Çocukluğundan bu yana sanatın içinde olan, sahte tozu yutan iç mimar Gözde Akpınar Canlı, Bahçeşehir'de kurduğu atölyesinde heykel, resim, çini, kukla ve kağıttan objeler dersleri veriyor. Gözde Akpınar Canlı ile, sanatı ve kadını konuştuk

Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu iç mimar Gözde Akpınar Canlı. Üretici bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Canlı, çocukluk yıllarından itibaren hep sanat ile iç içe bir hayat sürmüş. Mimar bir baba ve Tekstil bölümünde öğretim üyesi bir anne ile büyüyen Canlı kendilerini küçük Mimar Sinanlar olarak adlandırdıklarını söylüyor. 6 yaşında başladığı şehir tiyatrolarında eğitim alan Canlı, bir dönem sahnelerini tozunu yutmayı da ihmal etmemiş. Almış olduğu yaratıcı drama ve solfej eğitimleri sonrasında sahnenin arka tarafına geçerek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Sahne Dekor ve Kostüm Tasarım bölümünü bitiren Canlı, sonrasında da yüksek lisans eğitimini iç mimarlık üzerine yapmış. Yüksek lisans yaptığı dönemde o zamanlar 2 yaşlarında olan kızı ile birlikte tezi hazırladığını belirten Canlı, 'Kadınlar yeter ki istesin, her işi başarır" diyor. Öğrencilik yıllarından beri atölye açma hayalini ise Bahçeşehir'de gerçekleştiren Canlı, burada da 3 aylık olan ikinci kızı ile çalışmalarını sürdürüyor. Terapisanat adını verdiği atölyesinde heykel, seramik, resim, çini, kukla ve kağıttan objeler dersleri veriyor. Öğrencilik yıllarında eğitim için gitmiş olduğu İspanya'da sanat terapisi (artteraphy) üzerine eğitimler alan Canlı, derslerini İspanyolca ve İnglizce olarak da verebiliyor. Tüm bunlar da Canlı'nın sanatına bir kez daha saygı duymamızı sağlıyor. 

- Terapisanat ismi nerden geliyor?

"Öğrencilik yıllarımdan itibaren aklımda insanların özgürce üretim yapabilecekleri bir atölye açma fikri vardı. Sanata dair farklı bir şeyler üretme adına bu atölyeyi açmaya karar verdim. Sanat ve terapiyi farklı bir açıdan değerlendirmek istedim. Günümüz dünyasında özellikle kadınlar anne olduktan sonra daha monoton bir hayat tarzı benimsiyorlar. İş hayatından, ev işlerinden sıkılan insanlar için motivasyon olsun istedim ve onlara bunu sanat ile nasıl yapabileceğimi aktarırken Terapisanat ismi ortaya çıktı. Sloganımız da, 'Motivasyon için sanat.' Burayı açtıktan sonra gördüm ki gelenler farklı malzemeleri deneyimlerken, çamuru yoğururken bambaşka duygular yaşamaya başlıyorlar. Atölye çocuklar içinde bir çeşit terapi aslında. Okul gibi kuralları olmayan, farklı disiplinleri bir arada görebildikleri, deneyimledikleri bir oyun alanı burası. Özellikle anne çocuk etkinlikleri çok önemseniyor. Günümüzde aileler evde çocuklarla aktivite yapmaya fırsat bulunamıyor. Ülkemizde sanata gereken önem verilmediği gerçeğini de göz önüne alırsak sanatı nasıl terapi haline getirebilirim sorusunun peşinden gittim ben. Derdimiz, sanat icra etmek." 

Sanat icra edebilmek tek derdimiz

- Derdi sanat icra etmek olan birisisiniz. Öğrencilerinizi sanat icra ederken özgür bırakır mısınız yoksa belli kalıplar içinde mi çalışsın istersiniz?

"Elbette özgür bırakırım çünkü sanat özgürlük ister."

- Atölye çalışmalarınız nasıl gidiyor?

"Atölyede 3 yaşından 70 yaşına kadar öğrencilerim bulunuyor. Onlarla hem eğleniyor hem de öğreniyoruz. Seramik, heykel, çini, resim, kukla ve kağıttan objeler tasarlıyoruz. Bu ürünlerin hem geri dönüşüme katkısı var hem de kişinin yaratıcılığını geliştiriyor. Bu ürünler tamamen organik olduğu için kişiye herhangi bir zararı da bulunmuyor. Açmış olduğum İnstagram sayfasından da sipariş alıyorum. Kişilerin fotoğraflarını bir heykel gibi çalıştığımız tasarımlar ve kağıttan objeler son dönemlerde oldukça ilgi görüyor. Ayrıca workshoplar da düzenliyorum. Dersleri anlatırken dileyen kişilere İnglizce ve İspanyolca da anlatabiliyorum. Bu sayede hem dillerini geliştirip hem de sanat üretebiliyorlar."

