eşit davranmalı."

Kadınların çalışma hayatında daha aktif bir şekilde rol alabilmesi için neler yapılmalıdır?

"Kadın ve erkeğin kazancının aynı görevde ise eşit olması gerekiyor. Kurumlara mutlaka kadın kotası konulmalı. Kadınların doğum öncesi ve sonrasındaki koşulları iyileştirilmeli, çalışma hayatına teşvik edilmeli."