Genel Cerrahi- Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, “Obezitenin insan sağlığını tehdit eden birçok hastalığa yol açtığını, hayat kalitesini bozduğunu ve ortalama insan ömrünü kısalttığını biliyorduk. Artık Covid- 19 enfeksiyonunun daha ağır geçmesi için bir risk faktörü olduğunu da biliyoruz. İngiltere’de Başbakan Boris Johnson’a mektup yazan Kraliyet Akademisi Cerrahları’nın istatistiğine göre, ülkede vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan hastalarda ölüm oranı yüzde 50’yi geçti” dedi. Doç. Dr. Yardımcı, görüştüğü bazı yoğun bakım uzmanlarının Türkiye’de de obez kişilerde hastalığın daha ağır seyrettiğine dair izlenimleri olduğunu söyledi.

Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkarak hızla dünyaya yayılan koronavirüs enfeksiyonu, Mart ayının ortasından itibaren Türkiye’de  görülmeye başladı. Çin’den gelen ilk bilgilerde ileri yaştaki insanların hastalığın seyri açısından yüksek riskli olduğu ve 40 yaş altı ölümlerin neredeyse yok denecek kadar az olduğu belirtilse de, hastalığın Avrupa ülkeleri ve ABD’ye de yayılmasıyla birlikte genç hastaların da risk altında olduğu da ortaya çıktı.

VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi- Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, koronavirüs enfeksiyonunun özellikle de obezite grubundaki genç nüfusta ölümcül seyretme tehlikesinin daha yüksek olduğunu söyledi. Doç. Dr. Yardımcı, “İngiltere’de Kraliyet Akademisi Cerrahları (Royal College of Surgeons) kendisi de koronavirüs hastalığı geçiren Başbakan Boris Johnson’a 16 Mayıs 2020’de açık bir mektup yazarak ülkede vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan hastalarda ölüm oranlarının yüzde 50’yi geçtiğini bildirdi. Daha fazla hayat kurtarabilmek için obezitenin tedavisinde etkili bir yöntem olan obezite cerrahisinin daha fazla yaygınlaşması gerektiği görüşünü paylaştı. Zira obezite ameliyatı olup obeziteden kurtulan hastalarda hastalık daha ağır geçmiyor, aksine obez olmayanlar ile aynı seviyede geçiyordu” dedi.

Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerinde obezitenin neredeyse hiç görülmediğini, hastalığın ağır seyrettiği ve on binlerce cana mal olduğu Avrupa ülkeleri ve ABD’de ise toplumun neredeyse yüzde 30 ila 40’ının obez olduğunun bilindiğini hatırlatan Doç. Dr. Samet Yardımcı, obezitenin neden olduğu şeker hastalığı, yüksek tansiyon, uyku apnesi gibi hastalıkların yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastalarda daha yüksek oranda görüldüğüne dikkat çekti. 

Abd’de yoğun bakımdaki obez hastaların ölüm oranı yüzde 62

Obezite ve Covid-19 enfeksiyonu ilişkisi konusunda yurt dışında yapılan son araştırmalardan bilgiler de aktaran Genel Cerrahi- Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, “ABD’nin New York kentinde tedavi almış 4 bin hastada yapılan araştırmada hastalığın ağır seyretmesine yol açan en önemli faktörün yaştan sonra obezite olduğu bildirildi. Seattle’da ise yoğun bakımda tedavi alan hastalarda ölüm oranlarına bakıldığında obezlerde yüzde 62, obez olmayan bireylerde yüzde 36 olduğu göze çarptı. Fransa’da tedavi alan 124 hastada yapılan bir araştırmada obezitenin solunum cihazına bağlanmak için en ciddi risk faktörü olduğu açıklandı. Dünyanın en saygın tıbbi dergilerinden Lancet’te yayınlanan bir makalede ise 40 yaşından genç olan ama yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastaların büyük çoğunluğunu obezlerin oluşturduğuna dikkat çekildi” şeklinde konuştu.

Yapılan araştırmalarda verilen mesajın çok net olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, “Gençliğinize güvenmeyin. Eğer 35 yaşından küçükseniz ama vücut kitle indeksiniz (kilo ve boy ile hesaplanan bir indeks) 35’ten yüksekse, normal kiloda olan dedenizden veya büyükannenizden daha fazla tehlikede olabilirsiniz” dedi.

Obezite neden Covıd- 19 için risk faktörü?

Koronavirüs enfeksiyonunda iki durumun ölümcül olabildiğini vurgulayan Genel Cerrahi- Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, bunları şöyle açıkladı: “Birincisi herkesin bildiği akciğer tutulumu sonrası solunum yetmezliği, diğeri ise bacaklarda oluşan pıhtının akciğere atması (pulmoner emboli). Obez bireylerde karın içi ve cilt altı yağ dokusunun yaptığı baskı neticesinde akciğer kapasitesinde bir düşme olduğu biliniyor. Ayrıca obezite maalesef pıhtı atma riskini de artıran bir faktör. Obezite hastalarının çoğunun aynı zamanda şeker hastalığı (tip 2 diyabet), yüksek tansiyon, kalp damar tıkanıklıkları veya uyku apnesi gibi eşlik eden bir veya birkaç hastalığı var. Bazen bu hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçlar virüsle mücadelede ciddi dezavantaja dönüşebiliyor. Eşlik eden hiçbir hastalık olmasa bile vücutta biriken fazla yağ dokusunun tek başına bağışıklık sistemine yanlış uyarılar vererek hastanın ‘sitokin fırtınası’ adı verilen bir durumla yüz yüze kalmasına neden olabiliyor.”

Türkiye’de de obezlerde daha ağır seyrettiğine dair izlenimler var

Konuyla ilgili görüştüğü bazı yoğun bakım uzmanlarının Türkiye’de de obez kişilerde hastalığın daha ağır seyrettiğine dair izlenimleri olduğunu, ancak henüz bu konuda ülkemizde yayınlanmış bir araştırma olmadığını da sözlerine ekleyen Genel Cerrahi- Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Samet Yardımcı, alınması gereken tedbirler konusunda ise şunları söyledi:

“Türkiye’de de obezite hastaları arasında riskin yüksek olduğu gerçek. Obezitenin insan sağlığını tehdit eden birçok hastalığa yol açtığını, hayat kalitesini bozduğunu ve ortalama insan ömrünü kısalttığını biliyorduk. Artık Covid- 19 enfeksiyonunun daha ağır geçmesi için bir risk faktörü olduğunu da biliyoruz. Bu bilgiler ışığında obez bireyleri yüksek risk grubu olarak kabul etmeli ve obeziteyle mücadeleye daha fazla önem vermeliyiz. Topluma çocukluk çağından itibaren doğru beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının kazandırılması bu hastalığın önlenmesi için en önemli basamağı oluşturuyor.”