Biricik evladı şehit oluyor; fedakâr anne baba vatan sağ olsun diyor…
Şehit cenazesinde; “Kanları yerde kalmayacak, şehit ailesi bize emanet, başımızın üstünde yerleri var” diye nutuk atılıyor.
Sonuçta şehit ailesine mezar yeri bile çok görüldü, çok görülüyor.
Astsubay İlhan Hamlı, 18 Nisan 1992 tarihinde bölücü terör örgütü PKK tarafından şehit edildi. Şehit Astsubay Hamlı, memleketi Samsun’da toprağa verildi.
Acılı anne ve babası neredeyse her gün oğullarının mezarı başında gözyaşı döktü.
Şehit astsubayın babası Ahmet Hamlı 2019 yılında vefat edince acılı şehit annesi, kendisi ve eşi için şehit oğlunun yanında mezar yeri almak istedi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi 2 kişilik mezar yeri için acılı şehit annesine 15 bin lira fatura çıkardı. Parayı denkleştiremeyen acılı anne, 15 bin lirayı sonra ödemek üzere belediye ile anlaştı.
15 bin liradan indirim yapabilmek için tekrar Samsun Büyükşehir Belediyesinin kapısını çalan acılı anne, aldığı cevap karşısında şaşkına döndü.
Belediye aradan geçen sürede zam yapmıştı… Bu kez şehit ailesinden 2 kişilik mezar yeri için 20 bin lira istedi. Çaresiz kalan şehit ailesi mezar yeri ücretini ödedi.
Oğlunu vatan için şehit veriyor, 30 yıl evlat acısı ile yanıyor; tek isteği doya doya sarılamadığı oğlunun yanına gömülmek…
2 mezar yeri için 20 bin lira ödemek zorunda kalıyor…
Kamuoyunda haber duyulunca tepkiler üzerine Samsun Büyükşehir Belediye Meclisinde, şehitlerin birinci derece yakınlarına mezar yeri için yüzde 25 indirim yapılması kararlaştırıldı.
Dikkat edin hâlâ ücretsiz olsun denmedi, ücretsiz olması için bir çaba bile gösterilmedi.
Sadece indirim…
Nerede o süslü sözler, meydanlarda atılan nutuklar…
Şehitlere vefamız bu mudur?
Vefa, İstanbul’da sadece bir semt adı olarak mı kaldı diyeceğim ama inanın Vefa semti bile bu vefasızlık karşısında utandı…
Normal şartlarda tüm Türkiye’nin şehit ailesine yapılan bu saygısızlığın karşısında durması, belediyeye çiğ gibi tepkinin yükselmesi lazımdı…
Ne yaptık biz…
Sadece sustuk…
Evladını vatan için şehit veren anne babaya, mezar yerini bile parayla sattık…
Bu utanç hepimize yeter!
*****
Eşeğin gölgesi
Yüzyıllar önce Atina’da önemli bir soruna çözüm aranırken kürsüye fikrini söylemek için filozof Demostenes çıkar!
Ancak kekeme olduğundan sözünü dinletemez.
İnsanlar sürekli kendi aralarında konuşmakta, filozofu dinlememektedir.
Bunun üzerine Demostenes; “Size bir hikâye anlatıp ineceğim” diye bağırır ve sessizlik olunca anlatmaya başlar:
Bir yolcu Atina’dan Megara’ya gitmek için bir eşek kiralamış.
O eşeğin üzerinde, kiralayan eşeğin sahibi de yaya olarak yanlarında beraber yola çıkmışlar.
Derken öğle sıcağı bastırmış, biraz dinlenmek ve öğle yemeği yemek için durmuşlar ama hiç gölgelik yokmuş.
Eşeğin sahibi hemen eşeğinin gölgesine sığınmış. Eşeği kiralayan, “Sen çekil gölgede benim oturmam gerek” demiş.
Eşeğin sahibi itiraz etmiş: “Tabi ki ben oturacağım, çünkü eşek benim.”
Yolcu; “Ama eşeği kiraladım” deyince de “Ben sana eşeği kiraladım, gölgesini değil” cevabını almış ve tabi sonunda aralarında kavga çıkmış.
Hikâyeyi dinleyen herkes dikkat kesilmiş ve hikâyenin sonunu bekliyormuş ama Demostenes bu noktada kürsüden inmiş ve uzaklaşmaya başlamış.
Dinleyiciler, “Hey ne oldu sonunda? Hikâyenin sonunu anlat” diye bağrışmaya başlayınca Demostenes kürsüye dönmüş ve demiş ki:
- Ben sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalışıyorum ama siz eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz? Artık ne fikrimi söyleyeceğim ne de öykünün sonunu…”
Ve başka bir şey söylemeden yürüyüp gitmiş…
*****
TEBESSÜM
Yemek parası
Yoksulun biri, son parasıyla fırından bayat bir ekmek almış, aşçıya gitmiş, pişen yemeğin buharına ekmeği tutup yumuşatarak yemiş.
Dışarı çıkarken aşçı yapışmış:
- Parasını ver.
- Yemek yemedim ki!
- Olsun buharda yumuşattın!
Aralarında anlaşamayınca kadıya çıkmışlar, olayı anlatmışlar…
Kadı, cebinden kesesini çıkarıp bozuk paraları iki avucuna boşaltmış, aşçının kulağının dibinde sallaya sallaya şıkırdatmış:
- Tamam mahkeme bitti, gidin!
Aşçı itiraz etmiş:
- Hani benim param!
- Buhardan yemeğin parası şıkırtıyla ödenir.
*****
GÜNÜN SÖZÜ
Önce Hakkı öğren, sonra haklının kim olduğunu öğreneceksin.
Hz. Ali (RA)
