Korona Virüs tüm dünyada hayatı durma noktasına getirdi. Hepimiz evlerimizde karantina altındayız. Üretim ile uğraşmayan masa başı çalışanlar evden çalışabiliyor, peki üretim yapanlar ya da ticari akışın devam etmesinde sahada çalışmak zorunda olanlar ne yapıyor onlar çarkların dönmesi için görev yerlerinde çalışmaya devam ediyorlar çünkü üretim durursa, hayatta durur.  

Birde korona nedeniyle üretimi yavaşlatan ya da kepenkleri kapatan işveren ile işlerine son verilen ya da zorunlu ücretsiz izne ayrılanlar var. Korona Virüs nedeniyle ekonomik tedbir alan birçok işveren, işçi çıkartıyor ya da ücretsiz izin kullandırıyor. Zaten işsizlik oranlarının yüksek olduğu ülkemizde korona kriziyle birlikte sayının daha da artması tehlikesiyle karşı karşıyayız.

Uluslararası çalışma örgütü “ILO” yaklaşık 20 gün önce bir rapor yayınlayarak uyarmıştı. Eğer tüm dünyada hükümetler gerekli önlemleri almazsa bu korona virüsü salgını süresince 25 milyon kişi işini kaybedecek demişti. Ülkemizde geniş tanımlı işsizlik sayısı 7,5 milyona çıkmış durumda. 2019 yılı işsizlik rakamları hedeflenenin çok üzerinde gerçekleşti. Dar tanımlı işsiz sayısı 4,5 milyon. 2019 yılında bir milyon yeni istihdam hedefi vardı tam tersine bir önceki yıla göre istihdam 658 bin kişi azaldı. İşçi Sendikalarına göre; bu tablonun üstüne bir de korona salgını eklendiğinde eğer önlemler alınmaz ve işten çıkarmalar yasaklanmazsa devlet bütün çalışanların işini güvence altına alacak adımlar atmazsa en az 1 milyon yeni işsiz olması söz konusu.

Bu bağlamda; Korona virüs önlemleri kapsamında yeni bir torba yasa düzenlemesi meclise getiriliyor. 62 maddeden oluşan yeni torba yasa teklifiyle geçici istihdam güvence altına alınacak. İş kanununa eklenecek geçici madde ile her türlü işçinin sözleşmesinin işveren tarafından üç ay süreyle fesih edilmesi yasaklanacak. Cumhurbaşkanı fesih yasağı süresini altı aya kadar uzatmaya yetkili olacak. Ancak fesih yasağı boyunca işveren işçiyi ücretsiz izne ayırabilecek.

Bu süre boyunca çalışana, işsizlik sigortası fonundan günlük 39,24 TL nakit ücret desteği verilecek. Eğer işveren ücretsiz izne çıkardığı işçiyi çalıştırırsa ön görülen para cezasının 4 katı ceza uygulanacak. İşten çıkartılmaların 3 ay ertelenmesi işçiyi memnun etse de, işverene işçiyi ücretsiz izne ayırabilme hakkının tanınması işvereni memnun ederken, işçi ve işçi sendikalarını memnun etmeyecektir. Hükümet işçi ve işvereni ilgilendiren yeni torba yasa düzenlemesini meclis gündemine getirecek. Bakalım muhalefet partilerinin ve işçi sendikalarının yeni torba yasaya tepkileri nasıl olacak hep birlikte göreceğiz.

Korona salgını tarımı öldürüyor…

Korona öncesi durumu pek iç açıcı olmayan tarım sektörü salgın sonrası adeta can çekişiyor diyebiliriz. Üretici hem kendisini koronavirüs salgınından korumak isterken hem de tarımsal üretimi sürdürmeye çalışıyor. Olağan günlerde dahi tarımda artan girdi fiyatları karşısında beli bükülen üretici köylü, olağanüstü bu dönemde tam bir çıkmaz içinde devletten yardım bekliyor. Korona virüsün sarstığı tarımdaki bu durum yıla ve mevsime yayıldığında sonucu sonraki yıllara yansıyacaktır. Uzmanlar bu yıl üretim teminat altına alınmazsa gelecek yıl tarım ürünü bulunamaz uyarısında bulunuyor. Çiftçi hükümetten bir an önce tarıma yönelik önlem planlarını açıklamasını bekliyor. Üretici köylü bankalara kredi borçlarının olduğunu belirtiyor. Kredi kooperatifi ve bankalara olan borçlarının ne olacağını soruyor devletten buna bir çözüm bulmasını istiyor.

Yem zamlandı, fırsatçılar türedi!

Türk çiftçisi dertli bir dokunuyorsun bin ah işitiyorsun! Çiftçiler olarak zaten borçla yaşıyorduk birde bu korona belası başımıza musallat oldu ne yapacağımızı bilmiyoruz devlet bize sahip çıksın diyorlar. Zaten bu kadar sıkıntı ile mücadele eden çiftçimiz korona krizini fırsata çevirmek isteyenlerle de mücadele ediyor.

Yem şirketlerinin isteklerine kısıtlı cevap vermeye başladığını belirten çiftçilerimiz, yem fiyatları zamlandı,15 ton yem istesen 7-8 ton yem geliyor, herkes virüsten kaynaklı yaşanan krizi fırsata çeviriyor ! Üreticinin ürettiği yerinde sayıyor, gübre zaten zamlı, artan fiyatlar karşısında çiftçinin, besicinin korunması gerekir. Devlet yem ve gübrede çiftçiye yardımcı olmalı. Çiftçi borçları banka ya da kredi kooperatifi fark etmez faizsiz ertelenmelidir diyorlar.

Bu bağlamda; Tarım sektörünün temsilcileri devletten beklentilerini şöyle sıralıyor.

  • Tarım üretiminin devam edebilmesi için üretici köylülerin kullandığı mazottaki ÖTV (özel tüketin vergisi) ve KDV’yi kaldırmalıdır.
  • Dövizdeki artış nedeniyle artan girdi maliyetleri karşısında üretici köylüyü ezdirmemek için ilaç, gübre vb. tarım girdilerinde KDV kaldırılmalıdır.
  • Yem fiyatları düşürülmeli ve hayvancılık yapan üretici köylünün yem alabilmesi için faizsiz yem kredisi verilmelidir.
  • Fideleme, kümes ve ilaçlama gibi ihtiyaç olan yerlerde köylülere eldiven ve maske dağıtılmalıdır. ( Devletin tüm vatandaşlar için e-devletten uygulamaya başlattığı maske dağıtımına tarım işçilerine özel eldivende eklenebilir )
  • Üretici köylünün kredi kooperatifi ve bankalara olan borçları faizsiz ertelenmelidir.
  • Tarım üretiminde kullanılan elektrik ve tarımsal sulama borçları faizsiz olarak ertelenmelidir.