Medya düşünce özgürlüğünün, haber alma hakkının, ifade hürriyetinin kapsamında kalmak üzere; bilgilendirme ve kamuoyu oluşturma işlevlerinin de bir parçası olarak değerlendirildiği için dördüncü kuvvet olarak tanımlanıyor. Sinema geniş kitlelere ulaşmanın en önemli aracı olma özelliğini koruyor. Hollywood endüstrisi yıllardır tek merkezden dünyaya mesaj veriyor ve algı yönetimi yapıyor. Sosyal Medyanın kitleler üzerindeki etkisi son yılların en güncel konusu.

Kitle İletişim araçlarının teknolojinin ilerlemesiyle birlikte hayatımıza yön verdiği kültürel değişime etki ettiği net bir şekilde görülmektedir. Televizyon kitle iletişim araçlarının en yaygın olanıdır. Bu sihirli kutunun en çok izlenen program türü ise dizilerdir. Teknolojik gelişmelerin televizyon ve ürünlerine yansıması kültürel değişmelere zemin oluşturur. Böylece televizyon ve dizi filmler toplum içerisinde kültürel açıdan birtakım değişikliklerin oluşmasına sebep olabilmektedir.

Bu bağlamda; Kanunu Sultan Süleyman dönemini anlatan " Muhteşem Yüzyıl " dizisi ülkemizde bir kültürel değişime sebep oldu diyebiliriz. Kitaplardan öğrenilen tarih bu dizinin hayatımıza girmesiyle birlikte mecrasını değiştirdi. Brezilya dizileri ile hayatımıza giren bu sektör sonrasında türevleriyle toplumu kültürel yozlaşmaya sürüklerken, muhteşem yüzyılın kültürel değişime olumlu anlamda katkı sağladığını düşünüyorum. Senaryosu çok tartışıldı koca Kanuni dönemi bir hareme sıkıştırıldı denildi bu eleştirilere katılmak ile birlikte kendisini Brezilya dizileri ve türevlerine kaptırmış bir milleti kendi tarihini öğrenme merakına yönelttiğini söyleyebilirim.

Nitekim muhteşem yüzyılın vesile olduğu kültürel değişim güçlü projeleri beraberinde getirdi. TRT ekranlarında yayınlanan Diriliş Ertuğrul Dizisi 3 yıldır izlenme rekoru kırıyor. Diriliş Ertuğrul Dizisi uzun yıllardır televizyon ekranlarında gördüğümüz en başarılı tarih temalı yapıt olma özelliğini taşıyor. Muhteşem Yüzyılın tarih temalı yapıtlara öncülük etmesi ancak tarihi gerçekleri izleyiciye tam anlamıyla yansıtamaması Diriliş Ertuğrul gibi muhteşem bir projeyi ortaya çıkardı. Tarihin gerçeklikleri ve muazzam atmosferini yaşatmayı başaran Diriliş Ertuğrul dizisi, hem tarih meraklıları tarafından hem de tarihçiler tarafından beğeniyle izleniyor ve yakından takip ediliyor.

Diriliş Ertuğrul'un bu başarısı kültürel değişime olumlu katkı sağlarken, Payitaht Abdulhamit dizisi hayatımıza girdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun var olma mücadelesinin tarihe damgasını vurduğu ve 1876 yılında çıktığı tahtta 33 yıl kalarak, bu zorlu süreci 'Ulu Hakan' unvanıyla taçlandıran Sultan Abdülhamid Han'ın hayatının kaleme alındığı bu dizi de tarih meraklılarının ve tarihçilerin ilgisini çekmeyi başardı. Konsept danışmanlığını Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu Selman Kayabaşı'nın yaptığı dizi güçlü senaryo ekibi ve oyuncu kadrosu ile tarihimize damga vurmuş bir dönemi bizlere anlatıyor. Selman Kayabaşı'nı 15 senedir tanırım tarihi bilgisine güvendiğim kalemi güçlü bir kardeşimiz, kitapları son yılların en çok satılanlar listesinde yer alıyor. Selman Kayabaşı 9 Mart 2018 Cuma (dün) yeni bir tarihi projeyle daha karşımıza çıktı.

