Başlığı okuduğunuzda belki bir anda anlamayabilirsiniz. Konu Barış Pınarı Harekatı'nın yeniden başlayıp başlamayacağıdır. Günlerdir "Başladı, başlayacak" denilerek beklenen harekat bu satırlar yazılıncaya kadar başlamamıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savunma Bakanı Akar ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Amerika ve Rusya ile yapılan anlaşmalarda güvenli bölgeden terörist grupların çekilmediğini söylüyorlar. "Bu olmazsa Barış Pınarı Harekatı yeniden başlayacak" diyorlar.

Dikkatlerinizi çekelim:

Amerika da Rusya da bu açıklamalar karşısında sessizliğini koruyor.

Sahada ise her iki ülkenin teröristlerle olan ilişkilerini gösteren fotoğraflar ve belgeler geliyor.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu son açıklamasında Amerika ve Rusya'nın Suriye'nin kuzeyi için imzalanan mutabakatlara uymadığını belirterek, konuyu yeniden gündeme taşıdı:

"Eğer buralar temizlenmezse harekâtı başlatacağız. Sonuçta burada biz iki ülkeyle de beş gün içinde mutabakata vardık. ABD ve Rusya mutabakatın gereğini yaptılar mı, hayır yapmadılar. Yapılması lazım, çünkü biz üzerimize düşeni yaptık. Burada netice alamazsak, tıpkı Amerika ile yaptığımız gibi, yine gereğini yapacağız. Terör tehdidini mutlaka temizlememiz lazım. Bağdadi'nin yakın adamı İthavi'yi yakalayıp Irak'a verdik, Bağdadi'nin nerede olduğunu o gösterdi.Suriye konusunda da hep Türkiye'yi suçluyorsunuz. Suriye'yi ve sorunu, Arap Baharı'nı biz mi başlattık? Mısır'da Arap Baharı'nı biz başlatmadık. Tunus'ta da biz başlatmadık ve diğer tarafta da biz başlatmadık"

Türkiye'nin Suriye'de yeniden bir askeri operasyon başlatabileceği yönündeki açıklamasına ilk tepki Rusya tarafından geldi. Moskova'nın Putin-Erdoğan anlaşması uyarınca yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini vurgulayan Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü General Igor Konaşenkov'un açıklamalarına da göz atalım:

"Türk Dışişleri Bakanı'nın askeri operasyon açıklaması Rusya ve Türkiye liderleri tarafından imzalanan ortak mutabakattaki belirtilen meseleleri çözmek yerine Suriye'nin kuzeyindeki durumu daha da kötüleştirebilir.Rusya Federasyonu tarafından alınan önlemler sayesinde durum önemli ölçüde istikrara kavuşturuldu. Moskova'nın Suriye'nin kuzeyine durumu normalleştirme adına, daha fazla Rus güvenlik gücü gönderme, siviller için sahra hastaneleri kurma, insani yardım dağıtma ve altyapıyı yeniden inşa etme sürecinde bulunuyor. "

Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika'da Başkan Trump ile yaptığı görüşmeden sonra yaptığı açıklamada "Türkiye mutabıklara uyacak" demişti. BU açıklama Barış Pınarı Harekatı'nın artık devam etmeyeceği anlamında yorumlandı.

Çünkü, Amerika Suriye'de işbirlikçileri PYD/ PKK'ya karşı yeniden bir askeri harekatı istemiyor. Geçmişte yapılan harekatları da hem kınıyor hem soruşturuyor. Türkiye hakkında hazırlanan raporlarda da TSK'nın harekatları şiddetle kınanıyor.

Amerika ve Rusya'nın arasında sıkışmış durumdayız.

Yeniden bir askeri harekatın da artık önünün tıkanmış olduğunu görmekteyiz. Her iki taraftan yapılan açıklamalar bunu gösteriyor.

Nitekim, Barış Pınarı Harekatı'nın yeniden başlatılacağı söyleniyor ama bunlar bugüne kadar hep sözde kaldı. Adım atılamıyor.

İşin bir de Suriye cephesi var.

Rejimden yapılan açıklamalarda Türkiye "işgalci güç" olarak görülüyor ve Türkiye'nin bölgeden çekilmesi isteniliyor.

Suriye sorunun giderek daha da karmaşık bir hal aldığını görmekteyiz. Şimdi bu çerçevede Barış Pınarı Harekatı'nın yeniden başlayabileceğine inanıyor musunuz?

Bir de şunu anımsatalım:

Daha önce yapıan açıklamalarda "Bölge teröristlerden arındırılmazsa Barış Pınarı Harekatı da kaldığı yerden devam edecek" denilmişti.

O halde ne bekleniyor?

"Yapıldı, yapılacak" açıklamaları gerçekleşmezse Türkiye'nin kararlılığı ve inandırıcılığına da gölge düşer.

Ya, böyle sözler söylemeyeceksiniz, ya da sözlerinizin arkasında duracaksınız.