Burada açılışı gerçekleştiren Bakan Ersoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milli değer ve kültür varlıklara hassasiyet gösterdiği ve bunlara yönelik çalışmalara destek verdiğini belirterek, ''Bakanlığımız, kamu diplomasisinden kültür ve turizm faaliyetlerine kadar küresel ölçekte birçok rol oynarken, devletin en üst iradesinin arkamızda durması sorumluluğumuzu artırmakta, o yükü kaldırmada hızlı ve doğru hamleleri yapmada büyük bir itici güç olmaktadır. Bu açılış vesilesiyle kendilerine şükranlarımı arz ediyorum'' dedi.

Pandemi sürecinde 2,5 ay kapalı olan müze ve ören yerlerinin 1 Haziran itibariyle kontrollü normalleşme sürecinin tüm kurallarına uygun şekilde ziyaretçilere açıldığını hatırlatan Bakan Ersoy, “İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzemizi de bugün bu kervana katıyoruz. Şu anda gerçekten heyecan verici bir kültür varlığının karşısındayız. 6 asrı geride bırakmış bu muazzam eser Osmanlı mimarisinin erken dönemlerinin örneği olmasıyla da ayrı bir değere sahip. İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi, 1960 yıllarından başlayarak 2012 yılına kadar Helenistik, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı’ya ait eserlerin sergilendiği müze olarak hizmet vermekteydi. İmaretin bulunduğu bölgenin tam bir kültür sahası olarak değerlendirilmesi ve yeni arkeolojik müzesinin buraya yapılmasını düşünmüş olsak da maalesef sergileme açısından yeterlilik karşılayamayacağını gördük. Elbette ilk önceliğimiz daime kültür varlıklarımızın korunması olmuştur. Kimliğine ve dokusuna uygun şekilde değerlendirmek ve hizmete sunmak ise korunması esasından ödün vermemek kaydıyla ikinci önceliğimizdir. Bu prensiplerimize bağlı olarak arkeoloji müzemizi, vakıflar bölge müdürlüğümüzün mülkiyetindeki bir alana yapacak ve İznik’e kazandıracağız. Açılışını gerçekleştirdiğimiz İznik Nilüfer Hatun İmareti Türk İslam Eserleri Müzesi ise, özgün kimliğine çok yakışan bir şekilde Türk-İslam Eserleri Müzesi olarak bugünden itibaren hizmet verecek” diye konuştu.

'Müze, zengin bir sunuma sahip'

Müzenin kapısında ziyaretçileri tarihin karşıladığını belirten Bakan Ersoy, “İslami mezar taşları, çeşme ve kitabeler, ecdadımızın estetik anlayışına kapı açarken, fikri dünyasıyla da bağ kurmamızı sağlayacaktır. Asırlık taşların geçmişin insanlarının sesine dönüşebilmesi gerçekten farklı bir etki. Ziyaretçilerimizin eserlerimize bu gözle bakmalarını, aslında bu nesnelerin; bir insanın, bir öznenin fikri ve fiili mesajlarını taşıdığını hissetmelerini önemsiyorum. Müze ve ören yerleri, bu etkileşimi sağladıkları ölçüde başarılıdır. Müze, zengin bir sunuma sahip. İznik çeşnisine ait örneklerin, çeşitli medeniyetlere ait sikkelerin, dini ve sosyal yaşamı yansıtan canlandırmaların da yer aldığı bu mekanda, ziyaretçilerimiz tarihi kucakladıklarına şahit olacaklar. Müzede 648 eser sergileniyor. Ayrıca bir süre daha Roma ve Bizans dönemine ait eserleri burada muhafaza edeceğiz. Arkeoloji müzemiz açıldıktan sonra bu parçaları, arkeoloji müzemize aktaracağız” ifadelerini kullandı.