Vatandaşın gündeminde olmasa da kıyısından köşesinden de olsa siyasetle ilgilenen herkesin gündeminde "yerel seçim"ler ve "muhtemel adaylar" var. Kulisler de hayli hareketli. Aday gösterilip gösterilmeyeceği belli olmadan çarıkları giyip yola dökülenler, genel merkezi baskı altına almaya çalışanlar gün geçtikçe artıyor. İktidar partisi mensubu değil bu kişiler, çünkü orada farklı bir disiplin yürüyor. Kimse "ben aday adayıyım" diye kafayı kaldırıp da genel merkezin veya Reis'in şimşeklerini üzerine çekmek istemiyor. Çünkü AK Parti'de hiç kimse kendi iradesiyle bir göreve talip olamaz, kendisine verilen görevi yapar. Görev verilmiyorsa da partinin bir neferi olarak gözükmek zorundadır... 

CHP, İstanbul'da mevcut belediyelerini kaybetmeme derdinde gözükse de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu iddialı. Özellikle 2014'te oy makasının fazla açılmadığı ilçelerde "adayda ittifak" ile seçimleri alacaklarına inanıyor CHP kurmayları. CHP'nin elinde bulunan bazı ilçelerde, seçimi kaybetme riski olmasa da adayları değiştirerek, ülke genelinde oy oranını artırmak gibi bir hedefleri de var. İstanbul'un bazı ilçelerinde mevcut başkanlar aday gösterilmeyecek. Bazılarının canı sıkılacak ama Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün yerinde kalıyor. Devam etmek isterse Cem Kara'ya Çatalca'da bir dönem daha görev verilecek. Diğer ilçeleri uzun uzun anlatmak gerektiği için başka yazıya bırakıyorum.

* * *

AK Parti de birçok adayını değiştirecek. Hatta CHP'ye 5-10 puan farkıyla kaptırdığı bazı ilçelerde kadın aday göstererek makası kapatma planı var. Bir dönem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda üst düzey görev yapıp, tekrar eski görevine dönen bir "kadın kamu yöneticisi" adaylığını garanti altına almak için resmi bir törende CHP'li belediye başkanını yok saydı. O belediye başkanına oy verenleri de yok saymış olmayı göze alarak hem de... Adını yazıp, taşıdığı unvanı tartışmaya açmak istemiyorum.

AK Parti'de fotoğraf 5-7 Ekim'de yapılacak Kızılcahamam kampında netleşecek.
Kağıthane'de Fazlı Kılıç, Esenler'de M. Tevfik Göksu, Arnavutköy'de Ahmet Haşim Baltacı, Küçükçekmece'de Temel Karadeniz, Güngören'de 3 dönemi tamamlayan Şakir Yücel Karaman'ın yerine başka adaylar çıkabilir. 

* * *

İktidar partisi, CHP'ye kaptırdığı Sarıyer, Beylikdüzü ve Silivri gibi ilçeleri MHP ile yapılacak örtülü ittifakın dışında, Atatürkçü kesime de şirin görünecek adaylarla geri almayı planlıyor. Şişli'de, siyasetin gündemine oturacak büyük bir sürpriz aday çıkabilir.
Silivri'de, Mektebim Okulları'nın sahibi Ümit Kalko'nun AK Parti'ye üyelik kaydı yaptırması ve törenle rozetini takması "belediye başkanlığına kesin aday" görüntüsü verdi. Kalko, Mahmutpaşa'da edindiği tecrübeyle halkla ilişkileri düzgün kurabilen bir isim. Fakat Silivri'de belediye başkan adayı olduğu anda, Özcan Işıklar'a karşı 5-0 geriden başlamış olacak maça.

"Özcan Işıklar aday yapılmayacak" diyenler de yanılıyor. Eğer Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'nin dünürünü de siyasetin dışına iterse, belediyeyi AK Parti'ye hediye etmiş olur ve bunun hesabını veremez. 

Ümit Kalko, Silivrispor Başkanlığı ile ilçede hayli tartışma konusu olmuştu. Borç batağındaki takımı bir üst lige çıkarmayı başarmış, belediye başkan adaylığı da bu dönemde gündeme gelmişti. Özcan Işıklar, Kalko'nun Silivrispor'u "siyasete atlama taşı" olarak kullandığını iddia etmiş, Kalko da bunu yalanlamış ve net bir şekilde siyasetin gündeminde olmadığını söylemişti. O defterler yeniden açılacak ve meydanlarda Ümit Kalko'ya karşı kullanılacak elbette.

* * * 

Silivri'de hiç bir zaman "vazgeçmeyen" aday adayları da var. Hem AK Parti'de, hem CHP'de... Partisi kendisini aday göstermeyince Genç Parti'ye geçen ve oylar bölündüğü için Silivri'yi AK Parti'ye kaptıran Selami Değirmenci, CHP'nin kendisini affedip yeniden aday göstereceği umudunu besliyor. AK Parti'de Ahmet Yağcıoğlu, Metin Karakaş, Hüseyin Turan sırada bekliyor. 

Siyasette "vefa" diye bir şey yok biliyorum. Ama "hakkaniyet" gösterilecekse eğer, Silivri'de aday gösterilmesi gereken isim bence Hüseyin Turan... Her ne kadar seçimi Selami Değirmenci'nin Genç Parti adayı olarak oyları bölmesi sayesinde kazanmış gözükse de AK Parti'nin yüzde 4-5'lerde gözüken oy oranını hayli artırmıştı. 2009 seçimlerinde beldelerin ilçeyle birleşmesi bir handikap olmuş, Hüseyin Turan sokağa çıkmakta biraz geç kalmıştı. Daha doğrusu kurmayları tarafından yanıltılmıştı.

Ama bunlar "etkenler" arasında fakat asıl darbeyi indiren KİPA ve Şaban Dişli olayı olmuştu. Emsallerinden daha düşük imar verilmesine rağmen KİPA alışveriş merkezine Şaban Dişli'nin aracılık etmesi, "Bankalardan kredi alacağınıza ben size borç vereyim" diyerek verdiği 1 milyon doları "komisyon" olarak kayıt altına alması, Hüseyin Turan'ı şaibe altında bırakmıştı. Şaban Dişli, olayı açıklığa kavuşturup Hüseyin Turan'ı rahatlatmak yerine, kayıtsız kalmayı tercih etmiş, yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmıştı.

Şaban Dişli, asker kardeşinin durumuna rağmen bugün Lahey'e büyükelçi yapılabiliyorsa, Hüseyin Turan'ın da Silivri'ye aday yapılıp, düştüğü yerden kalkmasına fırsat tanınması gerekmez mi?