İlkokul yıllarında Ortaçağ’da karanlık kafa yapısı ile geri kalmışlığı vurgulamak için, ruhban sınıfının hakim, papazların idarede ve her alanda tek söz sahibi olduğu, hatta para karşılığı cennetten arsa sattıkları anlatılırdı.

Çocuk aklımızla, cennetten arsa satmanın mümkün olmayacağını anlar, insanların buna nasıl inandıklarına şaşardık…

Maalesef günümüzde Ortaçağ’daki karanlık zihniyeti aratmayacak, ruhban sınıflarına taş çıkartacak sözler duyuyor, uygulamalar ve dayatmalara şahit oluyoruz.

Kamuoyunda çok tanınan, binlerce, belki de yüzbinlerce müridi olan bir hoca, kalabalık bir grubun önünde oturuyor. Bir ses duyuluyor; hocasını kastederek, “Allah dostu ile bir duruş, bir an, bin sene riyasız ibadet etmekten daha eftaldır” diye vaaz veriyor.

Başka bir görüntüde bir hoca, yine aynı hocasını anons ediyor; “Evliyanın huzurunda bir an durmak ihlas üzere yüz elli sene ibadetten daha eftaldır” diyor ve ekliyor; “Bak şimdi, biz bu nimetin içindeyiz elhamdülillah. Az sonra efendi hazretlerimiz teşrif buyuracaklar ve huzuru şeriflerinde duracağız. Bu faaliyet, bu an, yüz elli sene ihlas üzere ibadetten eftaldır. Aman göreyim sağa sola, bir tarafa bakmak caiz olmaz.”

Ruhban sınıfında cennetten para karşılığı arsa satılıyordu, burada bir an durarak 150 sene ibadeti cebe koyuyorsun!

Hz. Peygamberimizin (SAV) huzurunda duranlara bile bu mükafat verilmemişken hangi akıl, hangi zihniyet böyle bir saçmalığı kabul edebilir.

Kimin Allah dostu ve evliya olduğunu nereden biliyorsunuz? Seçim mi yaptınız, haşa ayet mi indi, büyük kerametler mi gösterdi?

Dinimiz İslâm’a yüzde bin aykırı olması şöyle dursun, en ilkel dinlerde bile böyle bir saçmalık yoktur.

En acı olanı ise bu saçmalığa inanan binlerce insan var.

Maalesef son yıllarda; dini kendi tekelerinde gören, kendi tekellerinde gördükleri için de kafalarına göre kural koyan, kurallarına karşı çıkanları linç eden, dinsiz ilan eden, kendini üst tabakada gören bir sınıf ortaya çıktı.

Saçmalayan sadece bunlar mı?

Yalova Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebubekir Sifil, isim vererek bazı gazeteciler için, “Öldüklerinde cesetleri camilerimize sokulmasın, cenaze namazları kılınmasın” diye Diyanet’e çağrı yapmış!

İslâm hoşgörü dinidir, sevgi dinidir, kardeşlik ve barış dinidir.

Onu anlamadınız veya işinize gelmiyor…

Camiler Allah’ın evi…

Sen kim oluyorsun ki, Allah’ın evine “sen gel, sen gelme” diye yasak koyuyorsun…

Bu gücü nereden alıyorsun?

Oldu olacak; kimlerin camiye gidebilecekleri, kimlerin cenazesinin camiden kaldırılacağının listesini hazırla…

Hatta hiç uzatmadan kimlerin cennete gideceğini de söyle, merakta kalmayalım!

*****

Şeytana iyilik yaptırmak

İngiltere’nin ücra bir köyünde yaşayan, yaşlı ve kimsesiz Müslüman bir kadın, telefon ile yerel bir radyo programına bağlanır; durumunun çok kötü olduğunu, çoğu zaman yiyecek bir şey bulamadığını, hayırsever birinin ona yardım etmesini ister...

Yayını dinleyen ateist bir işadamı, şeytani bir gülüş ile sekreterini çağırır ve emreder:

“Git bol miktarda alışveriş yap; o kadını bul ve aldığın yiyecekleri ver. Kimin yolladığını sorarsa; şeytan yolladı de.”

Sekreter, maksadı bu yaşlı kadınla alay etmek olan işadamının dediklerini yapar. Kadını bulur ve yiyecekleri teslim eder.

Yaşlı kadın çok mutludur “Allah razı olsun” der ve evine girmek üzere döner gider.

O sırada sekreter seslenir: “Bunları kimin gönderdiğini sormayacak mısın?”

Yaşlı kadın: “Kimin gönderdiğinin ne önemi var, Allah bir şeyin olmasını isterse, şeytana bile iyilik yaptırır.”

*****

TEBESSÜM

Cehennem kaç para?

Temel, Vatikan’da gezerken uzun bir kuyruk görür. “Nedir bu kuyruk?” diye sorduğunda; cennetin parça parça satıldığını,1000 dolar verenin cennetten yer satın aldığını öğrenir.

Temel, kapıdaki görevlilere, “Ben cehennemi satın almak istiyorum” der.

“Olmaz. Cehennem satışımız yok; cennetten bir parça almak istiyorsan sıraya gir” diye geri çevirirler. Temel ısrarını sürdürür.

Temel’i ikna edemeyen görevliler, Papa’ya durumu anlatırlar.

Papa, gülerek “Gidin sorun bakalım, cehennemin tümüne ne kadar verecekmiş bu akılsız adam” der.

Sorarlar; Temel, “10.000 dolar veririm” cevabını verir.

Papa, Temel’i çağırtır. Hazırlattığı evrakı verip, 10 bin dolarını aldıktan sonra uğurlar.

Dışarı çıkan Temel, kuyrukta bekleyen binlerce kişiye elindeki belgeyi gösterip seslenir:

“Ey millet, cehennemin tamamını satın aldım. Artık cennet için uğraşmanıza gerek kalmadı; dağılabilirsiniz.”

Kuyruk dağılır, kimse cennetten arsa almak istemez artık.

Sonra ne mi oldu? Papa ve ekibi 10 bin dolara sattığı cehennemi Temel’den geri almak için halen pazarlık yapmakta.

Son durum; Temel, 10 milyon dolarda ısrarcı...

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Susmak, dayanılması çok güç bir cevaptır.

G. K. Chesterton