Dünkü yazımın sonuna IV. Murad’ın bir nevruziyesini almıştım. Bugün geniş bir yelpaze içinde örnekler vereceğim.  4. Murat devrinin şeyhülislâmı Yahya Efendi de padişahın Nevrûz gazeline bir nazire yapmış, ancak hükümdarın ölümü üzerine, yeni padişah Sultan Ahmed’e sunmuştur ki; gazelin mahiyeti Murad’ın gazeline benzemektedir:

Goncenün açsun yine kalbin sabâ nevrûzdur

Bülbül-i zâr eylesün bir hoş nevâ nevruzdur

Subh-dem râh-ı çemen bî-gerd ü gil sünbül-hevâ

Gül gibi gülzâre azm it dilberâ nevruzdur

Andelibi yılda bir nevruzdur dilşâd iden

Nev-civânumla geçen hergün bana nevruzdur

 Şâh-ı eyvân-ı hamel teşrîf idüp dîvânını

Ehl-i bâğa eylesün cûd u sehâ nevruzdur

Şâddır Yahyâ ki eyyâmında Sultân Ahmed’ün

Gicesi Kadr u güni bayram u ya nevruzdur

16. yüzyılda Kazasker Bâkî Efendi de “Bahâriye” sayabileceğimiz gazellerinde Nevrûz motifini kullanarak bahar tasvirleri yaptığı beyitler yazmıştır.

 “Yine âyîne-i nevrûzda peydâ oldı,

Nevbahârun ,seher-i hüsn-i cihân-ârâsı”

Bakî’den iki beyit daha aktarmak istedim:

“Gün yüzün arz eyledi nevruzda ol mehlika,

Mihr altun kaplu bir ayîne virdi rünumâ

Nevbaharın nakşına bir savt-rengin bağladı,

Başladı söz ü nevaya bülbül ü destanserâ..”

Kadimî ise gazelinde şöyle diyor:

“Beşaret, sizlere ey can bu gün nevruz-ı sultândır,

Kuruldu meclis-i irfan, bu gün nevruz-ı sultândır….”

Namık Kemal Ramazan Bayramı ile Nevruz bayramını kasidesinde birlikte kutluyor:

“Bayramı getürdü şeref-i makdem-i nevruz

Hem hürrem-i îdiz yine hem mükrem-i nevruz

At köhne libâs-ı gamı tecdîd-i sürur et,

Hem îd-i safa sür yürü hem âlem-i nevruz

Olsam ki yüzden nola şekker çeş-i buse

İd-i ramazan oldu bugün hemdem-i nevruz…”

Pîr Sultan Abdal da Nevruziyyesinde şöyle diyor:

Sultan Nevrûz günü cemdir erenler,

Gönüller şad oldu ehl-i imanın,

Cemâl yâri görüp doğru bilenler,

Himeti erince Nevrûz Sultan’ın.

Cümle eşya bugün destur aldılar,

Aşk ile didâra karşı yandılar,

Erenler ceminde bâde sundular,

Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın.

Erenler dergâhı rûşen bu günde,

Doldurmuş bâdeyi, sunar elinde,

Susuz olan kanar kendi gönlünde,

Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın.

Sultan Nevrûz günü canlar uyanır,

Hal ehli olanlar nura boyanır,

Muhib olan bugün ceme dolanır,

Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın.

Pîr himmet eyledi bugün kuluna,

Cümle muhib bugün cemde buluna,

Cümle eşya konar kudret balına,

Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın.

Aşık olan canlar bugün gelürler,,

Sultan Nevrûz günü birlik olurlar

Hallâk-ı cihandan ziya olurlar,

Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın.

Pîr Sultan’ın eydür, erenler cemde,

Akar çeşmim yaşı her dem bu demde,

Muhabbet ateşi yanar sinemde,

Himmeti erince Nevrûz Sultan’ın.

Kazakistan'da Bayeşek, Kırgızistan'da Bayçeçek, Özbekistan'da ise Baharkız adlarıyla bilinen nevruz çiçeği, Türk Dünyası’nda diriliğin, tazeliğin, yenilenmenin, gençliğin, bekâretin, saflığın, masumiyetin ve temizliğin sembolü olarak bilinmekte.

Türk dünyasında bir nevruz duası da şöyle:

“İşte keldi İlkbahar...

Ne buz kaldı ne de kar.

Boş kalmasın koralar.

Navrez, navrezım mübarek.

Doksan çıktı, girdi Mart.

Ne yalasın atay kart

Çık da çölge tuhum at.

Navrez, navrezım mübarek...

Tarlalarını sürüyük,

Arpa, mısır egiyik,

Terek, fidan tigiyik.

Navrez, navrezım mübarek...

Bereketli yıl olsun

Küzde ambarlar tolsun.

Her şiyimiz bol olsun.

Navrez, navrezım mübarek...”

Orta Anadolu'da bahar başlangıcında oynanan "Çiğdem Eğlencesi" olan çocuk oyunu var. Ellerinde sivri sopalarla tepelere tırmanıp çiğdem toplayan çocuklar, bunları karaçalı dalına asarak, ev ev dolaşır ve bir tekerleme ile baharın gelişini müjdelerler. İşte bir tekerleme örneği:

Bu gece Nevruz gecesi

Bu baca devlet bacası

Verenin oğlu olsun

Vermeyenin kızı olsun

Adı Fatma olsun

Kaşları çatma olsun

Bacadan düşsün "Paaat''etsin!

Yumurta!...Yumurta!