Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi' açıklamasının ardından gözler Karadeniz'e çevrildi. Fatih sondaj gemisi çalışmalarını aralıksız sürürken, 'Doğal gazın Türkiye'ye ekonomik katkıları nasıl olur?' sorusu gündemin ayrı bir başlığını oluşturdu.

Kafalarda oluşan soru ise şu:

"Bir erken genel seçimin ayak sesleri mi?"

Çeşitli çevrelerce seslendirilen bir ortak görüş de şöyle:

"AK Parti Hükümeti dönemlerinde 8 ayrı yerde petrol ve doğalgaz bulunduğu müjdesi verildi. Daha sonra seçim kararı alındı. Karadeniz'deki doğalgaz bulunması sonrasında da aynı senaryo sahneye konulur mu?"

Daha açık ifade ile dile getirelim:

Doğalgaz bulunması müjdesine şüphe ile bakanlar da var. "Yetmez ama, olumlu" diyenlerin sayısı da fazla. Tartışmaların daha uzun süre devam edeceğini de söyleyebiliriz.

Temennimiz haberin doğruluğu ve Türkiye'nin zenginleşmesidir.

Kamuoyunda en çok konuşulan bir eken seçim için böyle bir adımın atılmış olabileceği ihtimali çok konuşuluyor.

Bazı köşe yazarı arkadaşlarımız da bu konuyu köşelerine taşımış. Tartışmaların daha uzun süre devam edeceği de görülüyor.

Murat Yetkin de bu kervana katılan isimlerden bir. Yetkin, kendi bloğunda paylaştığı yazısının bir bölümünü bu konuya ayırmış.

"Bulunan miktara gelince. Türkiye gibi enerji fakiri bir ülke için önemli bir miktar. Doğal gazın Türkiye'nin kendi gemisi, kendi ekipman ve elemanlarıyla bulunmuş olması da ayrıca değerli. Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak'ın söylediği üzere, Türkiye'nin "lig atlamasını" ya da "eksen değiştirmesini" sağlayacak büyüklükte mi? Gerçekten bu buluş Türkiye enerji dış bağımlılığını kırmasını sağlayacak, ısınmada, mutfakta ve sanayide kullanılan doğalgaz fiyatı ucuzlayacak, ekonominin toparlanmasını sağlayacak miktarda mı? Ve bu buluşun ekonomik faydalarını hem devlet bütçesi hem vatandaşın bütçesi ne zaman görmeye başlayacak? 320 milyar m3 bulunan miktar, teknik deyimle 'jeolojik rezerv'; çıkarılıp işletilebilir miktarın ne kadar olduğu henüz saptanmış değil" bilgisini veren Yetkin'e göre "Uzmanlar işletme başladığında yılda 5 ila 10 milyar m3 üretilebileceğini söylüyor. Yani Türkiye'nin mevcut doğalgaz tüketiminin yaklaşık yüzde 10 ile 20'si arası katkı demek. Hiç fena değil yine de ama öyle vatandaşın cebine büyük bir katkı beklemek, bu miktarlarla zor. "diyor.

Yetkin'in yazısının önemli bölümünü sizlerle paylaşıyoruz.

"Erdoğan, 2023'te başlayacağız derken vatandaştan bir tür seçim garantisi istiyor. Cumhurbaşkanı adeta başta kendisi değil de bir başka hükümet olsa Türkiye'nin bu kadar yıldan sonra bulabildiği bu değerli kaynağı kullanmak istemeyeceği izlenimi vermek istiyor. Oysa vatandaşın ciddi ekonomik sıkıntıları bugün çare bekliyor. Ayrıca gaz ve petrol bulunduğu müjdesi şimdiye dek bütün iktidarlar tarafından seçimde oy niyetine kamuoyuna duyurulmuştur. Daha öncekileri bırakıp yakın tarihtekilere bakalım, isteyen internetten kontrol edebilir.

2007 seçimleri öncesinde Trakya ve Tuz Gölünde doğal gaz, Manisa'da petrol bulunduğu ilan edildi. 2010 Anayasa halkoylaması öncesi yine Manisa ve Ergani'de petrol bulmuştuk. 2014 seçimleri öncesi Diyarbakır'da Türkiye'nin 40 yıl ihtiyacını karşılayacak kadar kayagazı müjdesi verilmişti. 7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde Trakya'da, 1 Kasım öncesinde Karadeniz'de doğalgaz bulunduğu duyurulmuştu. 2018 seçimleri öncesinde Mardin, Şırnak, Hakkâri, Batman ve Siirt'te yeni petrol yatakları, Trakya'da doğalgaz bulunmuştu. Nihayet 31 Mart yerel seçimleri öncesinde yine Siirt'te petrol, Trakya'da doğalgaz müjdesi verilmişti. Keşke bunların hepsi doğru çıksaydı.

Zaten muhalefet partileri, bu tabloya bakarak, doğalgaz bulunduğu, hem de ilk defa Cumhurbaşkanı düzeyinde açıklanıyorsa baskın seçim gelebilir düşüncesiyle örgütlerine "seçime hazır olun" talimatı veriyor.

Bir de Kanal İstanbul meselesi var. Merak ediliyordu, acaba Karadeniz'de doğal gaz bulunduğu açıklaması, Kanal İstanbul için zorlayıcı gerekçe mi yapılmak istenir diye. Bu tablo karşısında pek ihtimal vermiyorum, bir iletişim fiyaskosu da o olur; Erdoğan istedikten sonra ayrı gerekçeye ihtiyaç kalmıyor gerçi.

Karadeniz'de doğal gaz yatağı bulunması önemli bir gelişme, emeği geçen herkesi kutlamak lazım, ama gerçekler de ortada."