İran'a başlatılan ambargo ve Amerika'nın Körfeze gönderdiği savaş gemisi bölge tansiyonun yükselmesine neden oldu. Amerika, bölgede Suudileri, Katar'ı ve Birleşik Arap Emirliklerini de İran'a karşı kullanmaya başladı.

Şu noktaya dikkat:

Körfez savaşı öncesi Amerika, Irak devrik Başkanı Saddam'ı İran'a karşı kullanmış, İran-Irak savaşını başlatmıştı.

Şimdi aynı senaryoyu sahneye koyup, Suudilerle İran'ı kapıştırmanın hesapları yapılıyor olabilir.

Bunu nereden mi çıkardık?

Gelin gelişmelere birlikte bakalım.

ABD, geçen haftalarda İran'dan gelebilecek tehditlere karşı tedbir amacıyla "USS Abraham Lincoln" Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile 4 nükleer kapasiteli B-52 bombardıman uçaklarından oluşan Bombardıman Görev Gücü'nü körfeze sevk etmişti.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran'ın ABD'ye ait hedeflere saldırı hazırlığında bulunduğu iddiasıyla yaptığı bu sevkiyatın ardından "USS Arlington"  amfibi çıkarma gemisini ve bir Patriot hava savunma bataryasının da bölgeye gönderildiğini duyurmuştu.

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İran'ın BAE açıklarında dört ticaret gemisine sabotaj yaptığını iddia etmişti.

Suudi Arabistan merkezli Al Arabiya televizyonunun haberinde gemilerden ikisinin Suudi Arabistan, diğerlerinin de BAE ve Norveç bandıralı  olduğu kaydedilmişti.

Bunun üzerine ABD de bölgede İran'a gözdağı vermek üzere F-15 ve F-35 uçakları ile uçuşları gerçekleştirmişti.

Suudi Arabistan Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr, ülkesinin İran ile savaş istemediğini ancak herhangi bir tehdide güçlü ve kararlı bir şekilde karşılık vereceğini belirtti.

İran Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı General Hüseyin Selami bugün yaptığı açıklamada, savaş çıkması için çaba sarf etmediklerini ancak muhtemel bir savaşa karşı da hazırlıklarının da tam olduğunu söyledi.

Cubeyr Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlediği basın  toplantısında, "İran rejimi, bölgede güvenlik ve istikrar için değil devrim ihraç  etmek için çalışıyor." dedi.

İranlı yetkililere "yıkıcı politikalar benimsemekten kaçınma, komşuluk kurallarına uyma ve bölge işlerine müdahil olmama" çağrısı yapan Cubeyr'in açıklamaları şöyle:

"Suudi Arabistan bölgede savaş istemiyor ve bunun için çalışmıyor. Bu  savaşı önlemek için elinden geleni yapacak ve barış için her zaman elini  uzatacak. Ancak diğer taraf savaşı seçerse Suudi Arabistan tüm gücü ve  kararlılığıyla buna karşılık verecek, kendini ve çıkarlarını savunacak. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin ABD ile yapmış  olduğu anlaşmalar var. ABD dost ve müttefik bir ülkedir. Körfezde yaşananlar, tüm dünyayı etkiliyor. Bu nedenle dünya da bu bölgenin güvenlik ve istikrarını önemsiyor."

Cubeyr, uluslararası toplumu, İran rejimini durdurma, yıkım ve kaosun tüm dünyaya yayılmasını engelleme konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çağırdı.

Riyad'ın Kızıldeniz'de İran petrol gemisinden gelen yardım çağrısına cevap vererek gerekli yardımı sağladığını ifade eden Cubeyr, öte yandan Suudi Arabistan'a ait iki petrol pompa istasyonu ile 2 petrol tankerinin saldırılara uğradığını belirtti.

İran resmi ajansı IRNA'nın haberine göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı General Hüseyin Selami yaptığı açıklamada, savaş çıkması için çaba sarf etmediklerini ancak muhtemel bir savaşa  karşı da hazırlıklarının da tam olduğunu söyledi.

Suudi Arabistan'da iki petrol pompa istasyonuna "drone"  saldırısı düzenlenmiş ve geçen pazar 2'si Suudi Arabistan'a ait 4 ticari gemi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) kara suları yakınlarında sabotaja uğramıştı.

Görüldüğü gibi Körfezde sular ısınıyor. Bir anda her taraf alevler içinde kalabilir. Ortaya çıkan bu gelişmeler Körfez ülkeleri ile İran arasında her an çatışmaların başlayabileceğin de gösteriyor.