Ajanslar dün "Türkiye'nin ilaç ihracatı yüzde 25 büyüyerek 1 milyar doları aştı" başlıklı bir haber geçti. Haberin başlığını okuyunca "Acaba yerli ve milli ilaç üretimi başladı da bizim mi haberimiz olmadı" diyor insan... Ancak devamınında "Türkiye'nin şifa ürünleri 100'den fazla ülkeye ihraç edildi. 2018 yılında eczacılık ürünleri ihracatı yüzde 25 artarak 1 milyar dolar sınırını aşarak rekor kırdı" şeklinde. Devamını okuyunca elbette bu 1 milyar dolarlık ihracatın "ilaç" nedeniyle olmadığını görünüyorsunuz. Zira "ilaç"tan kasıt "şifa ürünleri". Nedir bu şifa ürünleri... "Naneyle, kişnişi bir kutuya koy mide ağrına iyi gelsin" şeklinde sanırız. Çünkü Türkiye henüz kayda değer bir ilaç üretemiyor. Zira geçen yılın başından bu yana süren ilaç krizi devam ediyor. Kanser ilaçlarıyla başlayan ve sivilce kremine kadar uzanan süreçte bir gelişme olmadı. Olmadığı gibi yılbaşında da "euro" krizi çıktı. Çünkü her ülkede olduğu gibi Türkiye'ye Ocak ayının başında ilaç ithal ettiği ülkelerle "sabit kur" anlaşması yapıyor. Bizde dövizin yükselişi bir türlü engellenemediği için eczacılar başta olmak üzere yılbaşında "euro'nun sabitlenip, sabitlenmediğini" bilmiyor. 

ECZANEYLE BAKANLIK RAKAMLARI TUTMUYOR

Bu yüzden piyasada yılbaşında başlayan "ilaç bulamama" sorunu devam ediyor. Aslında ilaç diyip geçiştirmemek gerekir. Çünkü aralarında gerçekten hayati önem taşıyanlar var. Kanser, ALS, alzheimer, şeker ve daha birçok hastalığını tedavisinde kullanılan ilaçların büyük bir bölümü hala piyasada yok. Depo ve eczacılara göre rakam 140. Ancak Sağlık Bakanlığı sadece 40 ilacın piyasada olmadığını söylemiş, bir süre sonra bütün ilaçlara ulaşmanın mümkün olduğuna ilişkin açıklama yapmıştı. Oysa dün bu haberden sonra birkaç eczacı ve depo sahibiyle konuştuk. Hala birçok ilacın piyasada bulunmadığını söyledi. Varolan ilaçların da fiyatlarının "korkunç" derecede arttığının da bilgisini verdi. Buna somut bir örnek vermek gerekirse... 

10 LİRADAN 28 LİRAYA ÇIKTI

Demans başlangıcı hastalarda kullanılan Dozly adlı ilaç geçen yıl yani 2018'in sonundan bahsediyoruz. Birkaç ay önce 200 lirayken fiyatı geçen ay 250 liraya çıktı. Nedeni tam olarak bilinmiyor. Bazı hastalar bu ilacın "yoksul insanların yaşamasını engellemek için" fiyatının artırıldığını düşünüyor. Komplo teorisi gibi gelebilir ama bir nevi "İlliminati felsefesi" gibi gelmiyor mu size de... Başka bir örnek kan sulandırıcı bir ilaç adı Xarelto... Bu ilaç da 179 liradan 230 liraya çıktı ki eczacılar hala euro'nun kaça sabitlendiğini bilmiyor. Kalp-damar hastalıkları için son derece önemli bir ilaç olan bu ilaç hasta tarafından alınmadığı takdirde ölümüne neden olabiliyor. İlaç reçetesiz olarak satılabiliyor, ancak bulmak pek mümkün olmuyor. Hastalar ve yakınları ise Türkiye'nin dört bir yanında tanıdıklarına telefon açıp herhangi bir eczaneden bulabilirse kargo vs. gibi yollarla fahiş fiyatlar vererek ilaca "sahip" olabiliyor. Bu zamlardan gerçekten ilaç firmalarının haberi var mı yoksa fiyat artışlarını da fırsatçılar mı gerçekleştiriyor henüz bilinmiyor. Ancak Bepanthol gibi neredeyse bakkalda bile satılacak kadar basit bulunan bir kremin 10 liradan 28 liraya çıkmasının bir anlamı yok. 

'İLAÇ BORSASI KURMUŞLAR'

İlaç endüstrisi sadece insanları sağlığından etmiyor. Hayvanlar için satılan ilaçlardaki fiyat artışları insanlarınkinden neredeyse 3-4 kat daha fazla ve pahalı. Örneğin; bir okuyucumuzun kedisini köpek ısırmış. Tedavi için alması gereken açık yaraları iyileştiren aynı zamanda insanların da kullandığı Revanol isimli bir toz... Bu toz, geçen yıl 2.5 liraymış. Okuyucumuzun söylediğine göre minicik bir paket. Çok kısa bir süre sonra 5 lira, sonra 7 liraya, geçen ay 8.5 liraya ve 2-3 gün önce de 11 liraya çıkmış. Bir yıl içinde... Okuyucumuz "İlaç borsası kurmuşlar. Bunların çoğu yabancı tekeller" diyor haklı olarak. Küçücük bir paket toza neden bu kadar zam geldiğini de araştırmış. Sağlık Bakanlığı'nın 2017 yılında "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar"ın uygulama esaslarının belirlendiği "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğ"ine bakmış. O tebliğe göre ilaçlar "Yılda sadece 1 kez zamlanır" bilgisinin olduğunu ve dövize endeksli olmayacağı belirtilmiş. Okuyucumuz tebliğin ilgili maddesinin ardından Revanol isimli toza neredeyse her ay gelen zammın hesabını soruyor. Eczacılar ilaç yokluğundan, hastalar hem yokluktan, hem fiyatlardan dert yanıyor. Peki Sağlık Bakanlığı ne diyor "Piyasada olmayan ilaç yok, bunlar muhalefetin uydurması." Herkese sağlıklı günler, tabii gerçekten mümkünse...