Altınbaş Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gastronomi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özge Seçmeler, ambalajlı gıdaların besin değerini korumak ve raf ömrünü uzatmak için katkı maddelerinin kullanıldığını söyledi. Tüketicilerin ürünleri alırken etkilerinin doğru okuması gerektiğini vurgulayan Dr. Seçmeler, “Bal, tereyağı, çay ve şekerde katkı maddesi olmaz” diye konuştu.

Etiketlerdeki kodlar ne anlama geliyor

Katkı maddelerinin Avrupa Birliği (AB) tarafından belirlenen E kodları ile ürünlerin etiklerinde yer aldığını belirten Dr. Seçmeler, bu maddelerin gıdaların kullanım amaçlarına göre sınıflandırıldığını aktardı. Etiketlerde yer alan katkı maddelerinin kısaltmalarının açıklamasını yapan Dr. Seçmeler, “Etiketlerde, renklendiriciler E100-E180, koruyucular E200-E285, E330, antioksidanlar E300- E321, kalınlaştırıcı, jelleştiriciler E400- E495, tatlandırıcılar E950-E959 koduyla yer alıyor. Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’ne bağlı tebliğlerde de AB‘ne uyumlu olarak katkı maddelerinin kullanılabilecekleri ürünler ve kullanım limitleri belirlenmiştir” ifadelerini kullandı.

İşlenmiş gıdalarda antimikrobiyaller gibi bazı katkıların kullanılmasının insan sağlığının korunması için gerekli olduğunu belirten Dr. Özge Seçmeler, “Ancak bazı gıdalarda da hiç katkı maddesi kullanılmamalıdır.  Türk Gıda Kodeksinde (TGK) katkı maddesi bulunmasına izin verilmeyen gıdalar; bal, tereyağı, aromalandırılmamış yaprak çay, şeker, renklendirici bulunmasına izin verilmeyen gıdalar salça ve ekmek diye listelenmiştir. Ayrıca izin verilen gıda katkı maddelerinin kullanılabileceği gıdalar ve kullanım miktarları da sınırlandırılmıştır” dedi.

Etiketleri doğru okuyun”

Doğru ürün etiketi okuma konusunda tüketicilere önerilerde bulunan Dr. Özge Seçmeler, “Tüm gıdaların etiketleri özenle okunmalı. Raf ömrü kısa olanların son tüketim tarihi mutlaka kontrol edilmeli. Merdiven altı firmaların ürünleri yerine güvenilen markayı kullanmak gerekir. Markaya güvenmek için de ilk kullanımda etiket bilgilerinden yola çıkarak araştırmak gerekiyor. Tüketicileri korumak için çalışan dernekler, bu noktada telefonlara indirilen uygulama üzerinden vatandaşları bilgilendirebilir. Mevzuatlardan halkın anlayacağı dilde ve pratik bilgilerin yine tarafsız uzmanlar tarafından hazırlanıp paylaşılması da önemlidir” diye konuştu.