Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınından korunmak isteyen vatandaşlar, virüse karşı bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği ile Karadeniz’de üretilen ballara yoğun talep gösteriyor. Trabzon’un Sürmene ilçesinde yörede ‘deli bal’ olarak bilinen baldan yemeleri sonucu 2 kişinin zehirlenmesinin ardından, bal tüketenler arasında 'deli bal’ tartışma konusu oldu. Artan bal tüketimine karşı uzmanlar, arıların ‘orman gülü’ bitkisi nektarından ürettikleri ‘deli bal’ın ölçüsüz tüketiminin zehirlenmelere hatta ölüme neden olabileceğine dikkat çekerek, soğuk algınlığı ve öksürüğün yanı sıra astım, bronşit, halsizlik, boğaz yanması, balgam, mide rahatsızlıkları, gastrit ve sindirim tedavisinde etkili olan ‘deli bal’ın, günde en fazla 1 çay kaşığı ölçüsünde tüketilmesini, daha fazlasından da kaçınılmasını öneriyor. Yörede özel ve sınırlı sayıda üretilen ‘deli bal’, kilosu 180 ila 250 liradan alıcı buluyor.

'Tüm ballar 'deli bal' değildir'

‘Deli bal’ ile ilgili deneysel ve birçok klinik çalışmaları bulunan Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Türedi, kendine özgü bir balın kullanımının milattan önce 400’lü yıllara dayandığını söyledi. Prof. Dr. Türedi, "Karadeniz Bölgesi hem ülkemiz için hem dünya için çok önemli bir bal üretim merkezi. Çok kaliteli ballar var; başta Anzer olmak üzere, bal, bölgemizde çok değerli bir ürün. Üstüne basarak söylememiz lazım ki Doğu Karadeniz'de veya Karadeniz Bölgesi'nde üretilen bütün ballar zehirli değil ve bütün ballar ‘Deli bal’ değildir. ‘Deli bal’ dediğimiz bal özellikli bir bal; kendine özgü bir bal, içinde bulundurmuş olduğu bazı kimyasal bileşiklerden dolayı çeşitli bitki özlerinden elde edilen kimyasal bazı bileşiklerden dolayı bu ismi almış" dedi.

'Miktarına göre öldürücü olabiliyor'

‘Deli bal’ın ölçüsüz kullanımının insanların ölümüne kadar yol açabilen zehirlenmelere yol açabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Türedi, "Bu çiçeklerden elde edilen ballar, grayanotoksin içerdikleri için bunlar ‘deli bal’ olarak adlandırılıyor. Karadeniz Bölgesi'nde her bal grayanotoksin miktarına göre değişir. Dolayısıyla her bal ‘deli bal’ olarak isimlendirilmez. Çok düşük miktarda olduğunda gerçekten olumlu etkiler de görülebilir ama yüksek miktarlarda olduğunda, ki; o zaman hayatı tehdit edecek kadar sıkıntıya yol açabilir. Karadeniz Bölgesi'ndeki ballar genel olarak en kaliteli ballarsa da ‘Deli bal’ konusunda dikkatli olunması lazım. Çünkü hayatı tehdit eden, insanların ölümüne kadar yol açabilen zehirlenmelere yol açabiliyor. Fazla tüketilmesi durumunda, özellikle kalpte yavaşlama ve tansiyonda düşmeye yol açıyor. Alınan miktara göre değişkenlik göstermekle beraber, kalbin durması, insanın hayatını kaybetmesine kadar götürebiliyor. Erken dönemde tedavi edilirse nispeten kolay sayılabilir ama bazen ilaç tedavisine yanıt vermeyen işte kalbe pil takmaya kadar gidebilecek daha komplike tedavilere gerek gösterebiliyor" diye konuştu.

'Her şeyin fazlası zehirdir'

‘Deli bal’ tüketiminde dikkatli olunmasını gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Türedi, "Yerel halk ‘deli bal’ı biliyor, tanıyor. Daha koyu daha böyle acımsı tatlı, boğazı yakan, kestane balı kıvamında formu var. Arıcılar satarken ‘deli bal’ şeklinde satarlar. Piyasada bulma ihtimaliniz var. Kullanıcılar da bunu bilir; yani normal bir bal gibi böyle ekmeğin üzerine sürüp kaşık kaşık günlük tüketilebilecek falan bir şey değil. Günlük bir çay kaşığı bile alınması insanda bu hayatı tehlikelerinin oluşmasına yol açabilir. Alternatif tıpta kullanıyor, bağışıklığı artırma yönünde, cinsel güç artırıcı olarak kullanılabiliyor, ağrı kesici tansiyon düşürücü falan birçok böyle farklı kullanım alanları söz konusu. Ama aslında her şeyin fazlası bir zehir. Tabii ki tedbirli olunması gerekir" şeklinde konuştu.

