Bayram arifesindeyiz.
24 Haziran'da da seçim yapılacak. Herkes barut fıçısı gibi...
Oruçtan diyeceğim ama değil. Çünkü oruç, berekettir, sabırdır, huzurdur...
Neredeyse herkes sabırsız, hoşgörüsüz, tahammülsüz ve sevgisiz...
Siyasilerin yüksek perdeden söylediği sözler ve yansıttığı gerginlik, tabanda daha da artıyor.
Seçim atmosferi sevgiyi hoşgörüyü, tahammülü ortadan kaldırdı...
Aile içinde bile sevgisizlik var.
Karı koca farklı partiye oy vermeye niyetliyse yatakları ayıracak noktaya geliyor...
Kardeşler farklı düşünüyorsa, birbirinin kapısını çalmıyor.
Baba oğul birbirine küsüyor.
Tek sebep siyasi düşüncenin farklı olması...
Siyasetteki seviyesizlik toplumda kangren haline dönüştü.
Farklı görüşte olanlar birbiriyle konuşamıyor, üçüncü sözden sonra kavga başlıyor.
Sadece görüştüğümüz, iş yaptığımız veya birlikte yaşadığımız kişiler değil, sanal ortamda da, sosyal medyada da müthiş bir seviyesizlik ve hoşgörüsüzlük var.
Arkadaş olanlar whatsapp veya sosyal medyada grup kuruyor. Sohbet ediyorlar. Seçim grupları da darmadağın etti...
Biri siyasi bir paylaşım yapıyor, karşı olanlar ateş püskürüyor. Anında kızılca kıyamet kopuyor. 
Kırk yıldır can ciğer dost olanlar küçük siyasi hesaplar yüzünden birbirine küsüyor, darılıyor. Selamı sabahı kesiyor.
İşin özü şudur ki, bencil bir toplum olduk. Bencil olduğumuz için de her şeyin en iyisini ben bilirim havasındayız... Bize karşı fikir söyleyeni de, bizim gibi düşünmeyeni de hoş göremiyoruz.
Çünkü sevgi yok, anlayış yok... Karşılıklı saygı ve hoşgörü bitmiş.
Seçim, küçük siyasi hesaplar sevgisizliği zirve yaptırdı.
Sevgiyi hâkim kılabilirsek, hiçbir sorun olmayacak.
Bırakın herkes istediği gibi düşünsün, istediği adaya oy versin, istediğini savunsun.
Eğer sevgi varsa, farklı görüşler, farklı fikirler dünyayı güzelleştirir, insanlığa huzur katar.
Herkes aynı kafa ile düşünse yeni icatlar olabilir miydi?
Herkes aynı olsa, fikri zikri bir olsa, o güzelim müzik, sanat ve edebiyat eserleri ortaya çıkar mıydı?
Sanatçılar, düşünürler ve bilim adamları kendilerini ifade edebilir miydi?
Farklı görüşler, farklı inanışlar ve düşünceler renktir, huzurdur, mutluluktur.
Maalesef sevgi ve hoşgörü eksikliğinden ülkemizde huzursuzluk oluyor...
Hiç olmazsa önümüzdeki bayram günleri hatırına sevgiyi eksik etmeyelim...
 
*****
Başarı ve zenginlik

Kadın  kapıdan çıktığında bembeyaz sakallı üç ihtiyarın kendi evinin önünde oturduklarını görür. 
Kadın, "Ben sizi hiç tanımıyorum.  Ama aç ve susuz olmalısınız... Lütfen içeriye gelin de sizlere bir şeyler ikram edeyim..." der.
"Evin erkeği içerde mi?" diye sorar adamlar.
Kadın, "Hayır şu an evin dışında" der.
"O evde olmadığı sürece bizim bu eve girmemiz mümkün değil..." diye cevap verirler. 
Akşam olup kocası eve döndüğünde kadın olanları anlatır. Adam, "Onlara söyle, ben evdeyim artık eve gelebilirler..." der.
Kadın dışarı çıkıp bu kişileri içeri davet eder. 
Bu kez de, "Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz" der yaşlı adamlar. 
Kadın sorar: "Niye giremezsiniz?"
İhtiyarlardan biri açıklar: "Onun adı ZENGİN diğer arkadaşını göstererek bu BAŞARI... Ben ise SEVGİ..." der ve ekler; "Şimdi içeri gir ve kocanla konuş. Hangimizi evinizde istersiniz?"
Kadın içeri girip söylenenleri kocasına anlatır. Adam duyduklarıyla neşelenerek; "Ne güzel madem öyle Zengin'i içeri çağıralım ve evimizi zenginlikle doldursun..." der.
Karısı itiraz eder; "Canım niçin Başarı'yı çağırmıyoruz?"
Bu sırada evin diğer köşesinde bulunan gelinleri konuştuklarını duyar. Koşarak gelir ve kendi fikrini söyler; "Sevgi 'yi çağırsak daha iyi olmaz mı? Evimiz sevgiyle dolar!"
Adam karısına, "Gelinimizin teklifini dikkate alalım. Dışarı çık ve bizim misafirimiz olması için Sevgi'yi davet et" der.
Kadın dışarı çıkar ve yaşlı adamlara sorar; "Hanginiz Sevgi idi? Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol..."
Sevgi ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye başlar. Fakat diğer iki yaşlı adam da onu takip ederler...
Kadın şaşırmış bir halde Zengin ve Başarı'ya sorar; "Ben sadece Sevgi'yi davet ettim siz niye geliyorsunuz?"
Zengin ve Başarı bir ağızdan cevap verirler: "Eğer Zengin'i ya da Başarı'yı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı. Ama sen Sevgi'yi davet ettin... O nereye giderse biz de ardından oraya gideriz.
Çünkü nerede Sevgi varsa orada Başarı ve Zenginlik de vardır..."

 ***
TEBESSÜM

Fakirlik

İlkokulda üç çocuk, bebeklerin nasıl dünyaya geldiklerini konuşuyorlardı.
Dursun: Bizim ailede hep leylekler getirir.
Fadime: Bizde gül bahçesinde bulunur.
Temel: Biz fakiriz, bizde bebekleri hep annem yapar!

*****
GÜNÜN SÖZÜ
Sevgi insanı birliğe, egoizm ise yalnızlığa götürür.
Friedrich Schiller