Yukarıda başlığımıza aldığımız tırnak içindeki cümle, KKTC Başbakanı Ersin Tatar'a ait. Tatar, adada iki toplum arasında barış ağlarının örülmesi konusunda bugüne kadar yaptığı çalışmalarla dikkatleri çekiyor. Ancak, Amerika'nın Rumlara silah ambargosunu kaldırmasından sonra adada barışın artık mümkün olmayacağının altını çiziyor. Rumlar anlaşmanın da bu koşullar altında olamayacağını söylüyor.

ABD ile Güney Kıbrıs arasında geçtiğimiz aylarda imzalanan anlaşmaya göre Rum askerleri ABD'de askeri eğitim görmeye başlarken, silah ambargosunun kaldırılmasıyla da Rum Milli Muhafız Ordusu'na en gelişmiş silah sistemleri gönderilecek.

Nitekim daha önce yazdığımız yazılarda Amerika'nın Türkiye'nin dostu olmadığını ve her fırsatta altımızı oymaya yönelik çalışmalar içinde olduğunu dile getirmiştik.

Aynı Amerika bugün de Güney Kıbrıs'ta Rumları silahlandırarak adada dengeleri değiştirmeye çalışıyor.

Buna "Dostluk" denilebilir mi?

Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerini silahlandıran Türkiye'nin tüm uyarı ve itirazlarına rağmen terörle işbirliğini tercih eden Amerika'ya ne kadar inanabiliriz, ne kadar güvenebiliriz?

Kıbrıs'ta dengeleri deriştirmeye yönelik adımlar atan Amerika'ya Türkiye'den de KKTC'nden de tepkiler sürüyor.

KKTC Başbakanı Ersin Tatar, ABD'nin 33 yıl aradan sonra Rum Yönetimi'ne silah ambargosunu kaldırmasını katıldığı bir programda eleştirdi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tatar'ın endişelerini dile getiren açıklaması şöyle:

"ABD'nin Rumlara ambargoyu kaldırması kararı seçimlere dönük olsa da, bu insanlar bizimle gerçekten Kıbrıs'ta bir anlaşma isteselerdi bu kadar silaha başvurmazlardı" dedi. Tatar, "Benim düşüncem keşke 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde olmasaydı. Ama tabi Amerika'da bir seçim var. Rum-Yunan lobisi var, Yunan oylarını alabilmek için bir manevra ve girişim olabilir. Buradaki diplomatlarla ve uzmanlarla konuştuğumda hepsinin ortak yanıtı bu yöndeydi. Amerika'daki seçime yönelik manevra da olabilir. Fakat şunu da belirtmem lazım. Rumlar zaten silahlanıyorlar. Her yıl milyonlarca Euro silaha para yatırıyorlar. Biz de bunu hep paylaşıyoruz. Bu insanlar bizimle gerçekten Kıbrıs'ta bir anlaşma isteselerdi bu kadar silaha başvurmazlardı" diye konuştu. Rumların her zaman Rusya ile bağlantısı olduğuna işaret eden Tatar, "Dolayısıyla Amerika, Rusları Kıbrıs'tan kopartmayı hedefliyor olabilir. Bu adımla Rumlar zaten silahlanıyordu, daha da artacak. Türkiye'deki bazı kesimler de bunu bilsin. Bunu bizlerle politik çatışma içinde olanlar da bilsin. Kıbrıs'ta hakimiyet kurmak isteniyor" ifadelerini kullandı. Tatar, "Bu gelişmelere bakıldığında, KKTC gerçeğine inanan herkes, bu kadar yıldan sonra kendi devletine sahip çıkması gerekir, yeni gerçekler üzerine egemen eşitlik temelinde bir anlaşma gerekir. Haklarımızı savunmak ve Mavi Vatan'a sahip çıkma bizler için büyük sorumluluktur, Mavi Vatan bir nevi Türk gölüdür. Yetkilerimiz ve haklarımız bunu gerektirir. Büyük siyasete büyük vizyonla bakmak lazım. Bu savunmayı hukuka dayalı haklarımızla yapacağız. Haklarımıza tecavüz girişimini asla kabul etmeyiz. Büyük çıkarlara karşı varlığımız söz konusudur, bu kavgayı vermek hepimizin görevidir. Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki etkin ve fiili garantisini ortadan kaldırma girişimlerini biliyoruz. Crans Montana'da yapılan yanlışlar, orada verilen tavizler bizim için yok hükmündedir. Türkiye'nin garantisi kırmızıçizgimizdir"

Konu sadece Amerika ile de sınırlı değil.

AB üyesi olan Rumlara şimdi de AB üyeleri destek vermeye başladı.

Güney Kıbrıs, Fransa, İsrail, Mısır, Yunanistan, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerle askeri anlaşmalar imzalayıp, ortak askeri tatbikatlara ve silahlanmaya devam ederken ABD de Güney Kıbrıs'a uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararı ile adadaki dengelerin iyice değişeceği görülüyor.

GKRY ile savunma iş birliğini derinleştirdiklerinin altını çizen Pompeo, "Gelecek mali yıl için Kıbrıs'a savunma malzemeleri ve hizmetlerinin satışına yönelik kısıtlamaları kaldıracağız." ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 Aralık 2019'da imzaladığı, "2020 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası" ve "İlave Konsolide Tahsisatlar Yasası" kapsamında ABD'nin 1987'den beri GKRY'ye uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması öngörülüyordu. Trump, silah ambargosunun kaldırılması yetkisini 14 Nisan'da imzaladığı kararname ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya devretmişti.