Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak 'Bu PYD, YPG bunlar terör örgütüdür. Ne yazık ki burada ısrarlı oldular. Biz de kendilerine şunu söyledik; yarın bir gün ülkemiz için en ufak tehdit oluşturmaları halinde biz kimseye danışmaz, gereğini yaparız.' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'nın Harran İlçesi'nde düzenlenen 'kardeşlik iftarı' programına katıldı. Burada Türk ve Suriyeliler ile birlikte orucunu açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra meydanda kurulan sofralardaki binlerce kişiye hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın alana kurulan platformdan yaptığı konuşma, bir Suriyeli tarafından da Arapçaya tercüme edildi.

Pazar günü yapılacak bayramın Suriye ve Irak başta olmak üzere tüm coğrafyada acıları sonlandırmasını isteyen Erdoğan, Harran başta olmak üzere Şanlıurfalılara Suriyeli sığınmacılara ev sahipliğinden dolayı teşekkür etti. Şanlıurfalıların imkanlarını paylaşıp sığınmacılara gönüllerini açtığını anlatan Erdoğan, devlet olarak kendilerinin de Suriyeliler için 30 milyar dolar harcadıklarını anlattı.

Batının birkaç bin insanın hesabını yaparken Türkiye'nin 2 milyon kişiye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, batılı ülkelerin verdiği sözlerini tutmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Bütün bu süre içerisinde 2016 Temmuz'una kadar 3 milyar dolar vereceklerdi, yıl sonuna kadar 3 milyar dolar daha vereceklerdi, toplam verdikleri 725 milyon dolardır. Onlardan destek gelse de gelmese de Türkiye kardeşlerine gerekli desteği vermeye devam edecektir. Bugün Şanlıurfa 103 bini barınma merkezinde kalanı şehir merkezinde 430 bin Suriyeli misafire ev sahipliği yapıyor. Bu Şanlıurfa nüfusunun dörtte birinden fazla Suriyeli kardeşine kucak açtığı anlamına gelir. Diğer şehirlerle birlikte ülkemizde 3 milyonun üzerinde Suriyeli, Iraklı misafirimiz barınma merkezleri ve şehirlerimizde hayatlarını sürdürüyor. Sizler, duygularını yitirmiş dünyanın vicdanı oldunuz. Sizler, mazlumlarla dayanışmanızla herkese tüm dünyaya örnek oldunuz. Günümüzün ensarları olarak paylaşmak nedir, kardeşlik nedir, komşuluk hakkı neyi gerektirir, dünya alem herkese gösterdiniz. Ayrım yapmadan bundan sonra da mazlum ve mağdurlara sahip çıkmaya devam edeceğiz."

'SURİYE'NİN KAYBEDENİ İSLAM DÜNYASI OLMUŞTUR'

Suriye iç savaşının ardından yaşanan insanlık dramına dikkat çeken ve Türkiye'nin alnının akıyla çıktığı bu sınavda birçok ülkenin sınıfta kaldığını dile getiren Erdoğan şöyle konuştu:

"Suriye krizi tarihe kara leke olarak yazılıyor. On yıllardır diğer ülkelere demokrasi, hukuk dersi veren batılı devletler Suriye'nin demokrasi, hak taleplerine sırtlarını döndüler. Kendi vatandaşları için en temel hak olan demokrasiyi Suriyeli kardeşlerimize lüks gördüler. Uluslararası toplum Suriye'de bir milyon insanın terör örgütleri ve kendi halkına zulüm uygulayan devletle onları destekleyenler tarafından katledilmesine seyirci kaldı. Bu süreçte Suriye'de yıkılan şehirlerin enkazı altında masum bedenlerle beraber insanlığın itibarı da kalmıştır. Suriye'nin asıl kaybedeni bunca Müslümanın alçakça katledilmesine yeterli tepkiyi veremeyen İslam dünyası olmuştur. Batının bir damla petrolü bir insanın canından daha değerli gören çarpık anlayışına alet olmak, hiçbir Müslümana yakışmaz. Biz bu çarpıklığa karşı sesimizin çıktığı, gücümüzün yettiği, elimizin ulaştığı kadar mücadele ettik, ediyoruz. Bölgedeki istikrarsızlıktan nemalananlar bizim hak, adaletten bahsetmemizden rahatsız oluyor. Ülkemize karşı yürütülen karalama ve iftira kampanyalarının sebebi işte budur. DEAŞ terörüne karşı en büyük mücadeleyi veren ve bu örgüte en büyük kaybı yaşatan Türkiye'yi teröre destek vermekle itham etmenin nedeni, Suriye'deki oyunu bozuyor olmamızdır. Sadece bu iftiralarla kalmadılar, Suriye'deki ateşi ülkemize taşımaya kalktılar. Reyhanlı olayı, DEAŞ'ın intihar saldırıları, PKK eylemleri, FETÖ ihanet şebekesinin darbe girişimi, Suriyeliler ile Türkleri karşı karşıya getirme çabaları hep bu planın parçalarıdır. Türkmenlere yardım götüren MİT TIR'larının durdurulması, yine aynı kirli planın eseridir. Türkiye'ye yönelik bu aşağılık senaryoda figüranlık yapanlar şimdi hukuk önünde hesap veriyor. İnşallah Suriye'deki, Irak'taki oynanan oyunları hep birlikte, bunları tezgahlayanların başına geçireceğiz."

