Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz Es-Sarrac ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde görüştü. 3 saat süren görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapıldı. Toplantı salonunda sosyal mesafe kurallarına göre oturma düzeni ayarlandı. Koltuklara 'Lütfen sağlığınız için bu koltuğu boş bırakınız. Mesafenizi koruyunuz' uyarısı yerleştirildi. Konuşmaların çevirisinde kullanılacak kulaklıklar, hijyen kuralları çerçevesinde temizlenerek poşetlendikten sonra koltuklara bırakıldı. Basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan da hazır bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantının başında, uzun zamandır ara verdiklerini, şimdi ise sağlık için fiziki mesafeye dikkat uyarısında bulundu. Erdoğan, koronavirüs salgınıyla mücadelenin başarıyla sürdürüldüğü bir dönemde gerçekleşen bu ziyaretin Türkiye ve Libya arasındaki dayanışmanın gücünü bir kez daha gösterdiğini söyledi. Son dönemdeki varlık yokluk mücadelesinde Libya'ya en büyük desteği veren ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Libyalı kardeşlerimizle dayanışmamızı Koronavirüs salgını sürecinde de devam ettirdik. Darbeci Hafter'in sivilleri, hastaneleri, sağlık altyapısını hedef alan kalleş saldırılarına rağmen Milli Mutabakat Hükümeti salgın konusunda gerekli tedbirleri aldı. Nisan ve Mayıs aylarında gönderdiğimiz çeşitli tıbbi ve koruyucu malzemelerle Libya'yı bu zor günlerde yalnız bırakmadık. Bundan sonra da kardeşlik hukukumuzun gereğini yapmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. 

'Önceliğimiz Libya'nın istikrara kavuşması'

Türkiye'nin amacının dost ve kardeş Libyalı halkının tamamının, yeniden aynı idealler ve siyasi birlik etrafında toplanmasına katkı sağlama olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sayın Sarrac ile Libyalı kardeşlerimizin barış, emniyet ve refahına katkı yapacak verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Türkiye'nin önceliği bir an önce Libya'nın istikrara kavuşmasıdır. Mevcut krizin başından bu yana her vesileyle söylediğimiz gibi çözüm ancak BM himayesinde ve Libyalıların öncülüğünde yürütülecek bir siyasi süreçle tesis edilebilir. Sayın Sarrac ve hükümeti, darbeci Hafter ve çetelerinin işledikleri insanlık ve savaş suçlarına rağmen bu konuda her zaman müspet bir tutum takınmıştır. Altını çizerek söylüyorum, darbeci Hafter ifadesini kullanıyorum. Bunu boşuna kullanmıyorum. Hafter yakın zamanda Libya Siyasi Anlaşması'nı reddedip ülke yönetimini üstlendiğini açıklayarak gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir" şeklinde konuştu. 

'Hafter'in masaya oturacak temsili kabiliyeti olamaz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hafter'i bir kenara koymak mümkün değil" gibi bir anlayışla yaklaşım gösteren ülkelerin varlığına dikkat çekerek, "Onlara tekrar hatırlatıyoruz. Hiçbir zaman Libya halkının sorunlarıyla ilgilenmeyen ve Libya'nın geleceğini sürekli tehdit altında tutan bir kişinin bu konuda masaya oturacak bir temsili kabiliyeti de olamaz. Bu kişi ve ona askeri, mali, siyasi destek sağlayanlar barışın önündeki en büyük engeldir. Darbeci Hafter'i destekleyerek Libya'yı kan ve gözyaşına boğanları elbette tarih yargılayacaktır. Biraz önce yaptığımız görüşmede Libyalıların günlük hayatını olumsuz etkileyen ablukanın kaldırılmasının gerekliliğini de ele aldık. Petrol ihracatının sürmesi ve ülkenin ekonomik, mali kurumlarına dışarıdan yapılan müdahalelerin sona erdirilmesi konusunda Sayın Sarrac ile hem fikiriz. Darbeci Hafter'in Libya halkının hakkı olan petrolü daha fazla silah almak ve lejyoner toplamak için kaçak yollardan satma girişimlerini de yakından izliyoruz. Bunun engellenmesi için uluslararası ve bölgesel tüm aktörlere gereken adımları atmaları yönünde çağrımızı tekrarlıyoruz. Libya'nın ve tüm Libyalıların refahı için kullanılması gereken petrolün, darbeciler tarafından hukuk dışı yollarla satışına izin verilmemelidir" değerlendirmesinde bulundu.

