İktidardaki AK Parti’nin artık beklentilere yanıt veremeyecek konuma gelmesi, yeni alternatif partilerin de kurulmaya başlaması ile siyasette yeni bir şekillenme bekleniyor. Muhalefet partisi CHP’nin giderek puanını artırması da bu şekillenmede yer alıyor.

Son günlerde ard arda yeni kamuoyu araştırmaları yapılıyor. Bu araştırma sonuçlarının önemli bir bölümü özellik göstermesi açısından paylaşılmıyor.

31 Mart seçimleri öncesinde İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun yüzde 42 Binali Yıldırım'ın yüzde 44 oy alacağını öngören Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi'nin (AKAM), 1-7 Eylül tarihleri arasında yaptığı anket çalışmasında birinci parti olarak CHP’nin çıktığını açıkladı.

Avrasya Araştırma şirketinin Başkanı Kemal Özkiraz, yaptığı değerlendirmede, eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın kuracağı parti hesaba katılmadan çıkan sonuca göre CHP'nin birinci parti konumunda olduğunu söyledi.

Özkiraz, "23 Haziran seçimleri bir genel seçim olsaydı aynı tepki tüm yurtta oluşacaktı. Hukuksuzluk algısı AK Parti'nin her yerde oy kaybetmesine sebep olmuş" ifadesini kullanıyor.

Özkiraz CHP'nin ardında AK Parti, MHP, HDP ve İyi Parti şeklinde bir sıralama oluştuğuna da vurgu yapıp, değerlendirmesinde şu konulara değindi:

"Babacan'ın kuracağı parti AK Parti'den 5-6, CHP'den 1-2, MHP'den 1, İyi Parti'den 2, HDP'den ise 0,5 puan kadar oy alabilir. Davutoğlu ise sadece AK Parti'den 3-4 puan kadar oy alabilir. Bu partiler ile ilgili tespitlerimiz kesin değil. Kuruluştan itibaren daha net şeyler söyleyebiliriz. 1-7 Eylül tarihleri arasında yaptığımız araştırmamızdan bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. CHP uzun yıllar sonra ilk kez birinci parti. Cumhur ittifakı hala 43-45bandında görünmesine rağmen MHP tamamen AK Parti seçmenlerinden aldığı oylarla çok büyük yükselişte. AK Parti en başta MHP olmak üzere tüm partilere karşı oy kaybı yaşıyor. İsraf ve yolsuzluk algısı, ekonomik kriz etkisi ile birleşiyor, AK Parti hiç bir adımı ile bu oy kaybını durduramıyor Mülteci problemi de düşüşte büyük bir etken İşsizlik ise krizin en büyük sonucu olarak etkili. İstanbul seçimlerinde yaşananlar ve haksızlık yapıldığı algısı da çok büyük kırılma meydana getirmiş. 23 haziran seçimleri bir genel seçim olsaydı aynı tepki tüm yurtta oluşacaktı. Hukuksuzluk algısı AK Parti'nin her yerde oy kaybetmesine sebep olmuş. CHP, yerel seçim başarısının ardından oy kullanmayan seçmeni kendisine çekiyor, oy kullanmayacağım diyenler normalin 3,5 puan gerisinde ve neredeyse tamami eski ümitsiz seçmen CHP bu grup için ilk kez ümit olmuş durumda, merkezde tek kalan CHP İnce'nin aldığı oyu geçiyor. Merkezde kalan ve umut olan CHP, İyi partinin Muhafazakâr, milliyetçi bir alanda durmasının etkisi ile İyi partiden de oy alıyor. Chp, AK Parti'nin doğal tabanı olan esnaflardan ve beyaz yakalı AK Parti seçmeninden oy alıyor (%2) ancak Babacan bu oyları alabilir. Ali Babacan ve Davutoğlu’nu hesaba katmadan şu anki durumda CHP birinci parti AK Parti 2. parti MHP üçüncü parti HDP dördüncü parti İyi parti beşinci parti konumunda CHP ile AK Parti arasındaki fark hata payının içinde olmasına rağmen bu oy oranları büyük bir değişimi gösteriyor. Babacan kuracağı parti AK Parti'den 5-6, CHP'den 1-2 MHP'den 1, İyi partiden 2 hdp’den ise 0.5 puan kadar oy alabilir. Davutoğlu ise sadece AK Parti'den 3-4 puan kadar oy alabilir. Bu partiler ile ilgili tespitlerimiz kesin değil. Kuruluştan itibaren daha net şeyler söyleyebiliriz. Erdoğan'ın icraatlarını onaylayanlar ise %40 seviyesine yakın. Bu oran Cumhur ittifakı oy oranının altında. Muhalefetin doğru bir aday ile seçime katılması halinde Erdoğan'ın tekrar seçilmesi oldukça zor görünüyor. Özet olarak CHP ve AK Parti birbirine çok yakın ama 1. Parti CHP. Araştırmada kararsızlar çok yüksek. Bu kararsızlarin büyük kısmı son 2-3 seçimde AK Parti'ye oy vermiş seçmenler. Yani yeni oluşumları bekliyor olmaları çok yüksek olasılık. Yeni oluşumlar doğru çıkışı yakalayabilirlerse AK Parti çok daha ciddi düşüşler yaşayabilir. Gözlemlediğime göre önümüzdeki ilk seçimlerde çok daha parçalı bir meclis oluşacak. Mevcut oy oranları ile bir erken seçim ise muhtemel görünmüyor. Kararsızların arttığı , oy kullanmayacağım diyenlerin azaldığı bir ortamda iktidarın değil iktidar alternatiflerin güçlenmesi daha muhtemeldir."

Özetleyelim:

Araştırmanın sonuçları her şeyi açık biçimde ortaya koyuyor. Bir noktada bizi yönetenlerin hangi noktalarda yanlış yaptığını, hangi noktalarda daha iyi çalışılması gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor.

İktidardaki parti sürekli kan kaybediyorsa zaten anket sonucu bunun nedenlerini de gösteriyor. Yapılması ve düzeltilmesi gereken konuların neler olduğunu da bu sonuçlardan görebiliyoruz.

Bizim elimizde bir başka anketin de sonuçları var. Aşağı-yukarı Avrasya Araştırma Şirketi’nin sonuçları ile kesişiyor. Bir başka yazımızda da bu sonuçlara değineceğiz.