'Bir nevi ilaç, bir nevi zehir'

'Deli bal' tüketilmesinde riskler bulunduğuna da işaret eden Prof. Dr. Türedi, "Elbette ki bazı olumlu etkilerini gördükleri için tüketiliyor. Bu balın satışına yönelik kısıtlamaların getirdiği olumlu sonuçlar oldu. Konuyla ilgili arkadaşlarımızla deneysel çalışmalar yaptık. Belirli dozlarda bunların olumlu, gerçekten etkilerinin olduğu da görüldü. Bu bal, bir nevi ilaç, bir nevi zehir. Burada denge ve ölçü önemli. İlaç olarak kullanırken aynı zamanda büyük bir riski de göz önüne almış oluyoruz. En önemli tavsiye şu: ‘deli bal’ olmasına gerek yok, bölgedeki kullanıma uygun üretilen tüm ballar aslında uygun kullanıldığında bir şifa. Kanser hastalığı tedavisinde olumlu etkileri olduğu yönde net bilgiler var. ‘Deli bal’ tüketilmesinde riskler var bence bundan kaçınmakta fayda var" ifadelerinde bulundu.

Deli baldan zehirlendi 'çorba gibi yedik' dedi

Kentte, ‘deli bal’ olarak bilinen baldan fazla tüketmesi sonucu rahatsızlanıp tedaviye alındığı hastanede sağlığına kavuşan Alaattin Demirci (60), o anları anlattı. ‘Deli bal’ı yerken ölçüyü kaçırdığını itiraf edip, herkese 1 çay kaşığı ölçüsü önerisinde bulunan Demirci, "Kendimi tamamen kaybettim. Biz tattık demeyelim, çorba gibi yedik. 1 saat içinde etkisini gösterdi. Ayağa kalmak istedim, kalkamadım, yere yığıldım. Sonrasını hatırlamıyorum. Daha önce de başıma geldi. Dikkat edip, ölçüyü kaçırmamak gerekiyor. Çok faydaları var. Aşırı tüketince hastanelik oluyoruz. Kahvaltıda gibi yememek lazım. Bal ‘deli’ ama ‘akıllı’ tüketmek gerekir" dedi.

'Bu bal, kahvaltılık bal değildir'

Bölgede arıcılık yapan Osman Çakır ise şifa kaynağı olarak nitelendirdiği ‘deli bal’ın bilinçli tüketilmesi gerektiğini söyleyerek, "Müşterilerim geldiğinde bu baldan tatmamışsa, kendilerine uyarılarda bulunuyoruz. Eğer tansiyon hastası değilse en fazla 1 tatlı kaşığı olarak tüketilmesi yönünde uyarıyoruz. Çok fazla tüketildiğinde bu nabız ve tansiyon düşüklüğüne neden olup, inanları hastanelik edebilir. Soğuk algınlığı başta olmak üzere pek çok hastalığa şifa kaynağıdır. Bu bal, kahvaltılık bir bal değildir, bu şifa içindir. Cüzi kullanımda fayda sağlar. Fazlası da zarara dönüşebilir" diye konuştu.

Deli bal nedir?

Deli bal, arıların beyaz ormangülü ve Kafkas ormangülü çiçeklerinden elde ettiği, halk arasında 'bal tutması' denilen olaya (deli bal zehirlemesi) sebep olan arı ürünü. Halk arasında 'tutan bal' da denilir. Ormangülleri türleri, Türkiye'de Karadeniz ikliminin görüldüğü deniz seviyesinde 3 bin metre yüksekliğe kadar olan bölgelerde yetişir. Deniz seviyesinde mayıs ayında açan çiçekler yüksek alanlarda yaz süresince açıktır. Dalı, yaprakları, çiçekleri de zehirli olan bitkiye halk arasında kuzu katili, dana katili de denilmektedir. Deli balı alışkın olmayan kişilerin az miktarda tüketmeleri bile sağlık sorunları oluşmasına neden olmaktadır. Avrupa'da doktor gözetiminde tansiyon düşürücü olarak kullanılmaktadır.

Deli bal zehirlenmesinin belirtileri

Acı balın içinde yer alan grayanotoksin maddesi zehirlenmeye neden olmaktadır. Belirtileri şunlardır; kalp ritmi bozukluğu, boğazda yanma, deride ve gözde kızarma, bulantı, kusma, ağız ve burunda kaşınma, tükürükte artış, bulanık görme veya geçici körlük, baş ağrısı ve dönmesi, ishal, tansiyon düşüklüğü, bilinç kaybı. Bir kaşık bal tüketilmesiyle genellikle 1- 1,5 saat içinde etkileri görülmeye başlanır.