Özel Koru Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, "Gebeliğin herhangi bir haftasında yaşanan kanama, muhakkak ciddiye alınmalı ve nedeni araştırılmalıdır." dedi.

Operatör Doktor Zahide Küçük ile yapılan röportajdan bazı satır başları;

Gebelik öncesinde neleri yapmalı, neleri yapmamalıyım?

Çocuk sahibi olma kararının alınması ve doğuma hazırlık, şüphesiz insan yaşamının en heyecan verici süreçlerden birini oluşturur. Sağlıklı bir gebelik ve doğum süreci için hamile kalınca değil, gebelik planlandığında kadın doğum hekimi ile görüşülmeli ve takip düzenli aralıklarla gebelik boyu devam etmelidir. Gebelik düşünen anne adayının öncelikle kadın doğum uzmanına başvurması, sağlıklı bir gebelik, doğum eylemi ve doğum sonrası dönem için çok önemlidir.

Gebe kalmayı planlayan bir kadın, gebelikten en az 1 ay önce 0,4 mg/gün folik asit desteği almalı ve bu desteği gebeliğin ilk 3 ayı boyunca devam ettirmelidir. Bebeğin merkezi sinir sistemi gelişmesi için, özellikle gebeliğin ilk haftalarından itibaren folik asit alınması çok önemlidir. Folik asit desteği ile bebeğin beyin dokusundan başlayıp omuriliğini içine alan yapıda oluşan 'nöral tüp defekti riski' anlamlı bir şekilde azaltılmış olur.

Hamile kalmaya karar verildiği andan itibaren, eğer kullanıyorsanız sigarayı bırakmanız gerekmektedir. Alkol kullanımı tümüyle bırakılmalı, uyuşturucu, sakinleştirici gibi ilaçları kullanmaya son vermelisiniz. Kafeinli içecekleri de azaltmalısınız. Antidepresan ilaç alıyorsanız doktorunuza danışarak önceden bırakmanızda yarar var. Ağrı kesici almanız gerekiyorsa, mümkün olduğunca parasetamol içerikli ilaçları kullanmalısınız.

Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, guatr, anemi veya başka bir sistemik hastalığın olması durumunda, bunlarla ilgili doktorunuza tekrar başvurmalısınız ve hamileliğe hazırlık döneminde ve hamilelik süresince planlanacak tedavi yöntemleri için görüşmelisiniz. Çünkü bu hastalıklar için kullanılacak ilaçlar, gebelik oluşumuna engel olabilir ya da gebelik oluştuğunda bebeğe zara verebilir.

Anne adaylarında kansızlık varsa gebelikten önce tedavi ettirmelidir. Tiroid hormonlarına bakılmalıdır. Guatr hastalığı olanlar da gebe kalmaya engel olabileceği gibi, gebeliğin ilk aylarında bebeğin sağlıklı oluşmasına da engel olabilir.

Gebeliğin ilk belirtileri nelerdir?

Döllenmiş yumurtanın, annenin rahmine yerleşmesiyle birlikte, gebelik hormonu dediğimiz BHCG hızla yükselmeye başlar ve 10. haftada maksimum seviyesine gelir. BHCG'nin yükselmeye başlamasıyla beraber bulantı, kusma, baş dönmesi başta olmak üzere koku duyarlılığı, göğüslerde hassasiyet, aşırı yorgunluk, sürekli uyku ve yorgunluk halleri, sebepsiz sinirlenme, ağlama nöbetleri ya da sebepsiz mutluluk gibi ani duygusal değişimler, kasıklarda ağrıya benzer bir his, sık idrara çıkma ve bel ağrıları görülmeye başlar.

Doktor kontrolüne ne zaman başlanmalı, ne sıklıkta devam edilmeli?

İdeal olanı, anne adayının gebelikten şüphelendiğinde veya gebelik testi pozitif çıktığında, doktor kontrollerine başlanmasıdır. Bunun amacı, risk faktörlerinin ortaya çıkarılarak takip şeması çizmek, dış gebelik ve mol gebeliği gibi, erken dönemde ortaya çıkarılabilen normal dışı gebelik durumlarının tanısını koymak ve son adet tarihine göre belirlenen gebelik haftası ile ultrasonografide saptanan gebelik haftasının birbirine uyumlu olup olmadığını tespit etmektir

Herhangi bir risk faktörü olmayan anne adayı, hiçbir şikayeti olmasa bile ideal olarak 28. gebelik haftasına kadar dörder haftalık, 28-36. haftalar arasında ikişer haftalık aralıklarla, 36. haftadan doğuma kadar haftada bir doktor kontrolüne gelmelidir. (bu sıklık elbette gebeden gebeye, gebeliğin risk göre değişebilir)

Gebelikte kanama olması durumunda ne yapmalıyız?

