Altınbaş Üniversitesi (AÜ) Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Aile Danışmanı Öğr. Gör. Barış Tuncer, siber şiddetin son yıllarda artmasına yönelik açıklama yaparak, aileleri çocuklarını bu zorbalığa maruz kalmaktan korumak için uyardı.

Siber şiddet nedir?

Siber şiddetin tanımını yapan Öğr. Gör. Tuncer, “Cep telefonu, internet gibi teknolojik araçlar kullanılarak yapılan zorbalığa siber şiddet diyoruz. Kişiyi tehdit eden, saldırgan bir tutumla küçük düşürücü mesajlar göndermek siber şiddettir. Kişi hakkında dedikodu yaymak, kişisel bilgilerini açıklamak için zorlamak veya bu bilgiler ifşa etmek, bireyi online iletişimden dışlamak, küçük düşürücü, utandırıcı fotoğraflar, resimler göndermek siber şiddet kapsamındadır. Kişilerin fotoğraflarının altına aşağılayıcı küçük düşürücü yorumlar yapmak da siber şiddettir” diye konuştu.

Çocuklar risk altında

Son yıllarda ilköğretim düzeyindeki çocuklar arasında siber şiddetin arttığını anlatan Öğr. Gör. Tuncer, “Diğer zorbalık türlerine maruz kalan çocukların siber zorbalığa da maruz kalma noktasında risk altında oldukları söyleniyor. Tutarsız ve cezalandırıcı anne, baba tutumu sergileyen ailelerden gelen çocuklar siber şiddet uygulamaya daha eğilimli oluyor. Çünkü bu çocuklar ailelerinden şiddet görüyor ve onlar da güçlerinin yettiği arkadaşlarına, akranlarına şiddet uyguluyor” ifadelerini kullandı.

Gençlerin yüzde 56’sı en az bir kez siber şiddet yaşamış

Siber zorbalığın okuldan kaçmak, okul terki, fiziksel, duygusal hastalıklar, şiddet, cinayet gibi olumsuz sonuçları olduğunu vurgulayan Öğr. Gör. Barış Tuncer, “Ülkemizde yapılan araştırmalara göre, gençlerin yüzde 56’sı en az bir kere siber şiddete maruz kaldıklarını söylüyor. Yüzde 36’sı da en bir kere kendisinin de siber zorbalık yaptığını dile getiriyor. 2020 yılındayız bilgisayar, internet, akıllı telefon kullanımı arttı. Pandemi döneminde eğitim ve öğretim süreci online platformlar üzerinden devam ediyor. Yani çocukların internet başında geçirdikleri zaman artıyor. Bu bir risk faktörüdür, bu durum siber zorbalığın artmasına neden olabilir” dedi.

Çocuğunuz internetteyken kontrol edin

Erkekler, erkek çocukların daha çok siber zorbalık uyguladığını söyleyen Öğr. Gör. Tuncer, “Aileler çocuklarıyla teknoloji arasında arabuluculuk yapmalı. Çocuk internette zaman geçirirken ailenin bunu kontrol etmesi, denetlemesi, yönlendirmesi, rehberlik yapması gerekiyor. Çocuklara ekran dışında da sosyal faaliyetler, etkinlikler sunması lazım. Bu etkinliklerden bazıları kitap okuma, spor yapma, parka gitmek olabilir” diye konuştu.

Siber şiddetin önlenmesi için yapılması gerekenler

Ailelerin çocuklara özdenetim kazandırması gerektiğini aktaran Öğr. Gör. Tuncer, “Öğretmenlerin siber zorbalık nedir? Siber zorbalık kapsamına gören davranışlar nelerdir? Bunun zararları nelerdir? Bu konularda mutlaka çocuklara bilgi vermek gerekiyor. Aileler gün içerisinde çocuklarının hangi sitelere girdiğini kontrol edebilir. Çocuk koruma programlarını kullanın. En önemli yöntem internetin içeriğine ve süresine kısıtlama getirmektir. Tanınmayan kişilerden gelen arkadaşlık istekleri kabul edilmeyecek. Anonim hesaplardan gelen e-posta ve mesajlar cevaplanmayacak. Çünkü bunlar uygunsuz içeriklere sahip olabilir. İnternet kısıtlamalarına rol model olmak için ailenin kendisi de uymalıdır” ifadelerini kullandı.