7 Temmuz 1993'de aramızdan ayrılan Rıfat Ilgaz 1940'ların toplumcu-gerçekçi şairlerinin önde gelenlerindendi. En çok "Hababam Sınıfı" ile tanınan Ilgaz 1982 Madaralı ve Orhan Kemal roman ödüllerini kazandı.

Rıfat Ilgaz, 1911 yılında Kastamonu'nun Cide ilçesinde doğdu. Ortaokul öğrencisiyken şiir yazmaya başladı. İlk şiiri 27.07.1927'de, Kastamonu'da Nazikter gazetesinde yayınlandı. Kastamonu Açıkgöz, Güzel İnebolu ve Güzel Tosya gazetelerinde şiirleri ve yazıları yayınlanmaya başladı.

Lise yıllarında babası ölünce, yatılı olarak Kastamonu Muallim Mektebi'ne girdi. 1930'da   mezun oldu. Altı yıl Gerede, Akçakoca, Hendek ile Düzce arasında Gümüşova'da ilkokul öğretmenliği yaptı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünü 1938 'de bitirdi ve Adapazarı Ortaokulu Türkçe Öğretmenliğine atandı.

1939'da İstanbul Karagümrük Ortaokulu'nda Türkçe Öğretmenliğine başlayan Ilgaz'ın, yazı ve şiirleri büyük dergilerde yayınlanmaya başladı.1940 'da Çığır, Oluş, Ulus, Güneş, Yücel, Varlık, Hamle ve Yeni İnsanlık dergilerinde şiirleri çıktı ve aynı yıl Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi.

1943'te ilk kitabı 'Yarenlik'i yayınladı. Şiirleri olağanüstü bir ilgi gördü. Ocak 1944'de 'Sınıf adlı şiir kitabı çıktı. Sıkı yönetim kararı ile toplatıldı. Pertev Naili Boratav 'Sınıf' için: 'Yeni Türk şiirine inanmayanlara, Rıfat Ilgaz'ın kitabını okuyup anlamalarını dilemekten başka yapılacak bir şey yoktur' diye yazdı.

1945'te Gün Dergisi çıktı.Ilgaz bu dergide sekreterdi.

Bu dergide yazıları yayınlandı. Aziz Nesin'in Cumartesi Dergisine ortak oldu. Seçici kurulda çalıştı.1946'da Esat Adil, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin ile birlikte Gerçek Gazetesini çıkardılar.1946 Ekim ayında Yığın Dergisini'ni Esat Adil ve Adil Yağcı ile birlikte çıkardılar.

Öğretmenliğe yeniden döndükten sonra Boğazlayan-Yozgat'a tayini çıktı. Hastalığı nedeniyle Validebağ Sanatoryumunda yattı. Şubat 1947'de Sebahattin Ali, Aziz Nesin ve Mim Uykusuz'un çıkardığı Marko Paşa kadrosuna girdi. Sık sık kapatılan bu derginin daha sonraları sorumlu müdürlüğünü üstlendi.

Malum Paşa, Merhum Paşa, Hür Marko Paşa gibi dergilerin adı sık sık değişiyordu.1950'li yıllarda Ilgaz, gazetecilik yapmaya başladı. Sakıncalı olduğundan gazeteler ve dergiler imzalarına pek yer vermediler.

1952-1960'da Tan Gazetesi'nde dizgici-düzeltmen ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk'un çıkardığı Dolmuş Dergisi'ne 'Stepne' takma adıyla yazılar yazdı. Hababam Sınıfı, Pijamalar (Bizim Koğuş) , Don Kişot İstanbul'da bu dergide dizi olarak yayınlandı. Hababam Sınıfı'nı da isminin sakıncalı olması nedeniyle 'Stepne'(Yedek Lastik) takma adıyla yazdı. Ocak 1953'te Devam adlı şiir kitabını çıkardı ve bu kitap da toplatıldı.

1961 Anayasası yürürlüğe girdikten sonra kendi adıyla yazı ve şiir yayınlama özgürlüğüne kavuşan Rıfat Ilgaz Demokrat İzmir, Akbaba, Vatan, Yeni Gün, Yeni Ulus gibi yayın organlarında ve kimi edebiyat dergilerinde yazı yazabildi.

Sınıf Yayınları'nı kurdu ve kendi kitaplarını yayınlayabildi.1970'te Basın Şeref Kartı'nı aldı.1974'te emekli oldu. Doğum yeri olan Cide'ye yerleşti.

12 Eylül 1980 döneminde göz altına alındı. Tutukluluğu sona erince İstanbulda oğlu Aydın Ilgaz ile birlikte ölümüne kadar yaşamaya başladı. Bu olaylar 'Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra' adlı kitabında anlatılır. Onu hepimiz Hababam Sınıfı'nın yazarı olarak bildik. Altmış kitabı olmasına karşın onun şairliğini, romancılığını ve öykü yazarlığını unutmamamız gerekir.

Kitaplarında; çağdaş, ileri görüşlü, ulusumuzdan yana birlikteliği önerir. Yıllarca bizden kendisini uzaklaştırmaya çalışan yönetimlerden sonra, demokrasi yolunda ülkemizdeki gelişmeler Rıfat Ilgaz adını yeniden yücelttiyse de, Sivas Olaylarının acısına dayanamayan duyarlılığı 7 Temmuz 1993 günü aramızdan ayrılmasına neden oldu. Rıfat Ilgaz'da iki şiir örneği sunuyorum:

KOMŞULUK

Gördüler tencereye tavaya

Fazlaca işimizin düşmediğini.

Çamaşır gününde öğrendiler

Donuma gömleğime kadar.

Lâf oldu, soğuk günlerde

Yatakta roman okuduğum.

Hele sülalemizdeki sadelik

Gitmedi hiç kimsenin hoşuna

Ne olacaktı

Yedi atası devletli olmazdı ya

Bodrum katındaki kiracının.

TÜKENİYORUZ

Tükeniyoruz boyuna tükeniyoruz

Bir lodos kalktı mı güneyden

Çürük meyvalar gibi dökülüyoruz

Biz tükendikçe yangın genişliyor

Sarıyor kentleri bir yanından

Yayılıyoruz yeniden yayılıyoruz

Eskimekle başlıyor ilk belirti

Bir durgunluk siniyor derimize

İliklerimize kadar işleyen

Daha bir duygulu oluyor ellerimiz

Parmaklarımız daha anlayışlı

Sevdik mi seviyoruz ölesiye

Öfkelendik mi öfkeleniyoruz

Bakışlar neden böyle değişik

Neden soğuk tuttuğumuz eller

Biz böyle mi geldik yeryüzüne

Kan tükürerek mi doğduk

Linç edilen biziz radyolarda

Kürsülerde saldırılan biz

Bağırsak çağırsak boşuna

Bir öksürük kesiyor soluğumuzu

Tıkanıyoruz

 (1961)

Şiir, roman, tiyatro, mizah, anı, günceller, çocuk kitapları olmak üzeri yüze yakın kitabı yayınlandı. Ödüller kazandı.