'EN UFAK TEHDİTTE DANIŞMAZ, GEREĞİNİ YAPARIZ'

Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus ile El Bab arasındaki bölgenin terör unsurlarından arındırıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin kuzeyinde PYD-YPG terör örgütünün olası tehdidi halinde de gereğini yapacaklarının mesajını verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Fırat Kalkanı Harekatı ile ilk adımı attık. Bölgede 2 bin kilometre karenin üzerinde alanı teröristlerden temizleyerek Suriyeli kardeşlerimize emniyet içinde yaşayabilecekleri güvenli bölgeler kurduk. Cerablus, El Rai, Dabık, Bab'ta bu imkanı hazırladık. Bu sayede yüz binden fazla Suriyeli evlerine, yurtlarına, yıllardır hasret çektiği ana vatanlarına döndüler. Bu sayı her geçen gün biraz daha da artıyor. İnşallah bundan sonra da Suriye'de barış ve huzur gelmesi için, ülkenin toprak bütünlüğünün muhafazası için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Suriye'de devam eden bu olumsuz gelişmelerin, yarın bir gün eğer sınırlarımıza bir tehdit oluşturması, böyle bir vakayla karşı karşıya kalırsak, bütün dünya şunu bilsin, bizler Fırat Kalkanı ile ne yaptıysak, aynını orada yapacağız. Ne yazık ki stratejik ortaklarımız terör örgütleriyle beraber hareket ediyorlar. Biz kendilerine; 'gelin DEAŞ terör örgütüne karşı bu işi beraber yapalım' dedik. 9 koalisyon ülkesiyle beraber, biz DEAŞ denilen bu terör örgütünü halledemez miyiz? Bu PYD, YPG bunlar terör örgütüdür. Ne yazık ki burada ısrarlı oldular. Biz de kendilerine şunu söyledik; yarın bir gün ülkemiz için en ufak tehdit oluşturmaları halinde biz kimseye danışmaz, gereğini yaparız. Bugüne kadar her şeyde uluslararası hukuka dikkat ettik; Gaziantep'te 53 kardeşimizi şehit ettiler, artık sabredemeyiz dedik ve Cerablus'a girdik. Arkadan Rai’ye girdik, arkadan Dabık'a girdik, arkadan El Bab'a girdik. Şu anda 2 bin kilometre kareyi aşkın alan kontrolümüzdedir. Şimdi oraya gerçek sahipleri döndü, dönüyorlar. Gelin Münbiç'te de bunu yapalım dedik. Oyalama yapıyorlar. Rakka'da beraber yapalım dedik, terör örgütü YPG ile hareket etmeye karar verdiler. Siz bilirsiniz dedik. Şimdi yürüyorlar, bakalım ne yapacaklar."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PKK ile mücadelenin de aralıksız süreceğini belirterek, "Bu vatanı böldürmeyiz. Tendürek, Cudi, Gabar, Bestler Deresi neresi olursa olsun, nerede çukurcular varsa çukura gömülürler. Nerede hendekçiler varsa, hendeğe gömülürler. Harran, Akçakale, Ceylanpınar böyle ayakta durdukça, Türkiye böyle ayakta durdukça önümüze kimse geçemeyecektir."

YOLLAR YÜRÜMEKLE AŞILMAZ

Erdoğan konuşmasının son bölümünde ise isim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nden başka asla bir devletimiz olamaz. Devlet içinde devlet olamaz. Birileri ülkemizi bölmek isteyenlerle beraber yollarda yürümek isteyebilirler. Varsın yürüsünler, yollar yürümekle aşılmıyor. Biz de diyoruz ki; ülkenin birlik beraberliğini bozmayın, dayanışmamıza gölge düşürmeyin. Yürümekle bir yere varamayacaksınız, aslolan bu milletin gönlüne yürümektir. Biz bu milleti seviyoruz" şeklinde konuştu.