İstanbul ile İzmir arasındaki yolculuk süresini 3,5 saate indiren, İstanbul- İzmir Otoyolu'nun 192 kilometrelik bölümü ve Türkiye'nin 10'uncu şehir hastanesi olan 1355 yataklı, 488 milyon Euro'luk yatırımla tamamlanan Bursa Şehir Hastanesi'nin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Bursa'da gerçekleşti. Erdoğan, Marmara ile Ege bölgelerini birbirine bağlamak için yapımına 2010 yılında başlanan İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu'nun tamamlanan Bursa Batı Kavşağı- Balıkesir Kuzey Kavşağı ile Balıkesir Batı Kavşağı- Akhisar Kavşağı arasındaki toplam 192 kilometrelik bölümünün ve Türkiye'nin 10’ncu şehir hastanesi olan, 745 bin 365 metrekare alan üzerine 488 milyon euro’luk yatırımla tamamlanan ve bünyesinde bin 55 yatak kapasiteli ana hastane, 200 yatak kapasiteli Türkiye'nin en büyük Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, 100 yatak kapasiteli Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi, 403 poliklinik, 49 ameliyathane, 217 yataklı çocuk ve yetişkin yoğun bakım ünitesini bulunan Bursa Şehir Hastanesi'nin resmi açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ile İzmir arasındaki 8 saat süren yolculuğu 3,5 saate düşürecek otoyolun açılışının yapılacağı Nilüfer ilçesi Badırga Mevkii'ne helikopterle iniş yaptı. Erdoğan'a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz eşlik etti. Erdoğan'ı Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı AK Parti'li Alinur Aktaş, AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman, AK Parti milletvekilleri ve çok sayıda Bursalı karşıladı.

'İSTANBUL-İZMİR OTOYOLU SAYESİNDE TURİZM VE SANAYİ HIZLANACAK'

Kalabalığı selamladıktan sonra konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul- İzmir Otoyolu'nun tüm Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, otoyol sayesinde turizmin ve sanayinin hızlanacağının altını çizdi. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bugün Bursa’ya hem sizlerle hasret gidermek hem de iki önemli yatırımın sevincini paylaşmak üzere geldik. Bugün başka bir gün, bugün anlamlı bir gün. Bugün bir tarih yazıyoruz ve öyle bir tarih yazıyoruz ki İstanbul'u İzmir'e farklı bir şekilde bağlıyoruz. Diğer taraftan da Bursa'ya muhteşem bir Şehir Hastanesi'ni kazandırıyoruz. İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu, ülkemizin son dönemdeki en önemli yatırımlarından biridir. Türkiye'nin ilk yap-işlet-devret otoyolu projesini başlattığımızda bunu eleştirenler kendilerince dalgasını geçenler oldu. Bunların kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bunların her zaman işi bu. Diyorlar ki 'Nasıl yapıyorlar?' Bunu söylesinler, ben bunu kasamdan para çıkmadan yapıyorum ama senin aklın buna ermez bay Kemal, sen anlamazsın bu işlerden. Sana, SGK’yı verdiler, batırdın. Hastaneleri yönetemedin. Her işimizde olduğu gibi kimin ne dediğine değil, milletimizin neye ihtiyacı olduğuna bakarak yola çıktık ve bugün son noktayı koyuyoruz. Bugün otoyolumuzun 192 kilometrelik bölümün açılışını yapıyoruz. Toplamda 426 kilometrelik İstanbul-Bursa-İzmir otoyolunun tamamını hizmete sunmuş oluyoruz. Biz eserlerimizle anılacağız. Bu viyadükler kolay yapılmadı, dağları kolay aşmadık. Biz Ferhat olduk, dağları deldik Şirin'e ulaştık."

"İstanbul ile İzmir arasındaki seyahati hızlı güvenli ve konforlu hale getirmenin yanında, yolu da 100 kilometre kısaltıyoruz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu saat itibariyle de inşallah 1915 Çanakkale Köprüsü'nün de içinde yer aldığı Tekirdağ-Balıkesir-Çanakkale Otoyolunu da birleştireceğiz. İstanbul, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Manisa ve İzmir aynı zamanda ülkemizin dünyaya açılan ihracat kapılarına da ev sahipliği yapıyor. Bu bölgemiz, milli gelirin yüzde 64’ünü üretiyor. Maliyeti ne bunun? 11 milyar dolar olan bu projenin ülkemiz ekonomisine sadece yakıt ve zaman katkısı yıllık 3,5 milyar liradır. İş üretiyoruz, bu yol sayesinde turizm ve sanayi hızlanacak, ülkemize çok daha fazla katkı sağlayacağı açıkça ortadır. Bu otoyolu inşa eden ve sözleşme tarihinden itibaren 22 yıl 4 ay süre ile işletecek ortak girişim grubunun devlete ödeyeceği tutar 6,3 milyar lira. Bu işin maliyeti bu bay Kemal, öğren. Netice olarak bu otoyol Türkiye için her bakımdan kazançlı bir projedir. Devletin kasasından bir şey çıkıyor mu? Hayır. İstanbul ile İzmir arasındaki mesafeyi 3,5 saate düşüren bu projenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu projenin hayata geçirilmesinde tüm kurumlarımızı, bakanlarımızı, yüklenici taşeron firmayı, mühendisinden işçisine kadar tebrik ediyorum."

