Beşiktaş taraftarı, Antalyaspor maçında oynanan oyunun verdiği moralle Kagawa'nın Bursaspor karşısında yapacağı şovu izlemek için Vodafone Park Stadı'na koştu. Geçen hafta oyuna girer girmez ardı ardına 2 gol atsa da, Şenol hoca henüz tam hazır olmadığını düşünmüş olacak ki, Kagawa'yı yanında oturttu.
Beşiktaş, oyuna kontrollü ve pas yaparak başladı. Adem'in her hafta üzerine koyan performansı, hücumda dikine oyunu, Vida'nın hırsı, Birin'le uyumlu bir ikili ollamıs, Atiba'nın 36 yaşında olmasına rağmen bitmeyen enerjisi ve presi, Beşiktaş'ın artılarıydı. Beşiktaş maça, rakibini pas ve presle orta saha ile kanatları ileri çıkartarak baskı altına alarak başladı.
Maçın ilk yarısının sonlarına doğru Lens'in ayak dışı mükemmel ortasına Burak Yılmaz'ın şık vuruşuyla Beşiktaş devreyi galip kapatan taraf oldu. Bursaspor kilidini açmış olmanın rahatlığıyla ikinci yarıya çıkan Beşiktaş, oyunda üstünlüğünü korumaya devam etti.
Şenol hocanın kefil olarak takıma getirdiği Burak Yılmaz, 62. dakikada yeniden sahneye çıktı ve mükemmel bir çalımın ardından attığı golle skoru da belirledi. Burak Yılmaz, hem Şenol hocanın güvenini boşa çıkarmadı, hem de taraftarla barışmak için ne gerekiyorsa yaptı.
* * *
Burak Yılmaz'a dönük ısmarlama ve planlı protestoları geçen hafta anlatmıştım. Tolgay'ı alkışlayan, Burak Yılmaz'ı protesto edenlerin hayalleri de Bursa fileleriyle buluşan 2 muhteşem golle suya düştü. Gerçek Beşiktaş taraftarı Burak'ı bağrına bastı. Beşiktaş da, forvet hattındaki açığını kapatmış oldu Burak'ı kazanarak.
Başakşehir'in evinde Erzurum'la berabere kalması, rakipleri Galatasaray ve Trabzonspor'un da bu hafta karşılaşacak olması hesaba katıldığında bu galibiyet Beşiktaş için çok değerli. Hatta 6 puanlık bir galibiyet olduğu da söylenebilir.
* * *
Şenol hocanın maç sonrası yaptığı basın açıklamasında "Sezon sonuna kadar Beşiktaş'ın başındayım. Takımımı, taraftarı seviyorum" demesi, Fikret Orman'a da aylardır birikmiş bir sitem gibiydi. Başkan, sosyal medyadan mesaj vereceğine açık ve net bir şekilde Şenol Güneş üzerinden yürütülen spekülasyonlara son verebilirdi. Net bir şekilde "Hocamızla devam etmeyeceğim" demesi, ya da yeni kontratı önüne koyup sözleşmeyi uzatma teklifinde bulunması halinde tüm dedikoduların önüne geçmek mümkündü.
Hocaya 3 yıllık kontrat teklif edildiği seçim propagandası oluyor ama her ne hikmetse bundan Şenol Güneş'in haberi yok.
TFF Başkanı Demirören'in, Fatih Terim'in ardından Lucescu'nun da kurtarıcı olamayacağı ortaya çıkınca Şenol Güneş'e lig devam ederken çengel atması da anlaşılır gibi değil. Fatih Terim'e ödenecek tazminatın ardından, Lucescu'nun görevine son verilirse ikinci bir tazminat gündeme gelecek. Demirören'in sahip olduğu medya kuruluşunda Güneş'le görüşmesi ve bu görüşmenin manşetleri süslemesi, beraberinde de spekülasyonları getirdi doğal olarak.
Beşiktaş, Şenol hocayı, hoca da Beşiktaş'ı seviyor ve tüm gücüyle takım için çalışıyor. Bırakın adam işini severek yapmaya devam etsin. O dedi, bunu dedi, şunu dedi ile takımın ahengini bozmayın.
Şampiyonluk Başakşehir'e bağlı olsa da, Beşiktaş mücadele ederek Şampiyonlar Ligi biletini alma hedefinde sarsılmadan ilerlemeli. Beşiktaş'ı rahat bırakın ki, bu bileti elinden kaçırmasın...
