Sağlık sorunlarının kadınlara ya da erkeklere özgü olabileceğini söyleyen uzmanlar hem erkeklerin hem de kadınların ortak karşılaştıkları sağlık sorunlarında, kadınların daha fazla etkilendiğinin gözlendiğine dikkat çekiyor. Kısırlık gibi sorunla karşı karşıya kaldığında sorun erkeğe de ait olsa tedavi yöntemleri göz önüne alındığında kadınların bu durumdan daha çok etkilendiğini aktaran Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, kadın ve erkeklerin farklı üreme organlarına ve hormonlara sahip olmasının yanı sıra, gebeliğin başlı başına kadın sağlığı üzerinde etki yarattığını söyledi.

Osteoporoz kadınlarda erkeklerden daha yaygın”

Osteoporoz için risk faktörlerinin başında kadın olmak geldiğini, bunun temel nedeninin de kadınların kemik kütle yoğunluğunun erkeklere oranla daha düşük olması olduğunu belirten Prof. Dr. Attar, “Üstelik menopozla birlikte yumurtalıklarda östrojen hormon üretiminin azalması kemik kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla tüm bunlar kadınları osteoporoz açısından daha riskli gruba sokmaktadır. Genç kadınlarda da erken yumurtalık yetmezliği veya erken menopoz kemik kaybının daha genç yaşlarda başlamasına neden olabilmektedir. Menopozla birlikte ortaya çıkan en büyük sorunlardan biri de kadınlarda kalp ve damar hastalıklarındaki artışlardır” dedi.

Kadınlarda kalp krizi belirtileri farklı olabilir

Prof. Dr. Attar, insan ölümlerinde ilk sırada kalp hastalıkları bulunduğunu ve her iki cins açısından bakıldığında da göğüs ağrısı en yaygın görülen belirtilerin başında geldiğini söyledi. Ancak, yapılan araştırmaların kadınların kalp krizi belirtilerinin daha farklı şekillerde kendini gösterdiğini hatırlatan Prof. Dr. Erkut Attar, şu bilgileri verdi:

“2003 yılında yapılan çok merkezli bir çalışmada, kalp krizi geçirenlerin yaklaşık yüzde 80’inin, kriz yaşanmadan önce bir aydan daha uzun süre en az bir semptom yaşadığını gösteriyor. Bunun dışında, uyku bozuklukları, aşırı yorgunluk, baş dönmesi, nefes darlığı, kaygı bozukluğu, sırt ve omuz bölgesinde ağrı da kadınlarda kalp krizi belirtileri arasında yer alıyor. Menopoz döneminden sonra da östrojen hormonu seviyesinin düşmesine bağlı olarak kalp krizi riskinin arttığı biliniyor. Bu dönemde de kadınlarda şiddetli göğüs ağrısı, bir veya iki kola birden yayılan ağrı, hızlı veya düzensiz kalp atışı, midede ağrı veya rahatsızlık ve terleme kalp krizi belirtileri arasında yer alıyor. Önemli olan, bu yakınmaların farkına varmak ve olabildiğince hızlı bir şekilde hekime ulaşmaktır.”

Kadınlarda depresyon riski erkeklere oranla iki kat daha fazla”

Araştırmaların, kadınların erkeklere oranla daha fazla depresyon yaşadığını ortaya koyduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erkut Attar, “Dünya Sağlık Örgütüne göre de ruh sağlığında cinsiyet önemli bir belirleyici olmaktadır. Kadınların adet dönemlerinde yaşadıkları gerginliklerde ve depresif bozukluklarında hormonal faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Kadınlarda özellikle endometriozis (çikolata kisti) nedeniyle ortaya çıkan kronik ağrıların da depresyon ve uyku bozukluklarıyla birlikte görülebildiğini biliyoruz. Bununla birlikte, erkeklerin yaşadıkları ruh hali değişikliğini kabul edip tedavi alma olasılıklarının da daha düşük olduğu görülüyor” diye konuştu.