" Direniş Karatay" izleyici ile buluştu...
 
Salı günü benimde davetli olduğum "Direniş Karatay" filminin galası yapıldı. Yapımını KTO Karatay Üniversitesi'nin üstlendiği film, Anadolu Selçuklu Devleti'nin topraklarını Moğollara karşı korumak için halkı örgütleyen Emir Celaleddin Karatay'ı merkezine alıyor. Selman Kayabaşı bu projede hem senarist hem de yapımcı rolünü üstlenmiş. Çekimleri 7 haftada tamamlanan Direniş Karatay filmi Selçuklu dönemini ilk defa beyaz perdeye yansıtan başarılı bir yapıt olmuş. Bu topraklarda var olma mücadelesi ve bir direniş hikayesinin anlatıldığı filmde tarihin günümüze yansımalarını görebiliyoruz. Filmde Anadolu'nun neden bizim topraklarımız olduğu, buradan neden çıkmadığımız ve çıkmayacağımıza dair izahları görebiliyoruz. Güçlü oyuncu kadrosuyla bu akşam izleyici ile buluşacak "Direniş Karatay" filmini izlemenizi tavsiye ediyorum.

Devletin devamı esastır prensibini merkezine alan "Direniş Karatay" Türk Milletinin tarihte kurduğu devletleri devamlılık esasıyla ebediyete kadar yaşatmayı öğütlüyor. Dünyada Türk Milleti kadar devlet kuran ikinci bir millet yoktur. Dünden bugüne 32 beyliğimiz, 38 devletimiz, 15 imparatorluğumuz, 34 hanlığımız, 4 atabeyliğimiz, 10 Cumhuriyetimiz kuruldu. Özellikleri bakımından beylikler başka, devletler başka, imparatorluklar başka, atabeylikler başka, hanlıklar ve Cumhuriyetler başkadır" (Kaynak: Gazeteci/Yazar Yavuz Bülent Bakiler)

Atalarımız devletin devamını merkeze alarak tarihte beylikler, devletler, imparatorluklar, hanlıklar, atabeylikler ve cumhuriyetler kurmuş. Türk milleti olarak görevimiz Turan çatısı altında Kızılelmaya doğru ilerlerken son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti ve diğer Türk Cumhuriyetlerini ilelebet yaşatmaktır. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın " diyen Şeyh Edebâli'nin Osman gaziye nasihatini kulağımıza küpe yaparak sancağımızı ebediyete kadar taşıyacağız.

Şeyh Edebali'nin Osman Gaziye Nasihati

Ey oğul, artık Bey'sin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana.  Suçlamak bize, katlanmak sana. Âcizlik bize, hoş görmek sana. Çatışmalar, anlaşmazlıklar bize, adâlet sana.  Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana. Bölmek bize, bütünlemek sana...

Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın! Amma bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen,  öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Sabah rüzgârlarında savrulur gidersin. Daima sabırlı, sebatlı ve irâdene  hâkim olasın.

Unutma ki, dünya sandığın kadar büyük değildir. Bütün sırlar; bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak  senin şecaat, fazîlet ve irfânınla fethedilip gün ışığına çıkacaktır. Ey oğul! Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki, devlet yaşasın!Ey oğul! Ananı, atanı say! Bereket büyüklerle berâberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Azminden dönme, çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil. Her işin gereğini vaktinde yap. İnsanları yaşat ki, devlet yaşasın! Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme. Sevildiğin yere sık gidip gelme. Muhabbetin kalkar, îtibârın olmaz. Üç kişiye acı: Cahiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken îtibârını kaybedene. Unutma ki yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Ululanma, düşmanı hor görme, düşmanını çoğaltma, düşmanlığın başını da sonunu da sen belirle. Haklı  olduğunda mücâdeleden korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler. Ey oğul! İşin ağır, işin çetin, gücün kula bağlı. Allah yardımcın olsun...