Gebeliğin herhangi bir haftasında yaşanan kanama, muhakkak ciddiye alınmalı ve nedeni araştırılmalıdır. Ama yine de bilinmesi gerekir ki, çoğu vakada önemli bir durum yaşanmadan kanama kendiliğinden düzelebilir. Gebeliğin hangi döneminde olduğuna bağlı olarak kanamanın farklı sebepleri vardır. Gebeliğin ilk üç ayındaki kanamaların en sık sebebi düşük tehdididir. Bunun dışında mol gebelik, dış gebelik gibi durumlarda da kanama olabilir.

Doktorunuza muayene olduktan sonra kanama durumunda yapmamız gerekenler:

Kanamanız varsa ilk yapmamız gereken yatak istirahatıdır.

Bu süreçte cinsel ilişkiden kaçının,

Ağır yük kaldırmaktan ve ağır iş yapmaktan kaçının,

Stresten uzak durun,

Doktorunuzun vereceği önerileri dikkate alın, eğer doktorunuz kanamayı durdurmaya yönelik ilaç başlamışsa, bunu düzenli bir şekilde kullanın.

Kanamanızın artması ve parça düşürme ile karşılaşmanız durumunda, yeniden doktorunuza başvurun.

Gebeler genel olarak nasıl beslenmeli?

Gebelikte sağlıklı beslenme hem hamileler hem de bebekleri için çok önemlidir. Tek taraflı beslenmeden kaçınmaya, sağlıklı proteinlere ağırlık vermeye, sağlıklı yağ, vitamin ve mineralleri dengeli almaya, karbonhidrat ihtiyacını sağlıklı/düşük glisemik indeksli karbonhidratlardan karşılamaya özen gösterilmelidir.

Gün içerisinde az az ve sık sık yemek yenmesi sindirim açısından daha iyidir. Yemek aralarında ara öğün olarak taze yada kuru meyveler, kuruyemişler tercih edilebilir.

Gebelik süresince protein içeriği fazla olan balık, baklagiller, et ve yumurta bolca tüketilebilir. Süt ve süt ürünleri tüketimi önemlidir. Özellikle ev yapımı yoğurt, kefir gibi gıdalar tercih edilebilir. 

Gebelikte bol su alınması faydalıdır. Suyun yanında maden suyu, ayran, ıhlamur, nane, kuşburnu, limon gibi içecekler tüketilebilir. Bitki çaylarından poşet şeklinde olanlar boya maddesi içerebileceği için, doğal olan bitki çayları tercih edilmelidir. Çay, kahve tüketimi kısıtlanmalı, kola gibi asitli/gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır.

Günde en az bir öğün et, tavuk ya da balık tüketimi uygundur. Bunları hazırlanmasında haşlama, ızgara daha sağlıklıdır.

Her öğünde taze sebze (salata veya söğüş olarak ve mevsiminde) ve pişmiş zeytinyağlı bir sebze yemeği yemeye gayret gösterilmidir.

Her öğünde bir miktar protein alınmalıdır. (kahvaltıda yumurta, peynir ve öğünlerde yoğurt, ayran vb olabilir)

Haftada iki akşam balık, diğer günlerde de kırmızı et ve kurubaklagil tüketilmelidir.

Ara öğünlerinizde sağlıklı atıştırmalıkları; hurma, gün kurusu kayısı, incir, erik, vişne gibi kuru meyveleri, çiğ badem, fındık, fıstık, ceviz gibi kuruyemişleri aşırıya kaçmadan tüketilebilirsiniz.

Kalsiyum kaynağı olarak, tam yağlı süt ve süt ürünlerinin, bebeğin kemik gelişimini karşılamaları için yeterli miktarda alınması gerekir.Günde iki subardağı süt içilmesi, bir küçük kase yoğurt yenmesi ve iki kibrit büyüklüğünde peynir yenmesi ile bu miktarda kalsiyumu alma olanağı vardır.

memurlar.net