MHP lideri Bahçeli, parti genel merkezinde, milletvekilleri ile bir araya geldi. Toplantıya katılacak vekiller, salona ateşleri ölçülüp, dezenfekte edilerek, içeri alındı. Kurmayları ile birlikte salona giren Bahçeli'nin de maske taktığı görüldü. Toplantı sırasında milletvekillerinin aralarında 1'er boşluk bırakarak, oturdukları gözlendi. Bahçeli, burada yaptığı konuşmasında, partisinin 'cumhur ittifakı'nın iki paydaşından biri olduğunu bildirdi. MHP'nin 'cumhur ittifakı'nın içinde yer alsa da Meclis'te denge ve denetim işleviyle mevcut, muhalefet göreviyle mesul olduğunu kaydeden Bahçeli, "Muhalefet anlayışımızın tesisini ve teminini sağlarken, siyasetimizi milli şuurla teçhiz, sağlam argümanlarla tevsik; akıcı, akılcı, atik ve samimi üslupla tahkim ve takviye ettiğimiz yalın bir gerçektir. İnandıklarımızı ifadeden hiçbir zaman imtina etmediğimiz aşikârdır" diye konuştu. 

'Milletimiz yeni sistemi benimsedi'

Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin resmi ve siyasi olarak yönetim sistemine girişinin yaklaşık 2 yılı bulduğunu anımsatarak, "Cumhuriyet tarihinin en büyük sistem reformu çok şükür kök salmış, maksat hasıl olmuştur. Bilhassa Covid-19 hastalığıyla mücadele döneminde yeni hükümet sisteminin bütün özellikleri tezahür etmiş, seri ve etkili halde alınan kararlar salgına karşı Türkiye'nin mukavemetini diri tutmuştur. Aziz milletimiz geleceğini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde görmüş, bütün menfi propagandalara rağmen yeni sistemi benimsemiş ve kabullenmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin takip ettiği iki stratejik hedeften birisi 'cumhur ittifakı'nın devamı, bir diğeri de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin dönemsel değil, bilakis daimi başarısıdır. Türkiye, çok partili siyasi hayatın değişik veçhelerinde yeşerip yaygınlaşan sistem tartışmalarını milli iradenin onayıyla noktalamıştır" dedi. 

'Nerede yalan varsa CHP oradadır'

Siyaseti yozlaştıran çarpık zihniyetlerin artan etik sorunlarının Türkiye'yi zora soktuğunu, ayak bağı olduğunu belirten Bahçeli, Türk siyaseti kirlenirken, milli iradenin kösteklendiğini kaydetti. Bahçeli, "TBMM'de sipariş grup kuran ve kurduranlar, milletvekili borsasında alım satım yapanlar, milletin vermediği yetkiyi korsanca ve kurnazca kullanmaya heveslenenler, marjinal partilere belirli süreli ve belli amaçlara matuf milletvekili verip iş bitiminde tekrar iade alanlar Türkiye'nin imaj ve prestijini zedeleyen köhne ve kötürüm zihniyetlerden başkası değildir. CHP bu gaflet ve rezalet kervanının başını çeken çıbanbaşıdır. Demokrasi demek dalavereyle ipotekli ve icazetli partilerin grup kurmalarının önünü açmak demek değildir. CHP, demokrasiyi zillet çamuruyla ziyan etmenin peşindedir. Türkiye'yi engellemenin arayış ve beklentisi içindedir. Nerede yalan varsa CHP oradadır" diye konuştu. 

Baro başkanlarının yürüyüşü

Bahçeli, barolarla ilgili yasa değişikliğine tepki göstermek için bazı baro başkanlarının Ankara'ya yürümesine ilişkin ise şöyle konuştu:

"Kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlarla ilgili kanuni düzenlemelerin henüz hazırlık safhasında olduğu biliniyorken, bazı baroların 19 Haziran'da Ankara istikametli başlattıkları kaos yürüyüşü, buna CHP-HDP-İP'in aleni desteği sorumsuzluktur. CHP'nin, HDP'nin ve bazı baroların peş peşe muhtelif gerekçelerle yollara dökülmesi zamanlama itibariyle melanet bir tertibin, melun bir tezgahın varlığına delalettir. Karanlık bir kampanya tedavüldedir. Zehirli bir atmosferin oluşması için adeta yarış söz konusudur. Şayet aranılan ve amaçlanan bir hak talebini seslendirmek, malum kanuni düzenleme hazırlığı çerçevesinde siyasi muhataplarla görüş, öneri ve fikirleri paylaşmak ise bunun yöntemi ayakkabı eskitmek değil, sağduyulu diyaloglarla demokratik erdem göstermektir. Türkiye'nin ve dünyanın bugünkü nazik ve kırılgan döneminde hırslarından dolayı sosyal mesafeyi bile ihlal eden bazı baro yöneticilerin sahneledikleri davranışlar demokratik bir eylem değil, densizlik ve despotik bir utanmazlıktır. Ortada taslak bile yok iken, tekli-çoklu baro yönetimi kapsamında cepheleşmek yanlış ve sakat bir vehimdir. Kaldı ki, demokrasinin çoğulculuğunu isteyenlerin, sıra çoklu baro düşüncesine geldiğinde bir kaşık suda fırtına koparması çözülmesi imkânsız bir çelişkidir. Milliyetçi Hareket Partisi yapılacak her demokratik ve dengeli çalışmaya mutlaka destek verecek, arkasında duracaktır."

'Paris yönetiminin provokasyon çabası ters tepecek'

Türkiye'nin Libya'dan Suriye'ye, Doğu Akdeniz'den Irak'ın kuzeyine kadar egemenlik haklarını ve milli güvenliğini şuurla ve onurla savunduğunu belirten Bahçeli, asıl ve gerçek savunmanın bu olduğunu vurguladı. Bahçeli, şunları kaydetti:

"Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin haçlı donanması kurulma çağrısını yaptığı bugünkü dönemde, Türkiye'nin Fransa, Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan başta olmak üzere bölgesel ve küresel güç merkezleriyle cepheleştiği bir zamanda, ülkemizi içerden süngülemek isteyenlere ant olsun izin verilmeyecektir. CHP-HDP-İP-FETÖ-PKK milletin gücü karşısında saklanacak yer arayacaklardır. Diğer yandan, Fransa Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'ye tehdit dozajı her geçen gün tırmanan kokuşmuş sözlerini çürütüp dağıtacak irade Türk milletinde ve 'cumhur ittifakı'nda kudretle, kuvvetle vardır, ortadadır. Tarihi sömürgeci ve kanlı çıkar mücadeleleriyle dolu olan Paris yönetiminin Libya'da veya Doğu Akdeniz'de provokasyon çabası ters tepecek, içimizdeki Fransızlarla birlikte emel sahiplerini rezil edecektir."

'MHP varsa huzur vardır'

'Cumhur ittifakı'nın cumhuriyet tarihinin en zorlu yıllarında ateşten gömleği seve seve giydiğini belirten MHP lideri Bahçeli, Türk milletinin ucuz ve umutsuz hayatın takipçisi olmadığını söyledi. "Bizi bize gösterecek hedeflere, aynanın arkasına geçip, perdenin arkasında gerçekleri görecek muhteşem bir basirete 'cumhur ittifakı' sahiptir" diyen Bahçeli, sözleri şöyle tamamladı:

"Aziz milletimizin güvenine layık olmak için insanüstü bir gayretle üstlendiğimiz sorumlulukları yapmakta kararlıyız. Merhum Sadri Maksudi Arsal'ın ifadesiyle söylersek, 'Milliyetçilik, bütün beşeriyeti mesut ve müreffeh etmenin en doğru yoludur.' Milletvekillerimizin tam kadro halinde katıldığı bugünkü toplantımızda hem Meclis faaliyetlerimiz, hem iç ve dış siyasi gelişmeler, hem de partimizin siyasi gündem ve öncelikleri değerlendirilmiştir. TBMM başkan seçiminde 'cumhur ittifakı'nın gereği neyse o yapılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi varsa umut vardır. Milliyetçi Hareket Partisi varsa huzur vardır. İstiklalde birlik, istikbalde dirlik, istikrarda süreklilik önceliğimizdir. Bu hafta sonu YKS'ye girecek kardeşlerimize üstün başarılar diliyor, Allah yar ve yardımcıları olsun diyorum. Covid-19'dan dolayı hayatlarını kaybetmiş vatandaşlarımıza, terörle mücadele halindeyken şehit düşmüş kahramanlarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Gazi Meclis'in çatısı altında üstlendiği milli sorumluluğun gereklerini şuurla, vakarla, mehabetle, muhabbetle ve dürüstlükle yapacak; son tahlilde tuzaklara, oyunlara, tahriklere sabırla, metanetle ve akılla karşılık verecektir."