Sivasspor, Beşiktaş'ın fişini yuvasında çekti ve şampiyonluk yarışında büyük bir yara almasını sağladı. Sivassporlu futbolcuların oyunu, Beşiktaş tribünlerinden de alkış aldı ve Kartal "kaybetme" geleneğini sürdürdü. Beşiktaş, golü ilk bulan taraf oldu ama Oğuzhan'ın kendi kalesine attığı (!) mükemmel gol ve yine geri pasında kaptırdığı topun Sivas adına filelerle buluşması ile kulübe de takım da şok oldu. 

Özgüveni yerine gelen Sivasspor'un muhteşem performansı, Beşiktaş'ın telaşlı oyunu 2-1'lik skoru değiştirtiremedi. Bir gol bir asistle oyuna katkı sağlayan Querasma'nın dışında Beşiktaş'ın sahada adı vardı, ama ruhu yoktu. Skora ve geride kalmaya isyan edip sonucu değiştirecekbir oyun sistemi de yoktu Beşiktaş'ın. Defans hattında Vida ve Gökhan, önlerinde Atiba, Oğuzhan ve Babel vasatın altında oyunlarıyla neredeyse gol yemedikleri maç yok.
Beşiktaş, gelecek için de umut vermedi vasat oyunuyla. Rakiplerinin ezberlediği ve şifresini çözdüğü bir "yaşlı" takım olarak çıkıyor artık sahaya. Ve ardı ardına hayal kırıklığı yaşıyor tribünler. Geçmiş yılların en çok pas yapan takımı, bu sezon üç pası ardı ardına yapamıyor. Bu durum, hem Şenol hocanın, hem de Mayıs ayında kongreye gidecek olan Fikret Orman'ın kredisini bitiriyor.

Her hafta değişik bir kadro sürülüyor sahaya ve rotasyondaki sistemsizlik takımın en büyük sorunu olarak gözüküyor. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde harikalar yaratan takım, kurtarıcı olarak oyuna Mustafa'yı sokuyorsa, bunu Fikret başkanın izah etmesi gerekir. Taliska, Cenk gibi iki güçlü oyuncu satıldı ama yerine kim alındı? Şenol hoca hangi transferi istiyor, yönetim ne yapıyor? Takımda transferi kim yapıyor ya da yapacak? Bunların hepsi belirsizlik...
Hocası olmayan Sivasspor, gelip seni evinde yeniyor ve taraftarın hayallerini Vodafone Stadı'nın çimlerine gömüyorsa bunun hesabını kim verecek?

Beşiktaş, önceki sezonlarda da maç kaybediyordu. Ama mücadele azmi ve ısıran futboluyla taraftara güven veren bir takım vardı karşımızda. Stadı yokken bütün maçlarını deplasmanda oynayan Beşiktaş, bu sezonun yarısı kadar mağlubiyet yaşamadı. Bunun vebali, Şenol hocadan çok transfer fiyaskosu yaşayan yönetime aittir. 

Larin, Mustafa ve Love üçlüsü bir forvet etmiyor. Negredo'yu ücreti fazla diye yollayan yönetim, sanki Mustafa Pekdemek ve Love'yi bedava oynatıyormuş gibi davranıyor. Beşiktaş'ta sorunlar, takımda başlayıp, Şenol hocayı da aşarak yönetimi de kapsıyor.

Belgesel izleyenler bilir. Kartal, yirmili yaşlara geldiğinde gagası keskinliğini kaybediyor. Kartal, ölmemek için gagasını kayalara vurarak parçalıyor, koparıyor. Ve yerine yeni gaga çıkana kadar sabrediyor. İlerlemiş yaşına rağmen, yeni gagasıyla eskisi gibi avlanabiliyor, hayatını da sürdürüyor. 

Beşiktaş'ın, tıpkı Kartal'ın gerçek hayatta yaptığı gibi gagasını kırması, miadını doldurmuş oyuncuları Ocak ayında gönderip, yerlerine takımın ruhuna uygun transferleri yaparak yeniden uçuşa geçmesi hepimizin beklentisi...
Umarım, Fikret Orman yeni yönetimiyle birlikte Mayıs ayında karşımıza "bahane üreten" bir başkan olarak değil, sorumluluğunu yerine getirmiş olmanın rahatlığıyla çıkar...