Kucağımda bebeğimle tez yazdım

- Henüz 3 aylık bebeğiniz ile birlikte sanat üretiyorsunuz. Çevrenizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?

"Çevremden olumlu tepkiler alıyorum. Kızım 40 günlük olduğundan beri çalışıyorum. Atölyenin bir kısmını onun odasına çevirdim. Yüksek lisans yaparken de diğer kızım kucağımda tezimi hazırlamıştım. Çoğu kadın anne olduktan sonra çalışmamayı tercih ederken, ben atölyemde kızım ile çalışıyorum. İnsanlar da bunun bilincinde ve buraya sadece bir atölye gözü ile bakmıyorlar. İnsanlar burada kendilerini daha iyi hissediyor, özlerine iniyorlar."

- Ürettiklerinize talep nasıl?

"Özellikle kişiye özel tasarımlara çok ilgi var. İnsanlar sevdiklerinin ya da kendilerinin fotoğraflarını göndererek fotoğraf ya da heykel yaptırıyorlar. Kalıcı, eğlenceli hem de farklı bir hediye seçeneği olduğu için tercih ediliyor."

Sanat hak ettiği yerde değil

- Ülkemizde sanat hak ettiği yerde mi? Sanat karnemize 10 üzerinden kaç verirsiniz?

"Sanat hak ettiği yerde değil, her sanatçı kendi kabuğuna çekilmiş. Birbirlerine destek yok. Sanatta kopyacılık da çok fazla. İnternet çağında yaşıyoruz artık herkes her şeyi biliyor. Bilgiye ulaşmak kolaylaşınca kopyacılığın da arttığına inanıyorum. Sanat karnemize de 10 üzerinden 4 veriyorum."

- Ülkemizde kadın olmak zor mu?

"Evet, ülkemizde kadın olmak çok zor. Sizi yıldırmaya çalışanlar çok oluyor. Ben bu konuda kendimi şanslı hissediyorum. Ülkemizde sanat icra etmek bu kadar zorken eşim ve ailem her zaman benim yanımda oldu. Ne yazık ki ülkemizde her kadın aynı desteği göremiyor. Kadınlara çok fazla sorumluluk yüklenmiş durumda."

Kadının ekonomik özgürlüğü olmalı

- Kadına yönelik şiddet ve taciz olaylarına dair neler söylemek istersiniz?

"Kadına yönelik şiddet  konusunda mutlaka caydırıcı cezalar uygulanması gerekiyor. Kadının ekonomik özgürlüğü de mutlaka olmalı. Kadın yaşadığı travmatik durumlar ile ekonomik özgürlüğü yoksa kolayca baş edemiyor, boşanamıyor, korkuyor. Kadınlar sadece fiziksel değil cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddetle de mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Yapılması gereken tek şey kız çocuklarının okutulması. Ekonomik sebeplerle çocuklarını okula gönderemeyen ailelere destek sağlanmalı. Anne ve babalar da kızlarına her fırsatta kendi ayaklarının üzerinde durmaları gerektiğini anlatmalılar. Kadına yönelik şiddetin temelinde ekonomik özgürsüzlük olduğunu düşünüyorum."

- Kadınların çalışma hayatında daha aktif bir şekilde yer alabilmeleri için neler yapılmalı?

"Kadınların aktif bir şekilde iş hayatında olabilmeleri için öncelikle kendilerine güvenmeleri ve başarabileceklerine inanmaları gerekiyor. Ben kişilerin şanslarını kendileri yarattıklarına inananlardanım. Bu bağlamda devletin de yapması gerekenler var. Kadınlara yönelik istihdam alanları yaratılmalı. "

NOT: Terapisanat Atölye'ye Süleyman Demirel Cad. Carşı Pazar Kültür Sanat Avm Kat:3 No:84 Bahçeşehir adresinden ve sosyal medyada ise İnstagram'da  @terapisanat_atolye, Facebook'da Terapisanat adreslerinden ulaşabilirsiniz.