Kayseri'de Askeri Pil Sanayi (ASPİLSAN) Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş. pil üretim tesisi inşaatı temel atma törenine, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Vali Şehmus Günaydın da katıldı.

'Güçlü ordu için güçlü savunma sanayine ihtiyaç var'

Törende konuşan Bakan Hulusi Akar, savunma sanayinin önemine değinerek, "Başta savunma sanayi olmak üzere ehemmiyet arz eden tüm alanlarda yerli ve milli üretim yapmak bizler için bir tercih değil, artık bir zorunluluktur. Bu coğrafyada var olabilmek, etkin, caydırıcı ve saygın bir ordudan geçiyor. Güçlü ordu için güçlü savunma sanayine sahip olmamız gerektiği de ortadadır. Türki Silahlı Kuvvetleri, bugün Suriye ve Irak'ın kuzeyinde, Libya'da, mavi vatanımızda ve dünyanın birçok coğrafyasında hak ve menfaatlerimizi güçlü bir şekilde koruyorsa aynı zamanda da kardeşimiz olan ülkelere yardım ediyorsa bunda personelimizin kahramanlığı ve fedakarlığının yanı sıra yerli ve milli savunma sanayimizin katkısı büyüktür. Yerli ve milli ürünlerimizin ordumuza sağladığı yüksek öz güven ve motivasyonla bugün Türk Silahlı Kuvvetleri ordumuz, umudunu bizlere bağlamış olan mağdur ve mazlumlara yardım elini uzatmaktadır. Faaliyet gösterdiği alanlarda barışı ve huzura önemli katkılar sağlamaktadır" diye konuştu.

'Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz'

Azerbaycan konusuna değinen Bakan Akar, "Her ne kadar birileri istikrarsızlık ve huzursuzluk çıkarma peşinde olsa da Türkiye bölgesinde ve dünyada barış, huzur ve istikrar için çalışmaya devam edecektir. Bizler bunun için Suriye, Irak, Libya, Somali ve Afganistan'dayız. Tek derdimiz barış, kardeşlik, dostluk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde güven ve huzur içinde yaşamak, komşu coğrafyalarında barış ve istikrar ortamında yaşamasına katkı sunmaktır. İşte Güney Kıbrıs Rum yönetimi karşısında Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olduğumuz gibi işgalci Ermenistan'ın saldırganlığı karşısında da Azerbaycanlı kardeşlerimizin sonuna kadar yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'Azerbaycan'ın barışçıl çabalarına rağmen sorun çözülmemiştir'

Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı saldırılarına değinen Akar, "Ermenistan, kardeş Azerbaycan Türkünün topraklarının yüzde 20'sini oluşturan dağlık Karabağ ve civarındaki 12 şehri yaklaşık 30 yıl önce işgal etmiştir. Bu işgal 30 yıldan beri devam etmektedir. İsyanla birlikte 1 milyondan fazla Azerbaycan Türk'ü yerlerinden edilmiş, 20 bin şehit verilmiş, 5 bin kişinin ise akıbeti halen tespit edilememiştir. Hocalı katliamı da hafızamızdaki yerini korumaktadır. Uluslararası hukukta alınan tüm kararlara, Azerbaycan'ın tüm barışçıl ve diplomatik çabalarına rağmen sorun çözülememiştir. Ermenistan Birleşmiş Milletler kararları dahil uluslararası hukuku da ayaklar altına alarak, işgalini sürdürmekte, daha da ötesinde saldırganlığını artırarak devam etmektedir. 'Bana dokunmayan bin yıl yaşasın' anlayışıyla bu zulmü bazı ülkeler makul görmekteyse de bizler için kabul edilmesi mümkün değildir. Zulümle mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de, yarın da devam edecektir" diye konuştu.

'Ateşkes çağrıları samimi değildir'

Azerbaycan'ın her zaman yanında olacaklarını kaydeden Akar şöyle konuştu:

"Gelişen süreçte gittikçe küstahlaşan Ermenistan Azerbaycan'a karşı çeşitli zamanlarda birçok kışkırtıcı eylemlerde bulunmuştur. Ermenistan'ın provokatif eylemlerinin sayısı son zamanlarda giderek artmıştır. Ermenistan son saldırı ile masum siviller ve çocuklar da dahil olmak üzere can kardeşlerimizi şehit etmiştir. Azerbaycan 'artık yeter, yetti gari' diyerek öz topraklarını Ermenistan işgalinden kurtarmak için harekete geçmiştir. Azerbaycan'ın başarısı karşısında Ermenistan her zamanki gibi kara propagandaya başvurmuş, Türkiye'ye ait savaş uçaklarının bu çatışmalarda kullanıldığına dair gerçek dışı iddialarda bulunmuştur. Bunlar Ermenistan'ın karşısında Türkiye olduğu algısı yaratılarak destek bulma çabalarının bir ürünüdür. Azerbaycan kendi topraklarını koruyacak azim ve kararlığa sahip olduğunu geçtiğimiz birkaç gün içinde tüm dünyaya göstermiştir. Yıllardır Azerbaycan'ın Karabağ konusundaki haklı davasına bir çözüm sunmayanların Azerbaycan'ın hakkını savunmaya başlamasıyla birlikte ateşkes çağrıları yapmaları samimi olmadığı gibi inandırıcı da değildir. Biz bugüne kadar olduğu gibi kederde ve kıvançta Azerbaycan Türküyle daima bir ve beraber olduk. Bundan sonra da iki devlet tek millet anlayışıyla can kardeşlerimizin haklı davasında sonuna kadar yanında olmaya devam edeceğiz."