'Doğu Akdeniz'de iş birliğimizi ilerleteceğiz'

Görüşmede Libya ile imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının da gündeme geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Sarrac ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair imzaladığımız mutabakat muhtırası temelinde yeni iş birlikleri geliştirmeyi de kararlaştırdık. Bu çerçevede Doğu Akdeniz'deki doğal zenginliklerden faydalanmak üzere arama ve sondaj dahil iş birliğimizi ilerletmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Libya topraklarındaki iş birliğimizi veya iş birliği alanlarımızı da genişletme hususunda görüş birliğine vardık. Türkiye hakkın ve haklının yanında olmayı sürdürecektir. Libya'nın istikrara kavuşması, bu ülkenin komşuları ve Avrupa başta olmak üzere tüm bölgenin faydasınadır. Libyalı kardeşlerimizi asla darbecilerin ve lejyonerlerin insafına bırakmayacağız. Libya'nın meşru hükümetine ve kurumlarına verdiğimiz destek artarak devam edecektir. Berlin Süreci'nden NATO'ya kadar Libya'daki sorunun meşruiyet ve hakkaniyet temelinde çözümü için yürütülün tüm uluslararası platformlarda Sayın Sarrac ile birlikte hareket edeceğiz" diye konuştu.

Sarrac: Tarihi ve cesur tutumunuzdan dolayı teşekkür ediyorum

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Sarrac ise konuşmasına, "Sayın Cumhurbaşkanına Türkiye'nin tarihi ve cesur tutumundan dolayı özellikle teşekkürlerimizi ilettik. Bu kriz sürecinde hem Libya hem de Libya halkının yanında yer almalarından dolayı minnettarlığımızı ifade ettik. Bizler her zaman için askerin despotizm tavrına karşı sert tutumumuz olmuştur, siz de bundan dolayı yanımızda yer aldınız, bundan dolayı sizlere ve Türk halkına teşekkür etmek istiyorum. Trablus ve çevresini tamamıyla özgürleştirmeyi sağladık. Aslında bu başarı, zafer hepimizin zaferidir. Hakkın batıla olan zaferidir. Bizler mücadeleye devam edeceğiz. Bu düşmanı tamamıyla ortadan kaldırıncaya kadar ve ülke topraklarını zorla ele almaya çalışmalarına karşı mücadelemizi yapacağız. Bu mücadelemiz içerisinde modern demokratik ülkemizi tesis etme yolunda geri adım atmayacağız" dedi.

'Hafter'e müzakere olanağı vermeyeceğiz'

Libya'nın geleceğini ve olanaklarını sömürmelerine müsaade etmeyeceklerinin altını çizen Sarrac, "Bizler her zaman masum insanların kanlarına karşı vefakar kalacağız ve eğer bu savaş suçlusuyla müzakere masasına oturmayla ilgili her ne kadar birtakım zorlamalar olsa dahi kendisini meşruiyeti tanımadığı ve meşru davranmadığını da bilmekteyiz. Bu bağlamda hiçbir şekilde kendisine bundan sonraki süreç içerisinde bir müzakere olanağı vermeyeceğiz. Tamamıyla bizim için önemli olan taraf halktır, halkın iradesidir ve yasalar çerçevesinde Libyalıları, masum insanları öldüren ve savaş suçu işleyen insanların da alması gereken ceza olduğunu bilmekteyiz. Şu an zaman tamamıyla arzulanan Libya devletini kurmak için safları tek tutmak ve beraberce hareket etmek zamanıdır" ifadelerini kullandı. 

Türk şirketlerine Libya'ya davet etti

Libya'nın sahip olduğu doğal kaynaklar, insan kaynakları ve birçok zenginliklerle Türkiye ile geleceğe yönelik yapıcı iş birliğini kurma olanaklarına sahip olduğuna işaret eden Sarraç, "Hem ekonomik hem siyasi hem bölgesel ağırlığıyla birlikte hep beraber sizlerle omuz omuza Libya'nın tekrar imarı sürecinde de Türkiye'yi ve Türk şirketlerini tekrar Libya'da görmek istiyoruz. Bizler, Türk şirketlerinin iki kardeş ülke arasındaki ilişkilere uygun bir şekilde tekrar gelip faaliyetlerine devam etmesini arzulamaktayız" çağrısında bulundu. 

Toplantının sonunda iki lider fotoğraf çektirirken, sosyal mesafe kuralları gereği tokalaşmadı ve gönül selamı vererek objektiflere poz verdi.