Nurettin Çamlıdağ,  1922 yılında İstanbul Ortaköy'de doğdu. Ortaokul ve liseyi Ankara'da okudu. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nin bitirdi. 

Annesinin sesi çok güzeldi. Halası udi ve piyanistti. Onların etkisiyle çocuk yaşlarda müziğin büyüsüne kapıldı.

Müziğe ve türkülere duyduğu ilgi günden güne çoğaldı, derinleşti.  Türk halk müziğinde iz bıraktı. Müzik kültürümüzün hazinelerini sonsuzluğa taşıyan sanatçı, sesiyle emeğiyle türkü dünyasında kendinden söz ettirdi. Çeşitli yörelerden 80 uzun hava 200 kırık hava derlemişti. Bunlardan ellisi TRT repertuarında yer aldı.  Yorumundaki ustalığıyla,  unutulmayacak bir sanatçı oldu. 

Nurettin Çamlıdağ, 1946 yılında sınavla Ankara Radyosuna girdi. Halk müziği grubu sanatçılarından oluşan "Yurttan Sesler"in başına Muzaffer Sarısözen getirilmişti.  Topluluğun ilk sanatçılar şunlardı:

Ahmet Sezgin, Ali Can, Aliye Akkılıç, Azize Tözem, Hacer Buluş, Kemal Karasüleymanoğlu, Mustafa Geceyatmaz, Muzaffer Akgün, Necdet Nemutlu, Neriman Altındağ, Nevin Akol, Nezahat Bayram, Nurettin Çamlıdağ, Nurettin Dadaloğlu, Sabahat Karakulak, Saniye Can, Selahattin Erorhan, Turhan Karabulut...

Nurettin Çamlıdağ, 1950-51 yıllarında Niğde Motorlu Topçu Alayında vatan görevini yerine getirirken, bir yandan da yöre türkülerini derlemeye başladı. 

Niğdeliler de bir vefa örneği göstererek Yeşilburç yolundan Kayardı Ömerler çayırına inen yola, "Nurettin Çamlıdağ Caddesi" adını vermişlerdi. Silivri'de de bir caddeye onun adını verildi. 

Nurettin Çamlıdağ'la kırk iki yıl aynı yastığa baş koyan hayat arkadaşı İnci Çamlıdağ, kendisiyle yapılan bir söyleşide şunları söylemişti:

"Nurettin çocukluğunda, halk müziğini, şarkıları devamlı okuyan bir çocukmuş.  Annesi de çok meraklıymış, beraber okuyorlarmış. Üniversiteyi bitirdikten sonra TRT'nin açtığı imtihanı kazanarak 1946 yılında Ankara radyosuna giriyor.  Burada İstanbul çocuğu olduğu halde türküleri çok güzel okuduğu için, Muzaffer Sarısözen ona "halk müziğine geçer misin," diyor. Nurettin, kabul edince halk müziği sanatçısı oluyor.

Sonra bütün Anadolu'yu dolaşıyor oradaki türküleri hanımlardan beylerden öğreniyor. Geliyor radyoda çalışıyor. Oraların halkının okuduğu gibi okuyor"

Gerçekten Nurettin Çamlıbel, derlediği türkülerin yöre lehçesinden kaynaklanan özelliklerini vurgulardı. Derlediği bazı türkülerin radyoda yayınlanması yasaklandı. Ama o türküler başka sanatçılar tarafından plaklara okundu.
Nurettin Çamlıdağ,  uzun yıllar müzik çalışmalarını Ankara Radyosu'nda yürüttü. Yurttan Sesler topluluğunun kurucularındandı. Türkülerin tüm yurtta dinlenmesinde ve sevilmesinde etkili olmuştu. 1965 yılından itibaren İstanbul Radyosuna geçti.

Gittiği her yerde tutuluyor, seviliyordu. Yurt dışındaki gurbetçiler büyük ilgi gösteriyorlardı. Nurettin Çamlıdağ, yaratılışı itibariyle cana yakın, içten, sıcakkanlı bir insandı.

Nurettin Çamlıdağ, şöhretinin doruğunda olduğu yıllarda üç film çevirmişti. Bunlardan biri 1961 yılında Orhan Kemal'in "Acı Zeytin" adını taşıyan eserinin filme aktarımıydı.  Nişan Hançer 'in yönettiği filmde Nurettin Çamlıdağ; Nevin Aypar, Uğur Kıvılcım, Aziz Basmacı, Sami Ayanoğlu, Talat Gözbak, Kadri Ögelman gibi usta oyuncularla oynamıştı. 

Diğer filmlerden Kara Çalı'yı 1956'da, Cilalı İbo Yıldızlar Arasında'yı 1959'da çekmişlerdi. Nurettin Çamlıdağ, Ankara Yenimahalle Oğuzlar Sokak'ta otururdu. Evinin bahçe kapısında, müzisyen olduğunu belirten demirden büyükçe bir sol anahtarı vardı.

Nurettin Çamlıdağ yetiştirdiği öğrenci korolarıyla birikimini, emeğini, sevgisini dur durak bilmeden paylaştı.

Nurettin Çamlıdağ türkülerle bir ömür sürdü.  Halk müziğinin bu değerli ustası, yurt içinde ve yurt dışında verdiği çok sayıdaki konserlerle ve doldurduğu plaklarla sesini dinleyicilerine ulaştırdı.  Türkü severler birçok dertli uzun havayı da, neşeli oyun havalarını da onun sesinden duydu.

11 Nisan 1997 tarihinde yitirdiğimiz Nurettin Çamlıdağ, müzik yaşamına sığdırdığı sayısız ödüle ve kendisine duyulan sevgi ve saygıya unutulmazlığı da ekledi. Anısı önünde saygıyla eğilirken, Allah'tan rahmet diliyorum.