Sosyal medyada çok dolaşan bir fotoğraf var. Kucağında çocuğuyla toplu taşımada seyahat eden bir anne…
Anne de, çocuğu da kitap okuyor…
Fotoğrafı çeken kişi anneye sormuş;
“Nasıl oldu da çocuğunuzu telefon ve tablet ile oynamak yerine kitapla vakit geçirmeye ikna ettiniz?” 
Anne şöyle cevap vermiş; “Çocuklar bizi dinlemezler, bizleri taklit ederler.”
Fotoğraf kurgu mu değil mi bilemem…
Ama müthiş bir tespit…
Çocuk eğitimini, anneliği, aile terbiyesini tek cümle ile özetledi…
Eğitim, terbiye, ahlâk ailede başlar…
Eğitimin en temel unsuru uygulamadır…
Hepimiz biliyoruz ki, kızlar anneleri gibi giyinmeyi, konuşmayı, hareket etmeyi sever.
Erkekler babasını taklit alır.
Anne baba örnek hayat yaşarsa çocuklar da örnek evlat olur…
Biz kitap okumazsak, telefonu elimizden bırakmazsak, televizyonda sürekli dedikodu programlarını izlersek…
Çocuklara “Telefonu bırak, ders çalış, kitap oku” deyince bizi dinlerler mi?
İmam hatiplerde bile deizmin yayıldığından dert yanıyoruz.
Çocuğunu zorla İmam Hatip’e gönderir ama kendisinin dinle diyanetle ilgisi yoktur.
Sözde dini kimseye bırakmaz ama dine aykırı ne varsa yapar.
Okulda anlatılan dinle evde yaşanan din zıt olunca, çocuk deizme kayıyor.
Başka ne beklenir ki…
Sadece deizm mi?
Evde sürekli şiddetten kötülükten vurup kırmaktan bahsediliyor.
Onun bunun aleyhine konuşuluyor.
Bunları duyan çocuk, kimseyi beğenmiyor. Arkadaşına, öğretmenine şiddet uyguluyor.
Sonra bu çocuklar niye böyle oldu diye hayıflanıyoruz…
Önce aynaya bakalım, biz ne yapıyoruz…
Çocuklarımız bizim kopyamız…
Biz ne yaparsak daha fazlasını yapıyor…
Biz iyi örnek olursak çocuklarımız da düzelecektir…

*****

Sabit fikir teorisi

Nyhan ve Reifler isimli iki psikolog, 2006 yılında yaptıkları çalışmada karşıt politik görüşleri destekleyen uydurma makaleler hazırlamış.
Makaleler toplumda genellikle yanlış bilinen görüşleri savunur şekilde yazılmış. Denekler uydurma makaleyi okur okumaz, hemen karşıt görüşü savunan gerçek makale verilmiş.
Tamamen uydurma olan bir makalede, Irak’ta nükleer silahlar bulunduğu yazarken, arkasından hemen verilen gerçek makalede Irak’ta nükleer silaha rastlanmadığı yazıyormuş.
Savaş yanlısı olanlar tahmin edilebileceği gibi ilk makaledeki iddiaları kabul edip ikincidekileri reddetmişler.
Ama işin asıl ilginç yani, ikinci ve doğru makaleyi okuyunca yanlış düşüncelerine daha da sarılıp bu makaleyi de okuduktan sonra Irak’ta nükleer silah olduğundan iyice emin olduklarını söylemişler…
Konuyla ilgili pek çok araştırma ve deneylerde görülmüş ki insan eğer bir düşünceye bağlıysa, karşısındaki isterse en sağlam delillerle gelsin, o delilleri reddedip kendi düşüncesine daha sıkı sarılıyor...
Backfire Effect demek, ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, ne kadar kanıt sunulursa sunulsun, bir düşünceyi savunan insanları, o düşünceden vazgeçiremeyeceğinizi ortaya koyan psikoloji teorisidir…
Başka bir ifade ile insanların kendi inançlarının tutarsız yönlerinin açığa çıkmasıyla inançlarına daha fazla sahip çıkmaları durumuna deniliyor…
***

TEBESSÜM

Evliliğin sırrı

50 yıllık evli Temel, uzun ve mutlu evliliğin sırrı konulu seminere konuşmacı olarak çağrılır.
Temel:
- Eşime hep iyi davrandım, memnun ettim. En önemlisi 25. evlilik yıldönümümüzde onu Amerika’ya götürdüm.
Semirene katılanlar sorar:
- Peki, 50. evlilik yıldönümünde eşiniz için ne yapacaksınız?
Temel gayet sakın cevap verir:
- Gidip onu geri getireceğim…

*****

GÜNÜN SÖZÜ
Bir insan bilmiyorsa ne istediğini; hem seni ziyan eder, hem kendini…
Mevlana