Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Bakanlık binasında kurulan 'Covid-19 Koordinasyon ve Destek Merkezi'nin 14 Mart'tan itibaren dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlara hizmet verdiğini söyledi. Bakan Yardımcısı Kıran, öte yandan konsolosluk ve çağrı merkezinde de 40'tan fazla personelin 24 saat yurt dışından gelen çağrılara cevap verdiğini ifade etti.

'77 ülkenin tıbbi destek talebi oldu'

Merkezin bugüne kadar 35 binin üzerinde çağrı aldığını ve bunun rekor bir rakam olduğunu belirten Kıran, "Bu rakam, dünyanın bu meseleye karşı çaresizliğini ifade eden bir rakam. Vatandaşlarımız ülkesinden medet umuyor, yardımına başvuruyor. 35 bin farklı hikayeyi, sorunu da çözüme ulaştırmaya çalıştık. Bu meselenin sadece bir boyutu. Diğer taraftan farklı ülkelerin ülkemizden destek talepleri var, bugüne kadar 77 ülkenin tıbbi destek talebi oldu. Bunların imkanlarımız nispetinde birçoğunun yerine getirmeye çalıştık. Bu da meselenin diğer boyutu. Koordinasyon ve destek merkezimiz bütün bu çalışmaları burada yetkin, kaliteli ve çalışan personel ile birlikte koordine ediyor, raporluyor ve günlük raporlamayı sayın bakanımıza iletiyor" dedi.

'Türkiye'yi daha güvenli buluyorlar'

Yurt dışından arayan Türk vatandaşların en büyük arzusunun ülkelerine dönmek olduğunu kaydeden Kıran, "En büyük arzuları bulundukları ülkelerden ülkemize dönmek. Daha güvenli buluyorlar. Çağrıların çoğu bu pandeminin en yakından ve çarpıcı şekilde hissedildiği yerlerden geliyor. Her bir vatandaşımız ülkemizde kendisini daha güvende hissedeceğini düşünüyor. Bulunduğu yerde sağlık koşulları yetersiz olabiliyor. Konsoloslukların devreye girip kendileriyle ilgilenmesini talep ediliyorlar ki bu bizim temel vazifelerimizden biri. Biz de her türlü riske rağmen mümkün mertebe bu çalışmaları buradan yürütmeye ve vatandaşlarımızın talebini yerine getirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

'Dünyanın her noktası tehdit alanı'

Bakan Yardımcısı Kıran, Türkiye'deki vaka sayısının artışına yurt dışından gelen Türk vatandaşların neden olduğu iddialarıyla ilgili ise şunları söyledi:

"Öyle bir pandemi ile öyle bir bela ile karşı karşıyayız ki bu bela, bu virüs, zaman, mekan ve sınır tanımıyor. Her yerden gelebilir. Hepimiz için her yer tehdit halinde. O yüzden bütün dünya kendi vatandaşlarına 'Evde kal' çağrısı yapıyor. Bu salgına karşı en önemli ve güçlü tedbir, herkesin bulunduğu yerde kalması ki bulaşıcı olmasın. Bu hastalık da en büyük etkili ilacı, herkesin bulunduğu yerde kalıp güvenli bir şekilde hayatını idame ettirmesi. Aksi takdirde hareket halindeki herkes, hem kendisi risk altında oluyor hem etrafını risk altına sokuyor. Onun dışında, 'Şu ülkeden bu ülkeden geldi' söylemlerini ben geçerli bulmuyorum. Çünkü dünyanın her noktası bu hastalık için potansiyel bir tehdit alanı."

'Çin'den ciddi ölçüde malzeme aldık'

Her ülkenin kendince tedbirler aldığını, bazı ülkelerde ilaç ve aşı çalışmaları yapıldığını belirten Bakan Yardımcısı Kıran, Türkiye'de bu yönde çalışmalar yapıldığını ifade ederek, "Bu hastalıkla mücadelede her ülke kendince tedbirler geliştiriyor. Bir takım ilaç ve aşı çalışmaları var, ülkemizin de var. Elbette geliştirildiği düşünülen her türlü metodu biz ülkemize de almaya çalışıyoruz. Bu kapsamda Çin'den hem ilaç, hem test kiti, hem eldiven ve maske anlamında ciddi ölçüde malzeme aldık. Bunların bir kısmı hibe, bir kısmını da Çinli firmalardan temin ettik. Yine bugün Japonya'dan gelecek bir kit paketi var. Dünyadaki her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Ülkemizin bu salgına karşı geliştireceği çok önemli mekanizmalar var. Bunları hayata geçirecek önemli bilim insanlarımız var. Onlar da çalışmalarını devam ettiriyorlar. Bizler de bakanlık olarak üzerimize düşeni yerine getirmeyi çalışıyoruz" diye konuştu.