'YOL MEDENİYETTİR'

Erdoğan, "Yol medeniyettir, su medeniyettir. Yolunuz yoksa, suyunuz yoksa siz gayri medenisiniz. Nerede CHP varsa orada susuzluk ve çöp var. Şu anda CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde atık su, susuzluk almış başını gidiyorlar. 6 bin 100 kilometreden devraldığımız bölünmüş yolları bugün 26 bin 764 kilometreye ulaştırdık. 79 senede 6 bin 100 kilometre yol yapıldı. Biz 18 senede 26 bin 764 kilometreye ulaştırdık, farkımız bu. Hem yolculuk süreleri kısaldı hem yolculuk konforu arttı. Altyapıyı güçlendirmek suretiyle çok önemli mesafe kaydettik. Bursa'da toplamda maliyeti 1.5 milyar lira olan 18 karayolu projemizin yapımı devam ediyor. Bunların tamamını 2 yıla kadar bitiriyoruz. Çünkü Bursa'ya bunlar yakışıyor Bursa-Bilecik-Ankara-İstanbul hızlı tren projemizin tamamlanmasının çeşitli aksaklıklar nedeniyle geciktiğini biliyorum. İnşallah sıkıntıları çözüp Ankara, Bursa ve İstanbul'un yolculuk sürelerini kısaltacak bu hattı mutlaka sizlerin hizmetine sunacağız'' diye konuştu.

'ÖNÜNE 3 KOYUN VERSENİZ 2'SİNİ KAYBEDECEK KİŞİYE BUNLARI ANLATMAK ZOR'

Türkiye'nin 10'uncu şehir hastanesinin açılışı yapmaktan gurur duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

''Ülkemizin eğitim, sağlık, emniyet, adalet seviyelerini yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Biz sözümüzü tuttuk. 1355 yataklı Şehir Hastanemiz de bunun emarelerinden biridir. Şehir Hastanemiz Bursa'nın güzelliğine başka güzellik katmış. Bir veya iki kişilik odalarının her biri, vatandaşlarımıza tuvaleti, banyosu, buzdolabı, refakatçi kanepesiyle otel standardında hizmet veriyor. Şehir içi raylı sistemi 5,5 kilometre uzatarak hastanemize kadar getireceğiz. 10 şehir hastanemizin daha inşası sürüyor. 31 adet sağlık tesisini milletimize sunmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar Bursa'ya yaptığımız yatırım tutarı 50 katrilyonun üzerindedir. Öyle kalkıp kurusıkı atmakla bu iş olmaz, yaptıklarımızla konuşuyoruz. Şehirlerimize yaptığımız yatırımlarla çağ atlatırken birileri bu işlere çamur atarak siyasi rant peşinde koşuyor. Bu hastaneler devlet bütçesiyle olsaydı, ihale rakamı inşaat dışındaki tabelada yazıyor olacaktı. Bu işi devlet bütçesinden yapmaya kalksak 10’unda da hazırlığını bitirmeye aşamasına getirmeyi bırakın 2-3 tanesini belki tamamlayamazdık. Devletin sağlığa ayırdığı rakam belli. Bu kaynakla ancak klasik devlet hastaneleri ve diğer sağlık hastanelerin yapımına yeter. İstanbul Havalimanı dünyada ilk 3 içerisinde yer alıyor, bunu da bizim bütçemizden yapmadık. Yüklenici firmalara verdik, bu şekilde yaptık. Eskiden bir röntgen için 7-8 ay sonraya gün vermiyorlar mıydı? Bunlar artık tarih oldu. Şimdi artık anında görüntü. Artık böyle devam ediyoruz. Şu ana kadar hizmete giren projelerdeki bu eserlerin süreleri bitip kamuya devri yapıldığında memnuniyet verici tablo ile karşılaşacağımıza işaret ediyor. Ülkemizi pek çok eserin sahibi yaptık. Önüne 3 koyun verseniz 2'sini kaybedecek kişiye anlatmak bunları zor. CHP Genel Başkanı göremiyor diye, bu modelin ülkemizin kalkınmasına gelişmesine katkılarımızı yok sayamayız. Görenler burada.''

