Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, şok diyetler yerine, kişiye en uygun beslenme programı için mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerektiğini belirtti. Gündüz, hızlı diyetler sonrasında verilen kiloların çok daha hızlı bir şekilde geri alındığını söyleyerek, sağlıklı kilo vermeye yardımcı olacak önerilerde bulundu. Sağlıklı bir şekilde zayıflayabilmek için çaba, emek ve zaman gerektiğini ancak, kısa sürede sonuç alabilmek uğruna, oluşabilecek olumsuz sonuçlara rağmen hızlı diyetler tercih edilebildiğini ifade eden Gündüz, “Başlangıçta verilen kiloların mutluluk sağladığı şok diyetlerde zamanla kilo vermenin durması kişiyi umutsuzluk ve beraberinde aşırı yemek yemeye itebiliyor” dedi.

'SU TÜKETİMİNİ ARTIRIN'

Çisem Gündüz, vücudun olmazsa olmazı suyun, metabolik fonksiyonlarımızın düzenli çalışması için hayati önem taşıdığını kaydederek, “Metabolizmanın çalışma hızını arttırarak kilo kontrolüne de yardımcı oluyor. Her ne kadar, günlük su tüketimi kişiye göre farklılık gösterse de ortalama olarak kilogram ağırlığı başına 30 ml kadar su tüketmeniz gerekiyor. En sık yapılan hatalardan biri de su ihtiyacını çay, kahve, meşrubatlarla gidermeye çalışmak oluyor. Su ihtiyacını karşılamayan bu içecekler yerine limon, taze nane yaprağı, tarçın veya taze meyveler ekleyerek suyu renklendirip lezzetlendirebilirsiniz” şeklinde konuştu.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, yeterli ve dengeli beslenmek, metabolizmayı canlı tutmak ve yağ yakımını hızlandırmak için öğün atlamamak gerektiğini söyleyerek, “Ara öğünlerle desteklenmeyen bir beslenme programı sonrasında metabolizma hızı düşüyor ve aşırı acıkmaya bağlı bir sonraki öğünde fazla besin tüketiliyor. Sonuçta kilo vermek güçleşiyor. Kas dokusunu da koruyarak bir sonraki öğüne kadar tok kalmanıza yardımcı olacak ara öğünlerde hazır ve paketlenmiş kalorili ürünler yerine taze mevsim meyveleri ve kuruyemişleri tüketebilirsiniz. Pratik olarak hazırlayabileceğiniz, 1 porsiyon meyve + 2 adet ceviz, 1 bardak süt ile hazırlanmış kahve, 1 fincan Türk kahvesi + 2 kuru kayısı + 5 bademden oluşan sağlıklı ara öğünleri tercih edebilirsiniz” diye konuştu.

'KARBONHİDRATTAN VAZGEÇMEYİN'

Diyet yapanların en büyük şikayetinin açlığa karşı dirençli duramamak olduğu için çarenin kısa zamanda hızlı kilo verdiren şok diyetlerde arandığını kaydeden Gündüz, şunları söyledi: “Öncelikle de temel enerji kaynağı olan karbonhidratlardan uzak duruluyor. Ancak, gün içinde yeterli miktarda karbonhidrat alınmadığında, beyin için gerekli enerji kaslar tarafından karşılandığı için zamanla kas kaybı yaşanabiliyor. Bu nedenle diyet yaparken de öğünlerinizde doğru karbonhidratlara yer vermeniz önem taşıyor. Kan şekerini hızlı yükselten basit şekerler yerine lif içeriği yüksek, sağlık açısından daha faydalı olan kompleks karbonhidratları seçmelisiniz. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, pirinç yerine bulgur, kinoa veya karabuğday yararlı tercihler arasında yer alıyor.”

Günde en az 30 dakika yürüyüş yapmayı öneren Gündüz, “Sağlıklı bir şekilde zayıflamak ve hedeflediğiniz kiloya ulaşmak için yüzde 30 fiziksel aktivite, yüzde 70 diyet uygulamanız gerekiyor. 'Spor yapmaya zamanım yok' diyorsanız; arabanızı mgitmek istediğiniz yerin uzağına park edip yürüyeceğiniz mesafeyi artırabilir, otobüsten 1-2 durak önce inebilir, asansör yerine merdivenleri tercih edebilirsiniz. Tüm bunlar gün içinde daha hareketli olmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca, egzersiz yapmadan 20-30 dakika önce tüketeceğiniz 1 fincan kahve hem enerjinizi artıracak, hem de yağ yakımını destekleyecektir” dedi.

'KAHVALTISIZ GÜNE BAŞLAMAYIN'

Çisem Gündüz, gün boyu daha enerjik kalabilmek ve konsantrasyon problemi yaşamamak için mutlaka kahvaltı yapmak gerektiğini belirterek, “Araştırmalar kahvaltı edenlerin, etmeyenlere göre gün içerisinde daha az kalori aldıklarını, bu sayede kilo kontrolünü daha iyi sağladıklarını gösteriyor” ifadelerini kullandı. Aç olarak yapılan market alışverişlerinde kan şekerinin düşebileceğine dikkat çeken Gündüz, “Canınız normalde almayacağınız şekerli ve kalorili ürünleri çekebilir. Bunun önünü geçmek için market alışverişine tok karınla çıkmaya çalışın. Ayrıca alışveriş listesi yapmadan markete gitmeyin. Bu sayede, mevsiminde olan meyve ve sebzelere ağırlık vererek abur cubur reyonlarına uğramadan ihtiyaçlarınızı tamamlayıp mutlu bir şekilde evinize dönebilirsiniz” dedi.

Balığın, içerdiği A, D, K ve B grubu vitaminler ve iyot, magnezyum, fosfor ve çinko mineralleri ile en önemli besin kaynaklarından birini oluşturduğunu ifade eden Gündüz, “Araştırmalar, balık tüketimi ile kilo kontrolü arasında da pozitif bir ilişki olduğunu gösteriyor. Son yapılan çalışmalara göre, haftada 2-3 gün balık tüketmek obezite, diyabet, tansiyon ve kanser gibi birçok hastalığa karşı koruma sağlamasının yanında, Omega-3 içeriği sayesinde zayıflamaya da yardımcı oluyor. Uzun süre tok kalmanıza destek olacak balık, kırmızı ete göre daha düşük kaloriye sahip. Ancak kilo vermeye çalıştığınız sürede tüketeceğiniz balığın yağsız olmasına özen göstermeli ve yağda kızartma yöntemini tercih etmemelisiniz” diye konuştu.