Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) önümüzdeki turizm sezonuna iddialı hazırlanıyor. Adada yeni bir dönem başlatılacağına vurgu yapan KKTC Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu'nun hedefinde Türkiye'den gelecek konuklar bulunuyor. Sucuoğlu "Bu yıl Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'de imajının yeniden yükseltilmesi için atağa geçiyoruz. Anavatan'dan gelecek turistler bizim için en değerli misafirlerimizdir" diyor.

Geç kalınmış olsa da böylesine bir atağın başlatılmış olmasını çok ama çok olumlu bulmaktayız.

Bilindiği gibi KKTC'ne uluslar arası ambargo uygulanıyor. Bu nedenle dış ülkelerden hedeflenen ve beklenen turist gelmiyor. Buradaki turizmciler bu nedenle Türkiye'den gelecek turistlere sesleniyor. Şimdi Turizm Bakanı Sucuoğlu'nun hedefinde de Türk turistler öncelikle yer alıyor.

Yapılan hesaplamalara göre 80 milyonluk Türkiye'den her yıl yurt dışında 8 milyon kişi tatile çıkıyor. KKTC Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu "Eğer yurt dışına tatile giden 8 milyonluk Türk turistin yüzde 10'unu adaya çekebilirsek bu ilk basamakta bizim için büyük bir başarı olacak ve turizm alanında beklentilerimize de yanıt verecektir" diyor.

KKTC ve turizmi bizim için de çok büyük önem taşıyor. Yavru vatanın kalkınması, turizm alanında beklentilerinin karşılanmasında yurt dışını tercih eden Türk vatandaşların adada tatil yapmalarını biz de istiyor ve destekliyoruz.

Bunun hiç kuşkusuz nedenleri var. Bu nedenleri de KKTC Turizm Bakanı Sucuoğlu'ndan dinleyelim:

"Tarihi dokusu, el değmemiş doğası ve sıcak iklimi ile tartışmasız güzelliklere sahibiz. 80 milyonluk Türkiye'ye sesleniyorum. Öyle bir ülke düşünün ki, kendinizi bir yerde turist gibi hissedeceksiniz. Diğer yanda ezan sesi duyup, Türkçe konuşup, Türk Lirası harcayacaksınız. İnanç turizminde de iddialıyız. İslam'ı yaymak için adaya gelen ve şehit olan sahabeler için yapılan Kırklar Türbesi, Mevlana Tekkesi ve Nakşibendî Şeyhi Nazım Kıbrısi'nin Lefke'deki dergâhları akla gelen ilk yerler olarak dikkatleri çekiyor. Bunların yanında camiler ve kiliseler, tarihi kale ve diğer yapılar da KKTC'ne tarihi zenginlikler kazandırıyor. KKTC'ne tatile gelecek olanlar sadece deniz, gazino ve güneşle değil, doğal ve tarihi zenginliklerimizle de kucaklaşacaklardır.  "

10 bin yıllık bir tarihe sahip olan KKTC'nde Roma, Mısır, Venedik ve Osmanlı eserleri adayı adeta açık hava müzesine çevirmiş. Buraya adım atan turistler tertemiz doğa, kirlenmemiş sahiller, huzurlu bir ortam ve 10 bin yıllık tarihi doku ile kucaklaşabiliyor.

KKTC'ndeki otellerde verilen hizmet kalitesi, yemeklerdeki lezzet farkı, ödemelerdeki ucuzluk da ayrıca adaya bir farklılık kazandırıyor.

Burada bizim de söyleyeceklerimiz var:

Türkiye, dışarıda turizm açısından nasıl kendisini tam anlamı ile gerçekleştiremiyorsa, KKTC de kendisini Türkiye'de tanıtamıyor. Bu eksikliği şimdiki Turizm Bakanı Sucuoğlu görmüş. Bunun önlemlerini almak için bir dizi program hazırlığı yapılıyor.

Eğer Türkiye önemseniyorsa, KKTC'nde turizmin tanıtılması yolunda adada önemli ve ses getirebilecek etkinliklere imza atılmalıdır. Yarışmalar, sempozyumlar, fuarlar düzenlenmeli, turizm yazarları ve gazetecileri konuk edilmeli, yemek yarışmaları yapılarak adandın mutfağının zenginliği gözler önüne serilmelidir. Konuların profesyonelce ele alınmasında da yarar olacağının altını çizelim.

KKTC'nde tatil süresinin 9 ay gibi uzun olması da çok önemlidir. Burada ölçülen deniz suyu sıcaklıklarının Ege ve Akdeniz'in Kuzey kıyılarına göre 3-4 derece daha sıcak olması da buranın bir artısı olarak öne çıkıyor.

Bakan Sucuoğlu, tanıtım eksikliklerinin varlığını inkâr etmiyor. Bunu kapatacaklarından da emin görünüyor. Bakan Sucuoğlu "Soyumuz bir, dinimiz bir, dilimiz bir ama biz Kıbrıslı Türkler Anavatanımız Türkiye'ye bile Kıbrıs'ı tanıtamadık. Farklı güzelliklerini anlatamadık, ihmal ettik. Bu yıl Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'de imajının yükseltilmesi için atağa geçiyoruz. Bütün hatalarımızı, eksikliklerimizi gözden geçirdik. Yeniden bir programla varlığımızı ve zenginliğimiz ortaya koyacağız, hedeflerimizi tutturmaya çalışacağız" şeklinde görüşlerini ifade ediyor.

Eğer, KKTC Türkiye'den hedeflediği turist kitlesini çekmek istiyorsa, çok iyi hazırlanmış plan ve programlarla kendisini tanıtabilmelidir. Bunun için yapılması ve atılması gereken adımlar vardır. Şimdiden bu eksikliklerin görülmesi ve bunların giderilmesi yolunda atılacak adımların hızlandırılmaya başlanmış olmasını olumlu bulmaktayız.

Yurt dışında tatilini geçirmeye giden Türk turistlerin en büyük sıkıntısı ve şikâyeti pahalılık olarak gösteriliyor. Alışveriş ve yemeklerin pahalılığından söz etmeyen yok gibidir. KKTC'ne bu açıdan baktığımızda yavru vatanın her açıdan ucuz olduğunu da görmüş oluruz. Turizm Bakanı Sucuoğlu da KKTC'ndeki bu ucuzluğa dikkat çekiyor. Özellikle de erken rezervasyonlarla tatillerin çok daha ucuza gelebileceğini söylüyor.

KKTC'ni bir varlığımız olarak görüyor ve düşünüyoruz. Her zaman KKTC'ni göz bebeğimiz olarak gördük ve koruduk. Birbirimizden ayrılmaz parça olarak da değerlendirmekteyiz.

Bu nedenle Türkiye'den yavru vatana daha çok turistin gitmesinden yanayız. Buranın zenginliği, Türkiye'nin zenginliğidir. Kalkınmada ve kendi yağı ile kavrulmada verilen bu mücadeleye bu şekilde katkı sağlamak her Türk vatandaşının da görevi olmalıdır. Biz, bu nedenlerden dolayı KKTC ve buradaki turizm ile ilgili yazılarımızı, görüşlerimizi ve yorumlarımızı devam ettireceğiz.