İdrar yolu enfeksiyonları kadınlarda daha sık gözleniyor

İdrar yolu enfeksiyonlarının erkeklere oranla kadınlarda ciddi şekilde daha fazla görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Attar, “Araştırmalar, kadınların yaklaşık yüzde 40’ının yaşamlarının bir döneminde idrar yolu enfeksiyonuyla karşı karşıya olduğunu gösterirken erkeklerde bu oran yüzde 12 civarında seyrediyor. Bunun temel nedeninin kadın anatomisi. Kadın üretra açıklığı anüse yakın oluğu için, anüsten üretraya bakteri geçişi daha kolay olabilmektedir” diyerek bazı araştırmaların, daha düşük östrojen seviyeleri nedeniyle menopozdan sonra da kadınlarda idrar yolu enfeksiyonlarının arttığını gösterdiğinin altını çizdi.

Kadınlar osteoartide daha eğilimli

“Artritin en yaygın şekli olan osteoartrit eklem ağrısı, eklemlerde sertlik ve ödemle kendini gösteren bir sorun. Milyonlarca insanı etkileyen bu sorunun da kadınları erkeklerden daha fazla etkiliyor. Bu veri araştırmalarla da ortaya kondu” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Araştırmalar, 50-60 yaş arası kadınlarda aynı yaş grubundaki erkeklere oranla yaklaşık 3.5 kat daha fazla el osteoartrit geliştiğini gösteriyor. Diz osteoartriti gelişme olasılığı da kadınlarda erkeklerden yüzde 40 daha fazlayken, kalça osteoartriti gelişme olasılığı da yine kadınlarda erkeklerden yüzde 10 daha fazladır. Bu değişimin nedenleri arasında yine hormon seviyelerindeki değişiklikler, kas iskelet sistemindeki farklılıklar ve kadınlarda kilo alma eğiliminin daha yüksek olması gösteriliyor.”

Kadınlar erkeklerden daha fazla inme geçiriyor

Kalp damar hastalıkları açısından her iki cinsiyet de risk altında olmakla birlikte inme riski açısından cinsiyetler arasında farklılık gösterdiğini hatırlatan Prof. Dr. Erkut Attar, “Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve aile öyküsü hem kadınlar, hem de erkeklerdeki risk faktörleri olarak sıralanıyor. Ancak, gebelik ve lohusalık migren ya da baş ağrısı sıklığı ve inme açısından kadınlara özel risk faktörleri arasında yer almaktadır. Sanıldığının aksine, doğum kontrol hapları gebelik ve lohusalıkla kıyaslandığında daha az damar tıkanıklığına yol açtığı için genel popülasyonda inme oranlarının göreli olarak azalmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan, doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda yumurtalık, rahim ve barsak kanserleri daha az oranda görülmektedir” dedi.

Menopoz ve sonrası dönemde ciddi sağlık sorunları ortaya çıkıyor

Menopoz döneminde kadın hayatını ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen meme ve yumurtalık kanseri riskinin artacağına işaret eden Prof. Dr. Erkut Attar konuyla ilgili şu noktalara işaret etti:

“Ortaya çıkardığı en ciddi sorunlardan biri ise meydana gelen kemik kayıplarıdır. Menopoz ile birlikte görülebilen kemik kayıpları kadının erken yaşlanmasına neden olabileceği gibi, ileri yaşlarda özellikle ev kazalarına bağlı olarak meydana gelen kemik kırıkları yaşam kalitesi ve süresi üzerinde önemli derecede rol oynar. Menopoz döneminde ortaya çıkabilecek organ sarkmaları ve genellikle buna bağlı gelişen pelvik ağrı, cinsellikte yaşanan sorunlar ve idrar kaçırma gibi yakınmalar kadının kendine olan güvenini azaltmaktadır.”