FIRAT'IN DOĞUSUNA GİRECEĞİZ, RUSYA İLE ABD İLE PAYLAŞTIK’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin üzerine oynanan oyunların üstesinden geldiklerini ve hedefler doğrultusunda kararlı olduklarını belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu:

''Türkiye'nin 2013 yılından bugüne kadar hangi badirelerden geçerek geldiğini herkes bilir. Ama CHP Genel Başkanı bunun farkında değil. Daha doğrusu karşı tarafın safında yer aldığı için meseleyi anlayamıyor. Bu zat, Gezi olaylarında sokakları terörize edenlerin yanındaydı. Bu zat, PKK terör örgütünün siyasi temsilcileriyle beraber, Ankara'dan İstanbul'a yol yürüyordu. Bölücü terör örgütü, çukur eylemleriyle ülkemizin birliğine saldırdığında, bu, teröristlere 'Barikatları kuran arkadaşlar' diye sesleniyordu. Bunların hep yanında yer aldılar, hiçbir zaman milletin yanında olmadılar. Türkiye DEAŞ'a ve kumpasa direnirken, bizi ısrarla bu oyunun içinde göstermeye çalışıyordu. FETÖ'nün darbe girişimini başlattığı saatlerde güvenli yere gitmekle kalmayıp, 'Oteller o akşam müşteri almıyor' diyordu. Böyle yalan olur mu? Hayatı yalan, uzunca bir süre tiyatro diyerek darbecileri koruyordu. Suriye topraklarından ülkemize yönelik tehditleri kaynağından engellemek için harekete geçtiğimizde 'Afrin'e girmeyin' diye gözdağı vermenin peşindeydi. Afrin'e girdik, El Bab'a, Cerablus'a girdik. Şimdi de Fırat'ın doğusuna gireceğiz. Biz bunu Rusya ile paylaştık, ABD ile paylaştık. Çünkü oralardan bize taciz atışları devam ettikçe sessiz kalmamız mümkün değildir. İşte ülkemizin S-400 hava sistemleri alma sürecinde maruz kaldığımız tehditlere karşı sessiz kaldığımızda, alenen karşı tarafın yanında yer alıyorlardı. Hiçbir mücadelede yanımızda yer almadığı gibi kur oranlarını bize karşı silah olarak kullandı, hiçbir şey olmamış gibi, 'Milli gelir hep aynı yerde' demesi arsızlıktan öte bir şeydir. Mert dayanır namert kaçar. Biz ülkemizin hakkının geleceğinin söz konusu olduğu her yerde aslanlar gibi mücadele ettik. Etmeyi sürdüreceğiz, teröre karşı bu denli büyük bir mücadeleyi veriyoruz. Teröre karşı verdiğimiz mücadelede, leblebi veya çekirdek mi kullanıyoruz? Bunun maliyeti yok mu? Var ama bunu yapmak zorundayız. Niye? Milletimizin huzuru için yapmak zorundayız. PKK'ya karşı, PYD'ye, FETÖ'ye, DEAŞ'a karşı mücadele veriyoruz ve vereceğiz.''

'MERKEZ BANKASI FAİZLERİ İNDİRDİ, DAHA DA İNECEK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının devamında ekonomiye değindi. Erdoğan, şöyle konuştu:

''Ülkemizdeki hadiselerin tek bir tanesi bile batılı ülkelerin başına gelse, düştüğü yerden kalkamazdı. Hamdolsun biz Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle tüm bu badirelerin üstesinden geldik. Ülkemizi kuşatmaya çalışanlara karşı. Pençe 1'i takip ediyorsunuz, Pençe 2'yi takip ediyorsunuz. Demokrasimizi hedef alan saldırıları etkisiz hale getiriyoruz. Ekonomimize tuzakları bertaraf ediyoruz. Merkez Bankası faizleri indirdi, daha da inecek. Müjdeyi veriyorum enflasyon da düşecek. Sanayicisinden esnafına, ücretli çalışanından girişimcisine kadar artık ekonomimizle ilgili spekülasyonlara kulakları tıkayıp işine gücüne bakmalı. Yatırım mı yapacaksınız? Hemen yapın, başlayın. İşini mi büyüteceksiniz, hemen kolları sıvayın. Kapasiteyi düşük mü kullanıyorsunuz? Hemen start düğmelerine basın. Projeniz planınız mı var? İşe koyulun. Türkiye ancak üretmekle, ihracatla, istihdamla büyür, gelişir ve zenginleşir. Bekleme dönemi sona erdi. Artık çalışma zamanı. Suriye’den Doğu Akdeniz'e kadar ülkemizin hakkını, hukukunu korumak için gece gündüz mücadelemize devam edeceğiz.''