Artık şu gerçeği bütün yüzü ile görmeliyiz:

Suriye'de giderek güçlenen terör örgütü PKK'nın kolu PYD ve onun silahlı gücü YPG' ye Amerika kadar Rusya da destek veriyor. Aynı şekilde PKK da bu topraklarda yer ediniyor.

Amerika, terör örgütü PYD ile işbirliğini bütün hızı ile sürdürürken, Rusya Genelkurmay Başkanı da yaptığı açıklamada "Bizim YPG güçleri ile olan işbirliğimiz var ve bunu sürdüreceğiz" diyerek PYD ile olan ilişkilerini saklamıyor. Geçenlerde de yazdık,bu terör örgütü iki sper güç tarafından adeta paylaşılamıyor.

Tabloya baktığımızda iki süper gücün Suriye'de PYD'den vaz geçmeyeceklerini görmekteyiz. Bütün itirazlarımıza ve baskılarımıza rağmen bu iki ülke terör örgütü ile içli dışlı olmayı sürdürüyor.

İşin ilginç yanı, sınırımız boyunca Türkiye için tehdit oluşturan bu güçlerin halen silahlandırılmasıdır. Bu örgütleri bizimle çatıştırma hesapları yapılıyor. 

Yeni ve sinsi planlar devreye sokuluyor.

Amerika'nın her alanda tam destek verdiği terör örgütü PYD/YPG Gaziantep'in Kargamış İlçesi'nde sınırın hemen dibine karakol kurarak yeni bir tehdit oluşturma yoluna gitti. Hiç kuşkusuz bu karakolun oluşmasının arkasında Amerika varlığı unutulmamalıdır.

Köprübatı ve Ziyaret hudut karakollarındaki askerlerimizin de termal kamerlarla izledikleri bölgede 24 saat devriye geziyor. Terör örgütünün kurduğu karakol da sürekli kontrol altında tutuluyor.

Peki, buna izin verilecek mi?

Eğer, sınır güvenliğimiz ve Türkiye için bir tehdit oluşturuluyorsa bu karakol mutlak şekilde imha edilmelidir. 

Aslında oynanmakta olan oyun hem büyük, hem de Türkiye için tehdit ve tehlike boyutlarındadır. Amerika'nın YPG'nin yanında DEAŞ'ı da Türkiye için kullanmaya başlayacağının ayak seslerini duymaktayız.

Size vereceğimiz aşağıdaki haber, sinsi planları daha net görebilmeniz açısından önemlidir.

Türkiye'nin sınırlarını teröristlerden temizleme planı doğrultusunda gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Harekâtı, bölgede güven ve huzur ortamı sağladı. Harekât, İdlib operasyonu ile devam etti ve çatışmasızlık bölgeleri genişletildi.

TSK'nın, YPG'nin kontrolündeki Afrin'e operasyon hazırlığı yaptığı dönemde DEAŞ'lı teröristlerin Cerablus'a sızdırılmaya çalışıldığı öğrenildi. Bölgede sızma girişimi sırasında yakalanan DEAŞ'lılarin YPG'nin kontrollü olarak serbest bıraktığı bölgedeki teröristler olduğu tespit edildi. Bölgedeki askeri kaynaklardan alınan bilgilere göre YPG'nin DEAŞ'dan aldığı bölgelerdeki teröristleri Fırat Kalkanı hattına doğru yönlendirdiği belirlendi.

DEAŞ'lı teröristlerin bu bölgede kanlı saldırılar yapmak üzere hazırlandığı istihbaratlarının da alındığı ve güvenlik önlemlerinin üst seviyeye çıkarıldığı belirtildi. Bilgi veren bir güvenlik bürokratı, YPG'nin DEAŞ'la yaptığı anlaşmanın görüntülerle deşifre olması sonrası, DEAŞ'lı teröristlerin TSK'nın kontrolündeki alanlarda saldırılar düzenlemesi için harekete geçirildiğini belirtti. 

Bir güvenlik uzmanının şu görüşlerini de önemsiyoruz:

"Hedef, TSK'nın zayıflatılması ve YPG'nin kontrolündeki Afrin'den uzaklaştırmasıdır. Bu planların gerçekleşmesine, TSK ve güvenlik güçlerinin dikkatlerinin dağılmasına izin verilmeyecektir. YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin iş birliği içinde olduğu artık biliniyor. Türkiye'nin sınırlarında bir terör yapılanması kurulmasına asla izin verilmeyeceğinin dış güçlerce de bilinmesinde yarar var. Son gelişmelere baktığımızda Suriye'de çatışmasızlığın sürdürülebilmesi, siyasi çözüme yaklaşılmasının teröristlerin paniklemesine neden olduğunu görmekteyiz. Bu durum da hali ile dış güçlerin işini zorlaştırmaktadır."

Burada şu noktaya da değinelim:

Son günlerde Türkiye'nin Rusya ve İran ile olan işbirliği Amerika'yı rahatsız ediyor. Ancak, bu işbirliğinde de Rusya ve İran'a da güvenilmemelidir. Çok dikkatli olmak ve adımlarımızı da buna göre atmak durumunda olduğumuzu unutmamalıyız.