Organik ya da doğal tarım mümkün müdür? Bu sorunun yanıtı hayata nereden baktığınızla ilgili olarak değişebiliyor. Birileri kendi dünya görüşlerine uyan biçimde ya da hayallerindeki ütopyalarına uydurmak adına bütün dünyanın organik tarımla beslenebileceğini söylüyor. Birkaç yıldır tarım işi ile uğraşan biri olarak böyle bir söylemin çok mümkün olabileceğini sanmıyorum. Ancak  butik olarak organik tarımın mümkün olabileceğini düşünüyorum.

Çok katmanlı bir sorunla karşı karşıyayız. Sosyal anlamda yaşanan her olumsuzluğun temelinde ulusal ya da milli bir temelin olmaması yatıyor. Bu ülke için, bu ülke insanı için çözümler üretip, planlar yapmalısınız. Eğer ulusal-milli bir duruşunuz,  planınız, programınız yoksa sizi yutmaya hazır koca bir denizin ortasında minicik yelkenlinizle sürükleniyorsunuz demektir. Ulusal ve milli sözcüklerini özellikle bu yazıda ''ulusal-milli'' şeklinde kullanıyorum. Çünkü çok ama çok ihtiyacımızın olduğu bu iki kavramın içi boşaltıldı maalesef. Bilinciniz,  bilginiz yoksa ancak boş bir çuval kadar ayakta kalırsınız ve mutlaka zamanın bir yerinde içinize çökersiniz. Ülkeler yıkılmaya bireylerden başlar.

İnsan olarak ne kadar önce yaşamınız hakkında plan yapar ve ulaşacağınız hedefler koyarsanız o kadar hızlı ilerler ve hedeflerinize ulaşma şansınızı artırırsınız. Başarılı olan insanların hepsinde bu sıralamayı görmek mümkün. Daha ortaokul-lise sıralarında ne istediğinin farkına varmış ve o amaca ulaşmak için çalışmaya başlamış çocuklar derece yapıyor girdikleri her sınavda. Fakat onlar çalışırken tembelliğini ve başarısızlığını örtmeye çalışan diğerleri alaycı bir tavırla o çocuklarla uğraşıyor. Ülkelerle insanların kaderi aynıdır. Değiştiremezsiniz. Ülke de insan da başarısızlığın sonunda mutlaka acı çeker.

Tarımla başladık tarımla devam edelim. Ulusal-milli bir politikanız olmak zorunda. Amaçlarınızı, hedeflerinizi açık açık belirtmek zorundasınız. Hedefinizi belirlerseniz o hedefe ulaşmak için yapmanız gerekenler de otomatik olarak karşınıza çıkar ve kademe kademe ilerlemeye başlarsınız. Geçici çözümlerle ilerlemek daha büyük sorunlarla karşılaşacaksınız demektir.

Yaşadığımız ülkede ya da yaşadığınız ülkede her kavram ulusal-milli  anlamda tanımlanmalı  ve o tanıma göre hareket edilmelidir. Sanayi, tarım, eğitim gibi kavramların hiç birinin önemi ötekinden az değildir. hangi kavramdan ne kadar ödün verirseniz  o kadar da bağımsızlığınızdan gitmiş demektir. Önemli olan tanımlamaları yapmak ve ilerlemektir. Bu ilerleme ancak hiçbir amaçtan, hiçbir hedeften vazgeçmezseniz gerçekleşir.

Temel sorunumuz kavramların doğru tanımlamasını yapamamak ve bilgisizliğimiz. Amacımız yok. Boşlukta sürüklenen gök taşları gibi nereye gideceğimiz belli değil. Ve durmadan bizi birbirimizle çarpıştırarak kırmaya devam ediyorlar. Ek olarak; bir çok kavram bize özellikle yanlış öğretildi ve içi boşaltıldı.
Organik tarım demiştik başlangıçta ve bunun ancak butik olarak gerçekleşebileceğini söylemiştim. Eleştiri ile beraber çözüm de sunmuyorsanız sorunun parçasısınız demektir. İyi Tarım uygulamasının elimizdeki en iyi çözüm olduğunu düşünüyorum. Kontrollü ve bilinçli bir tarım programı 21. Yüzyıl risklerinden bizi uzak tutar. Gerekmedikçe ilaç kullanmaz, kullandığınız ilacı kontrollü ve doğru biçimde kullanırsınız. Kimyasal gübre yerine doğal gübreler kullanırsınız. Sulamanızı yerinde ve tam yaparsınız. Üretim verimliliğini artırırsınız.

Tarım politikamız ya da programımız nasıl olmalı diye soracak olursak; öncelikle toprak envanterimiz olmalı, önümüzdeki yıllar için öngörüler yapılmalı ve uzun vadeli planlara dönüştürülmeli. İhtiyaçlar belirlenmeli. Tarım-sanayi-eğitim entegrasyonu tamamlanmalı. Üretim verimliliğini artırmak için planlamalar yapılmalı. Tohum ıslah, tohum koruma ve saklama merkezleri kurulmalı. Kooperatifleşme üretim aşamasından başlatılmalı ve yayılmalı. Köy köy, bölge bölge, şehir şehir üretim planlaması yapılmalı.  Devlet tarımı mutlaka desteklemeli ve teşvik etmeli.

Organik tarım ve doğal beslenme ile ilgili yazacaktım ama öyle önemli ve öyle derinleşmiş sorunlarımız var ki konu buralara geldi. Galiba birkaç yazının konusu tarım olacak.